"EMEKLİLİK SİSTEMİYLE ÇOK FAZLA OYNAMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ"
2024 ila 2025 yılında emekli olacakların maaşlarında oluşacak yüzde 30'luk farka ilişkin soru üzerine Bakan Işıkhan, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde bu tür tartışmaların gündeme geldiğini söyledi.
Işıkhan, şu ifadeleri kullandı:
"Emeklilik sistemiyle çok fazla oynamayı düşünmüyoruz. Çünkü sistemli ve başarıyla yürüyen bir sisteme müdahale ettiğinizde ki, biz tek başımıza da müdahale edemeyiz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak diğer bakanlıklarımızın da bu konuda hassasiyet gösterdiklerini biliyorum. Ancak burada konuyu ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Bu tür durumlarla daha önceki yıllarda da karşılaştık. Tabii biz Sosyal Güvenlik Kurumu ve Bakanlık olarak, şu mesajı vermek isterim, çalışanlarımızın daha çok üretimine ve çalışmasına ihtiyacımız var. Sistemde ne kadar çok kalırlarsa bizim için, sosyal güvenlik sistemimizin geleceği açısından, sürdürülebilirliği açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Emekliliğin bir hak olduğunu ve zamanı geldiğinde herkesin emekli olacağını dile getiren Işıkhan, "Vatandaşlarımızdan önemli ricam şudur ki, elimiz, ayağımız tutuyorken, nefes alıyorken, sağlıklıyken çalışmaya, üretmeye hem ailemizin geçimini hem kişisel gelişimimizi gerçekleştirmek hem de ülkemizin ekonomik anlamda büyümesini sağlamak amacıyla daha çok çalışmaya, daha fazla üretmeye ihtiyacımız var. Sistemde ne kadar kalırlarsa gelecekteki emekli aylıklarının da daha yüksek olacağını öngörebiliyoruz." diye konuştu.
Işıkhan, 2024 ila 2025 yıllarında emekli olacakların maaşlarında oluşacak farka ilişkin bir çalışmalarının olup olmadığıyla ilgili soruya "Tabii biz vatandaşlarımızın tercihine, emeklilik kararına müdahale edecek bir noktada değiliz. Şu an her bir vatandaşımız emeklilik süresini e-Devlet'ten rahatlıkla görebilir, dilekçesini verip emekli aylığına hak kazanabilir. Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sistemde kalıp çalışmayı tercih etmelerini ben özellikle rica ediyorum. Çünkü bizim daha fazla sosyal güvenlik primine ihtiyacımız var ve gelecekte çocuklarımıza sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi bırakmak için de daha çok çalışmaya, üretmeye ihtiyacımız var." yanıtını verdi.
Bu süreçte nitelikli iş gücü kaybının da ortaya çıkacağına dikkati çeken Işıkhan, "Ancak piyasa o kadar dinamik ki bu iş gücü açığının da kolay ve kısa sürede kapatılacağını da öngörebiliriz." dedi.
Almanya'da 40 yıl prim ödenip 20 yıl emekli aylığı alınmasına karşın, Türkiye'de bunun tam tersi olduğunu ifade eden Işıkhan, ne kadar çok prim ödenirse emekli aylığının da o ölçüde yüksek olacağını hatırlattı.
Işıkhan, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında sosyal güvenlik sisteminde yapılacak düzenlemelere ilişkin soru üzerine, 12. Kalkınma Planı ve OVP çerçevesinde temel hedefin, vatandaşların refahını yükseltmek ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemine sahip olmak olduğunu söyledi.
OVP hedeflerine ulaşmayı ve bu hedefleri güçlendirecek adımlar atmayı planladıklarını kaydeden Işıkhan, "Tabii emeklilik şartlarıyla ilgili herhangi bir köklü değişiklik öngörmüyoruz. Hem Ekonomi Koordinasyon Kurulunda hem de bakanlığımızın böyle bir çalışması söz konusu değil. Ancak sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliğini sağlamak ve emeklilerimizin yaşam standartlarını yükseltmek konusunda çalışmalarımız, gayretlerimiz var." dedi.