Rio 2016 ve Tokyo 2020 Olimpiyatları'nda altın madalya alarak Paralimpik Masa Tenisi'nin en başarılı sporcularından olan Abdullah Öztürk, spora hayatı hakkında SABAH'a konuştu.
"HOBİ OLARAK MASA TENİSİ OYNARDIK"
Sporla, Türkiye'nin her yanından engelli öğrencilerin geldiği yatılı okulda tanışan Öztürk, yaklaşık üç buçuk yıl basketbol oynadı. Masa tenisi milli takım antrenörü İlhami Kılınçkaya'nın okuluna gelmesi ve desteğiyle adeta hayatı değişen Öztürk, "Okulda, bir masada hobi amaçlı tenis oynardık. Kendi çapımızda sadece eğlenmek için oynuyorduk. Tekniği veya kuralları bilmeden oynuyorduk. Bir hafta sonra İlhami hoca geldi ve bize bu sporu profesyonelce öğreteceğini söyledi. Hatta içimizden üçümüzü, beşimizi dünyanın en iyisi yapacağını söyledi. Biz de zaman geçsin, farklı bir aktivite olsun diye kabul ettik" diye konuştu.
"EN İYİSİ OLMAK İSTEDİM"
"Hobi amaçlı başladığım bu sporda on beşinci yılın sonunda dünyanın en iyisi oldum" diye konuşan Öztürk, Basketbol ve masa tenisini birlikte götürmeye çalıştığını ancak zorlandığını söyledi. Hep dünyada en iyisi olmak istediğini ifade eden Öztürk, "En iyisi olmak için masa tenisini seçtim." dedi.
ALDIĞIM RİSKİN KARŞILIĞINI ALIYORUM
Masa tenisini seçtiği dönemde onu yargılayanların olduğunu anlatan Öztürk, "Basketboldan para kazandığım ve başarılı olduğum halde risk aldım ve masa tenisini seçtim. Yıllar sonra bu riskin karşılığını çok güzel şekilde alıyorum" dedi. Öztürk, "Bir sporcunun ulaşabileceği en büyük madalyalara ulaştım. Yıllar sonra haklı çıktım" diyerek mutluluğunu paylaştı.
BAŞARI KAÇINILMAZ OLDU
Hayatla mücadeleye kaldığı yatılı okulda başladığını söyleyen Öztürk, her işi kendilerinin yapmak zorunda olduklarını, bunun kendilerine çok büyük etkisinin olduğunu vurguladı. Arkadaşları arasında birbirlerine çok destek olduklarını anlatan Öztürk, başarısında arkadaşlarından ve antrenöründen gördüğü desteğin büyük etkisinin olduğunu söyledi. Haftanın yedi günü gece on buçuğa kadar antrenman yaptıklarını anlatan Öztürk, dört yıllık bu yoğun çalışma ve arkadaşlarından aldığı destekler sayesinde başarının kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
"ARTIK TÜRKLER AVRUPA SAHNESİNDE"
Artık Türkler Avrupa sahnesinde" diyen Öztürk, "Türkler madalya alamazken bizim jenerasyonla Avrupa'nın tüm turnuvalarından madalya topluyoruz" dedi. İki buçuk ay sonraki Dünya Şampiyonası'na hazırlanan Öztürk, "Ülkemiz bizden madalya bekliyor. Ülkemizi mahcup etmemek adına yine madalya getirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
DÜNYA ŞAMPİYONASINDA HEDEF 10 MADALYA
Ülkemizin artık spor ülkesi olduğunu söyleyen Öztürk, "İslami Dayanışma Oyunları'nda ülkemiz 341 madalya kazandı. 2024 Paris Olimpiyatları'nda da Paralimpik oyunlar olarak madalya sayısını yükselteceğimize eminiz. Kendimize güveniyoruz" dedi. Şu an iki madalyasının olduğunu, üçüncüsünü de alarak efsaneler arasına girmek istediğini söyleyen Öztürk, "Milli takım olarak Dünya Şampiyonası için 10 madalya hedefliyoruz" dedi.
GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞINA TEŞEKKÜR
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın spora ve sporcuya verdiği destekler hakkında konuşan Öztürk, "Olimpiyatlara katılmaya aday olan sporculara Bakanlığımız muazzam destekler veriyor. 1000 sporcuya düzenli olarak harçlık veriliyor. Tüm hazırlıklarımız karşılanıyor" diyerek teşekkür etti.
"CUMHURBAŞKANIMIZA RAKETİMİ HEDİYE ETTİM"
Tokyo 2020 Olimpiyatları'nda şampiyon olduktan sonra Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a kendi tenis raketini hediye ettiğini anlatan Öztürk, Erdoğan ile olan görüşmesini şu sözlerle anlattı:
"Yarı finalde oynadığım raketi, Başkanımıza hediye etmek istediğimi Bakanımız Kasapoğlu'na söyledim. O da hemen 'Bir görüşme ayarlayalım, kendin takdim et' dedi. Raketi
Cumhurbaşkanımıza takdim ettim. Sağ olsun bizleri takip ediyor. Tokyo'da final maçımı izledi. Hatta bana daha sonra 'O adamı nasıl yendin? Adam canavar gibi' dedi. Ben de 'Sayın Cumhurbaşkanım biz de madalya canavarıyız' dedim. Başkan Erdoğan'ın, korumalara raketi saklamalarını için özellikle uyarıda bulunduğunu anlatan Abdullah Öztürk, "Benim hediyeme çok kıymet verdiğini oradan anladım" diye konuştu.
"DERDİMİZİ ANLATMAKLA UĞRAŞMIYORUZ"
Sporcular olarak çok şanslı bir dönemde spor yapıyoruz" diyen Öztürk, "Sporu seven, sporu çok iyi yöneten bir Cumhurbaşkanımız var. Spora her zaman destek veren, sporcuyu koruyan, spor yasaları getiren bir lidere sahibiz. O yüzden çok şanslıyız. Eğer bir yerde bir madalya aldıysak onu unutmuyor. Gördüğü zaman hemen onun hakkında sorular soruyor. Yani Cumhurbaşkanımız her şeye hâkim" dedi. Sporcular olarak derdimizi anlatmakla uğraşmıyoruz" diyerek sporcuya verilen önemden bahseden Öztürk, "Sayın Cumhurbaşkanımız otomatikman sorunları çözüyor. Bize kalan tek şeyse sporumuza odaklanıp madalya getirmek oluyor" ifadelerini kullandı.
ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE 'ÇOCUĞUNUZA İNANIN" ÇAĞRISI
Engelli çocukları olan ailelere de seslenen Öztürk, "Çocuklarınıza güvenin" çağrısında bulundu. Öztürk, "onları spora teşvik edin. Televizyonda izleyip gurur duyduğunuz şeyleri sizin çocuğunuz da başarabilir. Çocuklarınızı bir gün spor salonuna götürün. Zaten gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Bundan emin olabilirsiniz" sözlerini kullandı. Engelli çocukların da tek başına hayata tutunmak zorunda olduğuna değinen Öztürk, bunun sporla olacağının altını çizdi.