Türkiye'nin güreşteki en büyük isimlerinden biri Rıza Kayaalp… 5 Dünya, 11 Avrupa şampiyonluğunun yanı sıra, Olimpiyatlarda aldığı gümüş ve bronz madalyalarla göğsümüzü kabarttı.
Ay-Yıldızlı forma ile sırtını yere vurdurmayan Kayaalp, deprem felaketinin yaşandığı şu zor günlerde ise halkın sırtını yere getirmemek, onların zorluklarına omuz vermek için afet bölgesinde. 2015'ten bu yana gönüllüsü olduğu Diyanet Vakfı ile Hatay'da, Kahramanmaraş'ta canla başla çalışıyor.
Kimi zaman yemek kazanlarının başında afetzedelere yemek dağıtıyor, kimi zaman ise evsiz kalanlara yuva olsun diye çadır kuruyor. Görüntülü arama ile ulaştığımız ve konuştuğumuz
Rıza'ya duygularını, yaşadıklarını sorduk. İşte anlattıkları:
İKİNCİ GÜN HATAY'DAYDIK
2015 yılından bu yana Diyanet Vakfı'nın gönüllüsü olarak çalışıyorum. Kurban bayramlarında etlerin dağıtım çalışmalarında onlara destek oluyordum. Deprem haberini alır almaz da ne yapabilirim diye onlarla irtibata geçtim. Hazırlıklarımızı yaptıktan sonra ikinci gün yola çıktık ve akşamında Hatay'daydık. Biz gittiğimizde şunu gördük ki herkes canla başla çalışıyordu. Bir ablamızın cenazesini çıkardık enkazdan, onun defin işlemlerine katıldım. Gelen cenazelerin defninde hiçbir sorun yaşanmıyor. İnsanlara çorba dağıtımı, yemek dağıtımı yaptık. Köylerinde kalmak isteyen, evini terk etmek istemeyen insanlar var. Onlar için çadırlar kurduk.
ENKAZDAN AYRILMAK İSTEMİYORLAR
Hatay'dan sonra Ankara'ya döndüm ama evimde yarım gün zor kaldım. Çadır isteklerini görünce kendi imkânlarımla bir araç ayarlayıp Kahramanmaraş'a geçtim. Özellikle küçük bebekleri olan aileler zor durumda.
Devlet, çadır kentler kurmasına rağmen enkazının başından ayrılmak istemeyenler var, onların çadır ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Bazı ablaların çocukları, eşleri enkaz altında kalmış. Bir şey yapamıyorlar.
Ekipler önceliği ses gelen yerlere veriyor. Biz de ses gelmeyen yerlere bakıyoruz.
SEN, BEN YOKSEN, YOK HERKES BİR OLMALI
Uradaki herkes elinden geleni yapıyor. Bu büyük bir yıkım. Ulaşılamayanlar olabilir ama gerçekten insanlar canla başla çalışıyorlar.
Artık destek ve birlik zamanı... O, sen, ben değil, tüm yardım kuruluşlarının el ele vermesi lazım. Bizi görmek diğer gönüllülere moral oluyor.
'Abi sen de mi buradasın' diyorlar, birbirimizden güç alıyoruz.
BU PSİKOLOJİYİ NASIL ATLATIRIM BİLEMEM
Beni en çok çocuklarının cansız bedenlerini alan anneler, babalar etkiledi. Battaniyelere sarılmış şekilde gelmeleri. Kendi çocuğuma bakınca da hep o anları hatırlıyorum. Uzun süre bu psikolojiyi atlatamam gibi geliyor. Erzak konusunda sıkıntı yok. Artık ihtiyaç barınacak yer, çadır. İnsanlar bağış yapıyor ve bunların yerlerine ulaştığını görmek istiyor. Ben de bunun için çalışıyorum.