Yıldız çiçeği, anavatanı Meksika olan Asteraceae familyası kapsamında yer alan bir çiçek türüdür. Renk renk görünümüyle evlerdeki şık dekorasyonların anahtarı olabilen yıldız çiçeğinin mental yönden hayatı iyileştiren birçok yönü bulunur. Sıcağı sever türde bir çiçek olup düzenli olarak bakımı gerçekleştirildiği takdirde yaşam alanlarına eşlik edebilir.
Çiçek familyaları arasında en büyüğünü oluşturan Asteraceae çiçekleri arasında yer alan Yıldız çiçeğinin kökeni sıcak, güney topraklarına dayanır. İlk olarak İspanyollar tarafından Meksika'da keşfedilen bu çiçek, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Hollanda'yla birlikte Avrupa topraklarına giriş yapar. Sonrasında diğer topraklara yayılmaya başlayan çiçek, ilk dönemlerde sarayların şık görünümüne eşlik ederken bugün evlerin ve bahçelerin vazgeçilmezleri arasında.
Çiçeğin isminin Yıldız Sarayı'nda çiçekleri inceleyen II. Abdülhamit tarafından konulduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra çiçeğin görünümü yıldızı da anımsatmaktadır. Şık ve rahatlatıcı etkisiyle evlerin vazgeçilmezi olan çiçek, uygun toprak seçimi, ekimi ve su desteği sayesinde yaşam alanlarını aydınlatabilmektedir.
Halk arasında İsveç botanikçisi Anders Dahl'dan gelen bilimsel adıyla da dalya çiçeği olarak da adlandırılan çiçek, tohum veya fidan olarak evlerde yetiştirilmeye başlanabilmektedir. Yetiştirmeye başlamak için ilk olarak vazo ve toprak seçimi yapılmalıdır. Standart büyüklükte bir vazo ile kolay su geçiren toprak seçimi önemlidir.
Tohum veya fidan hava alacak şekilde toprağa yerleştirilmelidir. Ardından can suyu olarak nitelenen temel suyu ilave ederek toprağın nemlenmesini sağlayabilirsiniz. Sonraki süreçte toprağın kuruluk oranına dikkat ederek sulama işlemi gerçekleştirilmelidir. Nem dengesi açısından haftada en az 1 kere sulamak elzemdir.
Yıldız çiçeği sıcağı seven bir türdür. Bundan ötürü günlük olarak en az 5 saat güneş ışınlarıyla etkileşime geçmesi gerekir. Türkiye'de özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerin çiçek için gerekli ortamı sıcak iklim özelliklerinden dolayı vaat eder. Her ne kadar sıcak iklim belirleyici olsa çiçek, sürekli evde kapalı alanda tutulmalıdır.
Mümkün olduğunca pencere kenarına veya güneş ışığının bulunduğu alana çıkarılmalıdır. Aynı zamanda bu süreçte düzenli olarak sulanması ihmal edilmemelidir. Bu unsurlara dikkat edildiği ölçüde tohumda çiçeğe olan yolculuk hızlanır. Bu doğrultuda genellikle 6 ay içerisinde çiçek açma işlemi tamamlanabilir.
Sıcak ortamla özdeşleşen çiçeğin açtıktan sonra soğuk ortamda sağlıklı kalıp kalamayacağı belli koşullar çerçevesinde şekillenebilmektedir. Yumrulu türde bir çiçek olduğu için soğuğa dayanıklılığı pek fazla değildir.
Kurumaması için sınır -7'dir. Bir diğer sınır olan -12 derecede ise toprak üstü bölümünde kuruma meydana gelebilmektedir. Eğer kuru yaprak, gübre ve toprakla bu sınırda önlem alınırsa ilkbaharda havaları ısınmasıyla birlikte kuru bölümler yeniden yeşerebilmektedir.