Tokyo'da destan yazan sporcularımızın sesi olmaya devam ediyoruz. Bugünkü konuğumuz Olimpiyat ikincisi Eray Şamdan. Kocaeli'nin Darıca ilçesinde antrenörlük yapan babası ile annesinin çalıştığı salonlarda büyüyerek çocuk yaşta karate ile tanışan Eray Şamdan, basamakları birer birer çıktı.
Çocukken kapılara tırmanan koltuktan koltuğa atlayan Eray'ın bu haraketli yapısı onun büyüyünce sporcu olacağının işaretlerini veriyordu. Anne Nevriye Şamdan Eray 4 yaşına gelen kadar misafirliğe bile gidememişti.
Yıllarca hayalini kurduğu Tokyo Olimpiyatları'nı madalya ile kapattı. Katıldığı ilk olimpiyatta kazandığı gümüş madalya ile Türk Karate tarihine geçen Şamdan, başarısının sırrını, hayallerini, umutlarını, sinemaya olan tutkusunu SABAH Spor'a anlattı.
KARATENİN EN YETENEKLİSİ BENİM
Soru: Karatenin içine doğmuşsun adeta?
Benim en büyük şansım babam. Çünkü babamın antrenör olması benim de karateyle tanışmamı sağladı. Karatenin dışında bir şansım yoktu. Karate olmasa tekme vurmayı çok sevdiğim için tekvando olurdu diye düşünüyorum. Şu anda karate milli takımın en çok tekme atan sporcusu benim. İyi ki karatenin içine atılmışım. Fiziğime en uygun spor. Çok yetenekli olduğumu düşünüyorum, el ayak ve düşünme koordinasyonumun uygun olduğunu düşünüyorum.
BABAMIN HOCAM OLMASI BANA GÜVEN VERİYOR
Soru: Babanla çalışmak nasıl bir duygu?
Kendimi çok iyi hissediyorum. Güvenli elde olduğumu düşünüyorum. Türkiye'nin en iyi antrenörlerinden bir tanesidir. Teknik anlamda yelpazesi çok geniş. Mesela bir tekniğin üzerine çok gitmez. Kişiye özel yapabileceklerini üzerine yoğunlaşır. Kendini geliştirir. Çok güveniyorum. Ayrıca babam olması bana daha da çok güven veriyor. Babamla çok çeşitli çalışıyoruz. Küçüklükten beri benim her şeyimi biliyor. Çok şanslıyım.
TORPİL OLMASIN DİYE ÜSTÜME ÇOK GELİRDİ
Soru: Peki dezavantajı var mı?
Çocukken babam torpil olmasın diye üstüme gelirdi. Bir çocuk bana kazayla tekme vurmuş, onu altıma almış vuruyorum. O sırada babam beni çocuğun üstenden alarak bana sert bir tekme atmıştı!
Son 4 yıldır sosyal yaşamım yok. 12 ayın 11'i kamptayım. Bu kamplar üçer hafta oluyor. 3-4 gün aralar oluyor. Kampta sporcu arkadaşım Uğur Aktaş var. O da Tokyo'da bronz madalya aldı. Onla aram çok iyi. Onla kahve içmeye çıkıyoruz. Odada film izliyoruz. Ben dövüş olan tüm filmleri seviyorum..
ÖRNEK ALDIĞIM ÇOK BÜYÜK SPORCU BRUCE LEE
Karate filmleri izlerken bazen atılan tekmenin ya da hareketin yanlış olduğunu görüyoruz. Çok basit ve komik geliyor. O zamana sıkılıyorum ve filmi izlemiyorum. Bilmeyenler çok beğenebilir. Ama ben tekniği bildiğim için bana çok amatör geliyor ve izlemiyorum. Çünkü biz daha hızlı ve gerçekçi teknikler istiyoruz. O yönden Bruce Lee'yi örnek gösterebilirim. Gerçekten dövüşçü. Uzak doğu sanatı yapıyor. Ve çok hızlı. Örnek aldığım büyük bir sporcu. İdolüm. O efsane.
İSMİMİN 'EFSANE' OLARAK KONUŞULMASI EN BÜYÜK HEDEFİM...
Ben de efsane olmak istiyorum. Küçüklükten beri benim hedefim bu. Bu dünyadan ayrıldıktan sonra bile ismimin efsane olarak konuşulması en büyük hedefim. Olimpiyat madalyası ile efsane olmuş gibi oldum. Ama tabi burada bitirmeyeceğim. Dünya ve Avrupa Şampiyonasında seriler yapacağım. Olimpiyatlarda tekrar karate branşı olursa orada şampiyon olup adımı bu dünyada kazımak istiyorum.
SİNEMA FİLMİNDE ROL ALMAK İSTERİM
Soru: Gençsin yakışıklısın, yeteneklerini de sergileyebileceğim film teklifi alsan cevabın ne olur?
Spor hayatım bittikten sonra teklif gelirse evet derim. Çünkü sporda efsane olmak istiyorum. O dünyaya girersem komple kendimi oraya adayamam… Efsane olmak için spor hayatımın devam etmesi gerekir. Avrupa ve dünya şampiyonalarında seri başarı yakalamam gerekir. Olimpiyatlarda altın madalya kazanmam gerekir. Bu hayallerim gerçekleşirse tabi ki sinemada olur. O zaman efsanenin filmini çekeriz
KARATENİN YERİ OLİMPİYATLARDIR! 2024 OLURSA ALTIN BENDE…
Soru: Karatenin Paris'te olmamasını nasıl değerlendiriyorsun?
Kararı çok saçma buluyorum. Tokyo'da gösteri sporu olarak denenmek için alındı. Çok da beğenildi. İlgi gördü. Bildiğim kadarıyla en çok izlenen sporda birinci oldu. 2024 Paris'te olması için çalışmalar devam ediyor. 2024 olacağına inanıyorum. Olmasa da 2028'de kesin olur. Olursa da madalya alacağıma inanıyorum. Karatenin yeri olimpiyatlardır. Bizim ilk olimpiyatımızda güzel bir deneyimdi.. Altın madalyaya ulaşmama çok az kalmıştı. 2024 olursa altın bende…
BEN KARATENİN EN HIZLI SPORCUSUYUM
SORU: Senin için Rüzgarın oğlu deniyor. Bunun hikayesini anlatır mısın?
Hızımdan dolayı öyle bir lakap takıldı. 2014'te Avrupa şampiyonasındaydık. Benim çok hızlı olduğum konuşuluyordu. Çok güzel maçlar da çıkartıyorduk. Finale kaldığımda maçtan sonra arkadaşım tribünden bravo 'rüzgarın oğlu' diye bağırdı. 2014 Gençler Avrupa Şampiyonası'ndan kalma tabir…Hızımın konuşulmasını çok severim. Çünkü insanı öne çıkaran bir özellik. Ben karatenin en hızlı sporcusuyum. Kendi kilomdaki rakiplerimden bir daha hızlıyım.
Soru: Kilonu nasıl koruyorsun. Diyet yapıyor musun?
Çok dikkat etmiyorum. Ne varsa yiyorum. Sadece maç dönemi şeker tüketmemeye çalışıyorum. Son bir hafta da karbonhidrat yüklüyorum. O şekilde enerjimi sağlıyorum
Soru: Sosyal hayatında en çok karşılaştığın soru nedir?
İlk tanıştığımda karşımdaki kişi beni dövebilir misin diye soruyor? Estağfurullah diyorum. Sonuçta orada onu dövecek değiliz.
YAPTIĞIN EN BÜYÜK ÇILGINLIK KİREMİT KIRMAM
Soru: Hayatındaki en büyük çılgınlık nedir?
Pandemi döneminde can sıkıntısından…Kiremit kırma denemem vardı.. Elime örtü sarıp kırmıştım. Ondan sonra çıplak elle de kırabilirim diye kendi kendimi motive ettim. Fakat az daha elimi kıracaktım. Zaman zamanda Kamplar İstanbul'da olduğu zamanlar kaçıp eve geldiğim olmuştu. Geceyi evde geçirip tekrar sabahtan kampa gidiyordum.
4 YILLIK EMEĞİM BOŞA GİTMEMESİ İÇİN ANNEME VE BABAMA EVDE MASKE TAKDIRDIM
Soru: Eve geldiğinde neler hissettin?
Olimpiyata gitmeden en son Erzurum'a 35 gün kampa gittik. Geldim 2 gün vaktim vardı. Aileme sarılamadım Olimpiyata gideceğim ve tedbirli olmam gerek. Ortada virüs var. Evde anneme ve babama maske taktırdım. Aynı odalarda bile bulunmadık. Uzaktan sohbet ettik. 4 yıllık emeğimin boşa gitmemesi için evde bu önlemi aldırdım. Ondan korktum. 2 gün görüştükten sonra a Tokyo'ya gittim. Yaklaşık 45-50 gün uzak kaldık. Çok özlemiştim. Madalyanın da sevinciyle dönüşte doyasıya sarıldık..
Soru: Olimpiyat köyünün havası nasıldı?
Maçtan bir gün öncesine kadar çok rahattım. Kuralar çekildikten sonra kafamda neler olacak filan diye düşündüm. Fakat maç günü tatamiye çıktığımda stresimi atmıştım. Olimpiyat köyündeki odalar biraz küçüktü. Ses yalıtımı da biraz sporcuları rahatsız edebilecek boyuttaydı. Gürültü olduğunda zaman zaman uyarılarımızı yaptık
Soru: Türkiye'de karate ekolü var mı?
Var tabi ki mesela Haldun Alagaş, bizim antrenörümüz. Büyük sporcular da var. Bunlar karatenin en önde gelenleri. A Milli takımda bizler varız. Öne çıkan özelliğimizle başarılı olmaya çalışıyoruz
OLİMPİYAT BİZİM KUŞAĞA NASİP OLDU
Soru: Sizden öncekiler olimpiyatı çok isteği ama size kısmet oldu. Neler diyeceksin..
Bu şansı en iyi şekilde değerlendirip orada başarılı olmak istiyorduk. Bunu da başardık. Karatede 4 madalya alarak en çok madalya alan branş oldu. Türkiye adına çok mutluyuz..
GENÇLERİN ROL MODELİ OLDUM
Soru: Türk karate tarihinde en büyük derecesi sende. Bu sende baskı oluşturuyor mu?
Türk karatesinin o kadar geçmişi var ki, ne sporcular geldi geçti. Belki benden daha iyi sporcular vardı. Şuan olimpiyat olması dolayısıyla Türk karatesinin en büyük başarısı bende. Rol model olarak görüyorum. Karate yapan gençler sürekli bana yazıyorlar. Abi nasıl idman yapıyorsun, motivasyonunu nasıl sağlıyorsun, bize taktik verebilir misin diye.. En büyük başarının da bende olması beni çok gururlandırıyor…
İKİ OLİMPİYAT DAHA KAZANIP ZİRVEDE BIRAKACAĞIM
Soru: Kaç yaşına kadar karate devam edecek?
Son olimpiyatlarda 37 yaşında Gürcü sporcu vardı. 35 yaşında Azeri sporcu gümüş kazandı. 33-34 yaşına kadar yapabileceğimi düşünüyorum. Ama ben önümüzdeki iki olimpiyatta madalya alırsam inşallah altın alırım. Zirvede bırakmayı düşünüyorum.. Baktım gücüm kuvvetim yerinde devam edebilirim. Ama zirveden düştüğümü hissettiğim an bırakırım.
AİLEM OLMASA KARATEYİ BIRAKACAKTIM
Soru: Karateye başladığına pişman oldun mu? Bırakmayı düşündün mü?
8 sınıftayım. Okula gidiyorum, okuldan çıkıp dershaneye gidiyorum. Dershaneden çıkıp antrenmana gidiyordum. Eve 9'da geliyorum bir saat sonra uyuyordum. Bu sürekli böyle devam ediyordu. O zamanlar bunaldım. Benim yaşımdakiler parkta oynuyorlar. Bilgisayarda eşli oyun oynuyorlar. O zaman ben kendi kendime "Ben ne yapıyorum. Yaşamıyorum" dedim. Zaman zaman antrenmana gitmiyordum. Ailem işin içinde olunca beni sporun içinde tuttular.
EVLENMEK İSTERİM AMA DAHA ADAY ADAYI BİLE YOK
Soru: Ufukta evlilik görünüyor mu? İleride çocuğunun da karateci olmasını ister misin?
Daha aday adayı bile yok. Ama ilerde evlenirsem ve çocuğum olursa kesinlikle karateci olmasını isterim. Hatta öyle ki onu çok özel yetiştireceğim. Evleneceğim kişinin de genleri böyle hızlı olsun. Kuvvetli olsun çocuğa da yansısın.
Soru: Olimpiyat dışında hayatında unutamadığın ve seni en çok mutlu eden olay nedir? Aynı şekilde seni en çok üzen olayı hatırlıyor musun?
KARATE GÖRSELLİK AÇISINDAN ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR
Soru: Karatenin en iyi dönemi ne zamandı?
Karatenin en hareketli en aksiyonlu şimdiki dönem biraz yumuşak geçse de müsabakalar... Sertleştirmeye başladılar hakemler daha müsemma gösteriyor vuruşlara. O yüzden daha gösterişli oluyor.. Karate bence olimpiyatlarda her zaman olması gerekiyor seyir zevki açısından en güzel zamanı bu zaman.
OLİMPİYATLARIN ERTELENMESİ BENİM İÇİN İYİ OLDU
Maçtan önce ben çok stres yapardım. Tüm arkadaşlarım bana bu çocuk küstü mü diye düşünüyordu. Ben başka bir psikolojiye giriyordum. Oturduğum masada su içer misin diye soran birine bile cevap veremiyordum. Şuan bunları aştım, psikolojik destek aldım. Artık espriler yapıyorum normal hayatımı devam ettirebiliyorum. Desteği aldıktan sonra bakış açım değişti, algım açık. Müsabaka öncesi salonda etrafı izliyorum daha önce sadece rakibe odaklanıyordum oda beni çok geriyordu. Son bir yılda kendimi bulduğumu hissettim. Olimpiyatın ertelenmesi benim için çok iyi oldu. Bu süreçte ben kendimi buldum. Dışardan bakma fırsatı buldum. Daha önce maç yoğunluğundan dışardan kendime bakma fırsatım olmuyordu. Eksiklerimi görmüş oldum. Geçen sene olimpiyat ertelenmemiş olsaydı kota alamazdım olimpiyatlara katılma fırsatı kazanamazdım.
HAKEMLER ALTIN ALMAMI ENGELLEDİ
Soru: Finalde neler ters gitti
Maç ortadaydı. Beklediğim bir pozisyon vardı. Orada Fransız sporcu bir tekme salladı ve o koluma geldi. Ve ses geldiği için hakem mideme geldiğini düşündü ve 2 puan verdi. Direk 2-0 öne geçti. Rakibim de ilk puandan sonra şaşırdı. Çünkü o da biliyordu mideme gelmediğini . Ve o da şaşırdı… ama itiraz hakkımızda yoktu. Çünkü tekvandoda itiraz hakkın olmasına rağmen Karatede rakip sana vurursa sen itiraz edemiyorsun. Rakip fizik ve kuvvet olarak üstün bir sporcuydu. Çünkü ben 60, o 67 kiloydu. Ben hızımla ön plandayım. Maçta süre azalırken ben de düzgün pozisyona giremedim. Maça girerken ki planımı hayata geçiremedim. Çünkü planımda ilk puanı ben alıp onu hataya zorlamak vardı. Fakat şansız bir şekilde olmayan puan verilince stratejim değişti. Son 3 sanayi maldı. Üstüne koşarken biri tekme yedim. Aslında çocuk benim yapmak istediğimi yaptı. Ama Fransız sporcu ikinci defa karşıma çıkarsa hiç şansı yok. Farklı sıkletlerin sporcusuyuz Ama eğer karşılaşırsak şansı yok.
ARDAHAN'A KESİNLİKLE EV YAPTIRACAĞIM
Aslen Ardahanlıyım ama ben daha önce hiç görmemiştim. Burada doğdum. Babam da 8 yaşında taşınmışlar. Yakın zamanda gittim. Çok beğendim orayı. Oraya kesinlikle bir ev yaptıracağım.
Eray Şamdan'ın babası Adnan Şamdan ve annesi Nevriye Şamdan da açıklamalarda bulundu. İşte o değerlendirmeler şöyle...
Hem Avrupa'yı hem dünyayı, hem olimpiyatları yaşayan bir antrenör, bir baba olarak tarif edilemez bir duygu, tarif edilemez bir sevinç içerisindeyim. Diyen baba Adnan Şamdan, Eray'ın yeteneğinin genlerinden geldiğini söyledi.
KARATE ERAY'IN GENLERİNDE VAR
SORU: Eray'daki kabiliyeti kaç yaşında, nasıl fark ettiniz?
Malzeme iyiydi. Eray'ın genlerinde zaten var. Çocukken çok hareketliydi. Evde koltuktan koltuğa atlar, duvara, kapıya tırmanır hiç durmazdı. Bana benziyordu. Evde baba- oğul boğuşurduk. Ben 40 yıldırı karatenin içindeyim. Milli takıma 70'in üzerinde milli sporcu kazandıran antrenörüm, bu çocuk dedim kesinlikle bu karateci olacak dedim… 5 yaşında aldım yanıma, baktım verdiğimi çok iyi alıyor. Algısı çok iyi. Zekası, hırsı ve isteği vardı. Bu iş için çok yatkındı. Kendinden büyük çocuklarla antrenman maçı yaptığında hırslanıyordu. Yenildiğinde gözleri doluyordu. Ağlıyordu. Karşı taraf 1 tane vurduğu zaman bu iki tane vurmadan bırakmıyordu. O dönem tamam dedim bu çocuk iş yapacak. Bir gün Avrupa, dünya şampiyonu olur diyordum. Maşallah orada seri yaptı. 7 Avrupa şampiyonluğu var. Olimpiyatta final oynadı. Gümüş oldu. Orası çok farlı bir dünya…
Soru: Olimpiyata katılma süreci nasıldı?
Olimpiyata ilk ikiyi aldılar. Eray üçüncü idi. Onun için Kalifikasyona gitmesi gerekiyordu. Eray 60 kilo olmasına rağmen, 67 kiloyla sporcuyla seçmeye gitti. Paris'te 8 maç yaptı ve hepsini kazandı. Böylece olimpiyatların yolu açıldı. Çok umutlandım. Ben kesin altın gelecek dedim. En kötü ihtimal kürsü gelecek dedim. Çünkü Eray, müthiş yükseliş göstermişti. Olimpiyat finalinde karşılaştığı sporcu 67 kiloda dünya şampiyonuydu. aslında haksızlık yapıldı puan olmaması gereken bir pozisyonda 2 puan verilerek çocuğu (Eray'ı) maçtan düşürdüler. Yoksa altın madalyayı alacaktı.
Soru: Eray'la çalışırken yetemiyorum duygusu oldu mu ?
Teknik olarak olmadı. Türkiye'nin en başarılı antrenörlerinden birisiyim. Milli takıma 70'in üzerinde sporcu verdim. Dünya şampiyonu çıkardık. Ancak kondisyon, ağırlık ve kuvvet çalışmalarında eksik hissettiğim. Onda da milli takımdaki hocalar devreye girerek eksiği giderdiler…
Bizim zamanımızda karatenin şov tarafı da çok kullanılıyordu. Eskiden 19 Mayıs gösterilerinde şov yapılır. Rakip kulüplerle yarışırdık. Çivinin üzerinde yatılır, kiremit kırılırdı. Rakip kulüp kiremit kırdırırdı zaman ben balyozla taş yardırırdım. Rakip 4 kiremit kırdırırdı. Ben 6 kırdırırdım.
ERAY 4 YAŞINI GELENE KADAR ARKADAŞ OTURMASINA GİDEMEZDİM
P&G'nin (Procter&Gambl) 'Olimpik Anneler'inden biri olan anne Nevriye Şamdan ise Eray'ın 4 yaşına kadar çok hareketli çocuk olduğunu bu yüzden misafirliğe bile gidemediklerini anlattı.
KAPIYA TIRMANIR BİZ ALTINDAN GEÇERDİK
Soru: Eray küçükken çok hareketliymiş. Nasıl zorluklar yaşadınız.
Bizim spor salonuna giderken Eray'ı da götürüyorduk. Bizimle gidiyor. Bizimle eve geliyordu. Eray yaramaz çocuk değildi ama çok hareketli bir çocuktu. Koltukların tepesine çıkar, kapılara tırmanırdı. Öyle ki biz kapının altından geçiyorduk. Bir yerlere gittiğinde aynı şeyleri yaşıyorduk. (Anneanne, babaanne) Akrabalar dışında kimseye gidemiyorduk. Hatta 4 yaşına kadar arkadaş oturmasına gidemiyorduk. Çünkü Eray gerçekten çok hareketliydi. Koltuklarda zıplama, hoplamanın yanında, kapılara tırmanması olduğu için arkadaşlarıma gidemiyordum. Sadece anneme ve babaannesine gidiyorduk.
SARILINCA GERÇEK BAŞARIYI ANLADIK
Soru: Çeyrek final maçında çok göz yaşı dökmüşünüz. Neler hissettiniz, o anları anlatır mısınız?
Sevinç, hüzün, gurur tüm duyguları çeyrek final maçında yaşadım. Tüm maçlarında tabi ki yaşıyorum. Aslında ben Eray'ın çoğu maçını canlı izleyemiyorum. Hem heyecanımdan hem de o benim totemim.. Çoğu maçları evde izliyorum. Maçları izlerken bir totemim var kesinlikle telefonlarımı açmıyorum heyecanımdan dolayı canlı izlemiyorum telefonumu kim ararsa arasın açmıyorum. Maç bittikten sonra telefonuma geri dönüyorum. Eray olimpiyat ikincisi oldu. Biz tam olarak anlamadık. Ama eve geldiğinde ona sarıldığımda o büyük başarıyı hissettik, anladık… Yüzündeki mutluluğu gördükten sonra bizim de duygularımız çok derinleşti. Anlatılmaz duygular, çok ağladık…