20 yıllık kariyerinde 7 Avrupa şampiyonluğu, 1 dünya ikinciliği, 1 dünya üçüncülüğü, bir de Avrupa Oyunları birinciliği bulunan milli haltercimiz Bünyamin Sezer, SABAH Spor'un ev röportajlarına konuk oldu. Karantina günlerini Tokat'ta yaşayan ailesinin yanında geçiren milli haltercimiz, "Yaklaşık 20 yıldır halter sporunun içindeyim. Her türlü zorluğa karşı mücadele ettiğim için tecrübeliyim. Ülke olarak bu zor dönemi de en iyi şekilde atlatacağız. Ulus olarak, insan sağlığını tehdit eden Koronavirüs yükünü de Türkiye üzerinden kaldırırız. Bu gücümüz var. Yeter ki birlik ve beraberliğimiz bozulmasın" dedi.
BÜTÜN KOMŞULARINDAN İZİN ALDI
62 kilo haltercimiz çalışmaları hakkında ise şu bilgileri verdi: "Evde çalışmak kampın yerini tutmaz, salonda idman yapmamızla evde yapmamız arasında da çok fark var. Evde bir odayı kendime ayırdım. Sabah ve akşam olmak üzere toplam 4 saat bacak, el, omuz egzersizleri yapıyorum. Komşuları rahatsız etmemek için barı yere sessiz indiriyorum. Zaten onlardan izin aldım. Koronavirüs salgını geçene kadar formumu korumam gerek. Malzeme ve diğer ihtiyaçlar konusunda Tokat Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürü Cemil Çağlar yardımcı oluyor."
OLİMPİYATIN ERTELENMESİ BENİM İÇİN AVANTAJ OLDU
BÜNYAMIN Sezer, Tokyo Olimpiyatları'nın ertelenmesini avantaj olarak gördüğünü belirterek, "Çünkü belimden ve omzumdan tedavi görüyordum. Bu süreci iyi değerlendirip, sakatlıktan tamamen kurtulmuş olarak müsabakalara katılmış olacağım. Bu Türk halteri için de avantaj oldu. Uzun süreli çalışma fayda getirecektir. Eksikliklerimizi de giderme fırsatı bulmuş olduk. Benim hedefim öncelikle Avrupa Şampiyonası, daha sonra olimpiyatlarda madalya almak. Bunu başaracağıma inanıyorum" diye konuştu.
ANNE YEMEĞİ BİR BAŞKA
Evde kalmasına en çok annesinin sevindiğini belirten Bünyamin, "Kiloma zor da olsa dikkat etmek zorundayım" dedi
Şampiyon halterci, evde beslenmesine de çok dikkat ettiğini ama annesi Nazik Hanım'ın yemeklerine karşı koymanın da zor olduğunu belirtti. Milli halterci, "Kamplardaki yemeklerle evdeki yemekler farklı. Evde insan istediği yemekleri yiyor. Kamplarda da yemek konusunda sıkıntımız olmadı ama ev yemeklerinin tadı başka oluyor. Annem de yemekleri hep bana sorarak yapıyor. Bu da hoşuma gidiyor. Ben biraz eti seviyorum. Annem de akşamları özellikle et yemeği yapıyor. Beni elleriyle besliyor. Yine de kiloma dikkat ediyorum. Fazla kilo aldığım zaman sonra düşürmesi zor olur" dedi.