E-spor ya da bir başka değişle elektronik spor, dünyanın dört bir yanından kişilerin internet aracılığıyla oyun oynayabileceği bir spor dalı olarak tanımlanmakta. Diğer spor müsabakalarındaki gibi e-spor müsabakalarında da kişiler veya takımlar karşı karşıya getirilebilmekte ve diğer sporlardaki gibi hem fiziksel hem de zihinsel çaba ve beceri gerektirebilmekte. Özellikle 70'li ve 80'li yıllarda atari salonlarının yaygınlaşmasıyla gençlerin birlikte oyun oynayıp rekabet ederek sosyalleşmesi e-Spor'un kökenini oluştururken kişisel bilgisayarların evlere kadar girmesi, internetin yaygınlaşması ve pandemi süreciyle birlikte kitlelerin evlere kapanmasıyla günümüzde e-spor hızla gelişerek yayılmaya başladı. Günümüzde ulusal ve uluslararası birçok e-spor turnuvası düzenlenirken, bu turnuvalar oyunculara rekabet edecekleri profesyonel bir ortam sağlayarak elektronik spor ve sporcu kavramlarının gelişmesi ve yaygınlaşmasına da büyük katkı sağlamakta. Her geçen gün düzenlenen resmi ve özel turnuvaların sayısı ve bu turnuvalara gösterilen ilgi artmakta, buna bağlı olarak da e-sporcuların bunu profesyonel bir meslek olarak icra etmesinin de önü açılmakta. Artık e-Spor turnuvaları milyon dolarlara varan ödüllerle ve binlerce izleyicinin arenalarda, yüz binlercesinin ise internet üzerinden yapılan canlı yayınlarda takip ettiği büyük bir sektör haline dönüşmüş bulunmakta.
PANDEMİYLE YÜZDE 40 BÜYÜDÜ
Bu gelişen sektörle ilgili online bir toplantı düzenleyen Ege Genç İş İnsanları Derneği, sektörün öncülerinden Kaan Kural'ı üye iş insanları ile buluşturdu. Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, öncelikli alan olarak belirledikleri girişimcilik ve Z kuşağının kesişim noktasında e-spor'un bulunduğuna dikkat çekerek, büyüyen sektöre ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Dünya genelindeki oyun gelirleri yaklaşık 200 milyar dolar civarındadır. Tüm spor endüstrilerinin de toplam 480 milyar dolar gelir ürettiğini söyleyebilirim. Yükselen bir trendde ve pandemiyle yaklaşık yüzde 40 büyüyen bu ekonominin öngörüsüyle 2030'lara varmadan e-spor endüstrisinin tüm spor endüstrilerinden daha büyük olacağını söylemek pek yanıltıcı bir tahmin olmayacaktır. Yine rakamlardan devam etmek gerekirse, dünyada 18-25 yaş arasındaki gençlerde izlenme oranı basketboldan çok daha fazla olmakta ve futbolun yüzde 5lik derece ile hemen ardında olduğunu söyleyebiliriz. Yine çarpıcı bir rakam daha vermek isterim. E-spor dünyasının önemli oyunlarından biri olan League of Legends finalini canlı olarak 23 milyon, totalde de 100 milyon kişinin izlediği, öte yandan spor endüstrisinin en büyük aktivitesi kabul edilen Amerikan futbolu finali Super Bowl'ı toplamda 200 milyon kişinin izlediği verisiyle yine önümüzdeki yıllarda Super Bowl'u yakalayacağını söylersek çok da yanlış yapmayız."
E-SPORUN BÜYÜMESİ ŞAŞKINLIK YARATIYOR
İşin toplumsal boyutunu da değerlendiren Yelkenbiçer, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bu coğrafyada yetişmiş herkesin tuttuğu bir takım, fanatik boyutta olmasa bile desteklediği bir spor takım olduğunu düşünüyorum. Hepimizin büyüklerimizden dinlediği futbol stadyumlarında sabahladığı veya basketbol salonlarında saatlerce kuyrukta beklediği gibi anılar varken, e-spor artık Z jenerasyonun kendi anılarını kendilerinin yarattığı, büyüklerinden duymadığı ve tamamen kendi alanları olan bir dünyadan bahsedebiliriz." Daha sonra konuşan Kaan Kural ise yaptığı konuşmada, sporda genelde fazla sesi çıkmayan, hiç oyundan düşmeden sürekli işini yapan oyuncuları çok sevdiğini ve evlatları olarak nitelediğini belirtti. Çalışma alanında yaşadığı heyecanın ilk günkü seviyesiyle devam ettiğini vurgulayarak e-spor alanındaki görüş ve değerlendirmeleri de ayrıntılarıyla paylaştı. Geleneksel spor'a göre e -sporun Orta Asya ve Uzak Doğu'da yükseliş trendinde ve popüler olduğuna dikkat çeken Kural, "E- spor geleneksel sporun yerini alacak mı diye sorulur hep. Bu iki spor alanı da birbirini besliyor bence. İki alanın birbirini zenginleştirmesi mümkün. E- spora ilişkin büyüme şaşkınlık yaratıyor. 15 senedir var olan bu spor alanı özellikle Japonya ve Çin kültüründe önemli bir hiyerarşi elde etti. Orta Asya'da geleneksel spor anlayışı olmadığı için dijitale de yatkınlık sebebiyle bu sektör çok büyüdü. Bu bölgelerde kaynak ayrılması bakımından ilk 5 sırada diyebiliriz. Amerika'da da farklı değil bu gelişim. Bugün 1 milyar dolara ulaşan değerlemeler var. İyi bir pazarlama stratejileri ile daha da büyüyecek. Z jenerasyonunun tercih ettiği bir alan olması sebebiyle olimpiyatlarda bile yer alması hususunda ciddi fikir oluşturanlar var. Bu durumda e-sporun geleneksel sporlarla birlikte hiyerarşide çok önemli bir yere oturacağını görmekteyiz. Zihinsel temelli olan bu spor, el kol, zihinsel aktivite, koordinasyon, reaksiyon zamanlama açısından insanı geliştiren, hatta sınırını zorlayan çok önemli bir spor dalı" dedi.