Ünlü sunucu Seren Serengil, zayıflık uğruna bıçak altına yattığından beri sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. Dumping sendromuna yakalanan ve 43,5 kiloya kadar düşen Serengil, adeta ölüm kalım savaşı veriyor. Organları iflas etmek üzere olan ünlü sunucu, geçtiğimiz günlerde sağlığına kavuşmak için yeniden ameliyat masasına yattı. Geçirdiği operasyon sonrası ekranlara geri döndü. Riskli bir ameliyat geçiren ve alt midesinin olmadığı ortaya çıkan Seren Serengil zor günlerini anlatırken "Düşüp bayılıyordum" dedi. Serengil, uzun zaman sonra yemek yiyebildiğini de söyledi.
Seren Serengil, mide küçültme ameliyatı olduktan sonra 43.5 kiloya kadar düşmüş, organları iflas etme noktasına gelmişti. 50 yaşındaki Seren Serengil bir süre önce riskli bir ameliyat geçirmişti. Sağlık durumunun düzeldiğini ve artık yemek yiyebildiğini söyleyen Serengil, "Altıma ediyordum ben. Baygınlık geçiriyordum, fenalaşıyordum. En son nefes alamıyordum. Ameliyat olmasaydım belki bugün aranızda olamayacaktım." ifadelerine yer verdi.
Sağlığı için bu ameliyata giren Serengil, eski doktorunu suçlayıp alt midesinin bulunamadığını da söylemişti. Mide küçültme operasyonundan sonra zor günler yaşayan Seren Serengil o günlere dair konuştu.
Doktoruyla beraber canlı yayında ameliyat sürecini anlatan ünlü sunucu şu ifadeleri kullandı; "Çocuğumu kaybetmişken 76 kiloydum. İkinci ameliyata 67 kilo ile girdim. Benim de hatam var burada. Benim tanıdıklarımın hiç birisi obez değildi, bu ameliyatı yaptırdıklarında. Son derece erteleyen umursamayan bir yapım vardı benim."
"Sizlerde benim ailemsiniz herkes her şeyi biliyor. Baygınlık geçiriyordum, fenalaşıyordum. Ameliyat olmasaydım belki bugün aranızda olamayacaktım. Yemek yiyorum şimdi. 'Aaa, fenalaşmadım. Saniyesinde tuvalete gitme gereği duymadım' diyorum. Kesinlikle yanlış ameliyatı yapan doktorla hukuki süreç devam ediyor."
"ALT MİDEYİ BULMAK İÇİN 45 DAKİKA UĞRAŞTIK"
Serengil'in ameliyatını gerçekleştiren Dr. Alper Çelik konuyla ilgili şunları söyledi: "İki durum söz konusu... Gerçekten hatalı bir işlem olabilir ya da hastanın bünyesi kaldıramıyor olabilir. Belli bir aşamadan sonra bu hastalıklar geri dönülemez hale geliyor. İnce bağırsakların çok ciddi bir kısmı devre dışı bırakılmış."
