Uzayı keşfe çıkmadan önce evrende tek gibi yaşıyorduk. Ne zaman derine inmeye başladık, uzay da bizi kaşımaya başladı.
İlk Dead Space oyunu, bana fazlasıyla Doom 3'ü hatırlatmıştı nedense. Oynadığım süre boyunca, ucuz bir TPS kopyası olduğunu düşünmekten kendimi alamamış, zaten bir süre sonra tekrar eden bölümler sonucunda sıkılıp, bırakmıştım. Yaratık tasarımlarının kötü olması ve estetik bir tarafının olmaması, hiç hoşuma gitmemişti doğrusu. "Yaratıklarda estetik mi olur?" diye sorabilirsiniz. Bence olmalı. Doom 3'teki birbirinden farklı ve zamanına göre harika tasarlanan yaratıkları gördükten sonra, hamur mayası gibi garip ucubelerle uğraşmak çekici gelmemişti bana.
Neyse efendim, EA'den pek korku oyunu görmeye alışık değildik zaten, en azından ben değildim. Isaac Clarke ile "Uzay İstasyonunda Tek Başına" filmini icra etmiştik. İkinci oyunun gelmesiyle birlikte, Isaac daha bir bilinir olmuş ve aksiyon düzeyi artmıştı. Tabii çeşitlilik de öyle. Üç numaralı yapıma, yeni Dead Space 3'e geldiğimizde ise, serinin korku ve aksiyon unsurlarından sonra, biraz daha sinematik bir kimliğe de bürünebildiğine tanıklık ediyoruz.
Bu kar, felaket getirir
Third Person Shooter (Üçüncü şahıs bakış açısı) türündeki oyunun başlangıcı, gerçekten bir sinema filmini andırır nitelikten. Karlarla kaplı zeminde yürüyor ve üzerinize hızla yağan kar tanelerine karşı koymaya çalışıyorsunuz. Bir enkaz, beklenmedik tehlikeler derken, Isaac'in nerede olduğu konusunda soru işaretleri beliriyor kafamızda. Ama daha ne oldu, ne bitti demeden, bir sürpriz, ardından bir sürpriz daha derken...
Yaklaşık 200 yıl sonrasında, kahramanımız Isaac'i Ay'daki evinde görüyoruz. Tam da manzarayı şöyle bir izleyelim diyoruz ki, kapıdan içeri bazı dostlar giriyor, ancak pek de dostça davranmayarak ciddi bir tehlikenin önlenmesine katkı için teklifte bulunuyor. Senaryoda adamımız Isaac'in kalbini fena yakmış Ellie Langford isimli bir de bayan var. On saati aşkın oyun süresi boyunca birçok karakterle tanışıyor ve elde ettiğiniz her irili ufaklı detayla hikayeyi anlamaya çalışıyorsunuz. Necromorph'ler daha gelişmiş olarak karşımızda bu kez. Ancak biz de boş değiliz. Biraz sabırlı davrandığımız takdirde rahatlıkla alt edebiliriz de. Sonuçta hepsinin zayıf noktaları var ve buralara ataklar gerçekleştirerek öldürebiliyoruz. Mesela eklem noktalarına dikkat (Eh, önceki oyunlardan da biliyorsunuz zaten).