Tüm dünyayı kasıp kavuran
Kovid-19'un özellikle sağlık sektöründeki zorlu çalışma şartlarına rağmen en son
geçtiğimiz yılın ekim ayında İtalya'da yapılan Kick Boks dünya şampiyonasından altın madalya ile döndü. Sağlık ordusunun iyilik meleği, ringlerin şampiyonu
28 yaşındaki Duygu Turan, sıra dışı hikâyesini
SABAH SPOR'a anlattı:
ANNEM SAYESİNDE BU GÜNLERE GELDİM
2009'da bu spora başladım ve 12 yıldır devam ediyorum. Televizyonda
hocamın (Hasan Fahri Şen) maçlarını
izliyordum. Ben de yapmak istiyordum.
Ama
babam, çok zayıf olduğum için dayak yiyip, zarar görmemden çok korktu. Sokakta çok kötü bir kavgaya
karıştım. Sonrasında annemin de desteğiyle
babam beni bu spora başlattı.
Annem olmasa bu zamanlara gelemezdim. Her zaman beni destekledi. Gerek maddi
gerekse manevi desteğini hiç eksik etmedi.
Sabahları koşmaya gittiğim Belgrad
Ormanı'na benimle geliyor. Çok soğuk
havalarda bile beni bekliyor.
Bu kupaları benden çok annem hak ediyor.
MAÇLARDA SERT, İŞİMDE PAMUK GİBİYİM
Hastanede daha yardımseverim ve bunun bilinciyle yetiştim. Ringde kazanmak
için hastanedeki Duygu'dan
daha agresif, daha ciddi, daha sert olmam gerekiyor. Karşıdaki kişi benden
çekinmeli. Hastanede benden yardım
isteyenlerin çekinmemeleri gerek.
Akşam şampiyon oluyorum, sabah işe gidiyorum. Şampiyon oldum diye işe gitmemezlik
yapmıyorum.
Başarının ardında sadece benim değil hocamın, ailemin ve herkesin verdiği emek var.
SAĞLIK BAKANIMIZ KOCA BENİ TEBRİK ETMİŞTİ
Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, beni sosyal medyadan 2019 yılında tebrik etmişti. Bunlar da önemli şeyler.
Bakanlığın desteğini görünce çok gururlanmıştım. Başka hemşire arkadaşlarım var. Sadece nöbet tuttukları için akşam 5'e kadar uyuyanlar var. Ben bunu yapmıyorum.
Kendim için, ülkem için sorumluluklarım var. Daha az uyuyorum, antrenman yaparken dinlenmeye çalışıyorum. Spor vazgeçilmezim.
Bilek güreşi yaptım, çok iyi futbol oynuyordum. Belki o zaman yönlendirilsem futbol kadın milli takımında bile olurdum.
EĞİTİMLE SPOR YAN YANA OLUR
ÜNIVERSITEYI Kocaeli'de okudum ama orada spor yapabileceğim bir yer bulamadım.
Hasan hocam bana bir kum torbası gönderdi. İp atlayarak, kum torbasıyla çalışarak yurtta antrenman yaptım. Benim için zor bir süreç oldu ama
ilk şampiyonluğumu üniversitedeyken yaşadım. Bazı hocalarım
'Spor mu yapacaksın, hemşire mi olacaksın' diye baskı yaptı. Ama ben fazla
kulak asmadım ve ikisine de gereken özeni gösterdim. Kimsenin lafıyla hedeflerimi hiçbir zaman değiştirmedim.
Bu sporu yapmak isteyenler kendilerine güvensinler, emek versinler ve kazanacaklarına inansınlar. 'Eğitim hayatına devam ederken spor olmaz' diyen aileler var. Buradan onlara söylemek istediğim;
ben iyi bir örneğim, eğitimle spor yan yana olur.
BENİ KÜÇÜMSEYENLER ŞİMDİ SAYGI DUYUYOR
GENELDE spor salonuna yeni başlayan
erkekler beni hafife alıyor. Ama onlara günlerini gösteriyorum.
Erkek olarak bir kadından daha güçlü olabilirler ama teknik ve hız önemli. Ben de bu iki özelliğimle onlarla baş ediyorum. Bana saygı duymayı öğreniyorlar. Beni aşağıya çekmek
isteyenler, moralimi bozan insanlar oldu.
'Gidiyorsun dayak yiyorsun' diyen akrabalarım, arkadaşlarım vardı.
Şampiyon olunca
'Biz sana güveniyorduk' demeye başladılar.
PAHALI BİR SPOR AMA SPONSOR DESTEĞİ YOK!
KICK Boks'la uğraşanların en büyük sıkıntısı sponsor bulamamak. Eldivenin tanesi 1500 TL. Bunun için bile sponsor bulamıyoruz. Çok zengin iş adamları ile konuştuk. Bizim aylık maaş aldığımızı düşünüyorlar. Bir kere şampiyon olunca para alıyorsun o da çok yüksek değil. Sponsorlara çağrıda bulunuyoruz.
Yurt dışına gittiğimde devlet karşılıyor ama bizi yoran yurt içindeki harcamalar. Hocam bana vizyon kattı. 'Sadece derece yapma, şampiyon olmayı iste' dedi. Üniversiteye giderken param yoktu. Antrenmana gitmek için 30 dakikalık yolları yürüyordum. Bir gün hocama
"Ben gelemiyorum" dedim, bana burs sağladılar.
Ben de onların emeklerini boşa çıkarmadım.