Mersin'de düzenlenen 'Sporun Mutfağındakiler Paneli' ile spor dünyasının önemli isimleri bir araya gelerek tecrübelerini izleyicilerle paylaştılar. Panelde eski futbolcular Hami Mandıralı ve Semih Yuvakuran; Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu güreşçi Mahmut Demir ve Dünya Atıcılık Şampiyonu Yusuf Dikeç konuştu.
HAMİ MANDIRALI "HAYATTAN KIRMIZI KART YEMEYİN"
Evre Tilev'in panelistleri tanıtmasının ardından söz alan Hami Mandıralı futbola başladığı dönemlerden bahsederek, "Sevdiğim işi yaptım ve peşinden çok koştum, çok mücadele ettim, çok fedakârlıklar yaptım. Sonunda da evet futbolcu oldum. Ülkemin en güzel takımlarından bir tanesinde, Trabzonspor'da 15 yılım geçti. Gençlere şunu söylemek isterim ki, unvanlar gelip geçicidir. Ama insanlık her zaman baki kalır. Lütfen iyi futbolcu olurken, iyi insan olmayı da unutmayın" dedi.
Futbol hayatında haksız yere bir defa kırmızı kart yediğini dinleyicilere anlatan Mandıralı, "Yıllar sonra Ahmet Çakar, televizyonda kendi de itiraf etti. Hayatımda yaptığım bir yanlış vardı, o da Hami'ye kırmızı kart göstermekti dedi. Bu da benim için çok anlamlı bir şey. Bunlar futbolda olağan şeyler. Hayattan kırmızı kart yemeyin. Ben hep örnek olmaya çalıştım. Gerçekten unvanlar, apoletler gelip geçici. Fakat insanlığınız herkesi ilgilendiriyor" diye konuştu.
YUVAKURAN: "TÜRK OYUNCULARIMIZ BİRAZ TEMBEL"
Semih Yuvakuran ise günümüz futbolunu değerlendirerek, şunları söyledi:
"8 yıl A Milli Takım'da, 3 yıl Bursaspor'da, 6 yıl Galatasaray'da ve 5 yıl da Fenerbahçe'de oynadım. Fenerbahçe'de de futbolu bıraktım. Türkiye'de defans oyuncusu aslında yetişiyor ama bizim Türk oyuncularımız biraz tembel. Geçen gün Eto'o konuştu ve dedi ki, 'Ben 33-34 yaşındayım, antrenmanda en önde koşuyorum ve sizin Türk oyuncular benden 50-60 metre geriden geliyor." Onların önde olması gerekirken, 33-34 yaşındaki adam önden koşuyor. Yani biraz tembelliğimiz var ve çalışmayı biraz sevmiyoruz."
DEMİR: "TÜRK GENÇLERİ PEHLİVAN GİBİDİR"
Dinleyiciler tarafından ayakta alkışlanan Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Güreş Şampiyonu Mahmut Demir, salonda bulunan gençlere seslenerek, şunları söyledi:
"Ben genç evlatlarımızın mutlaka güreş yapmalarını isterim. Lakin hiçbir şey yapamazsanız da mutlaka bir spor branşıyla ilgilenin. Çünkü spor yaptığınızda sağlıklı bir birey olmanın yanında toplum önünde de örnek insanlar olursunuz. Belki burada bulunan birbirinden kıymetli arkadaşlarımız normal bir iş dalında yaşamış olsalardı, sizler burada onları alkışlamayacaktınız. Bunu kendiniz ve sağlığınız için yapın. Ben sizin yaşlarınızda spora başladım. Sırasıyla 15 defa Türkiye Şampiyonu oldum. 4 defa Avrupa Şampiyonu, 3 Dünya Şampiyonluğu, Akdeniz Oyunları Şampiyonluğu, Balkan Şampiyonluğu, Cihan Şampiyonluğu ve 1996 yılında da Olimpiyat Şampiyonu oldum. Böylece 220 kez bu milletin Türk Milli mayosunu giydim. Ayrıca hangi spor branşıyla uğraşırsanız uğraşın eğitiminizi aksatmayın. Dünya ile yarışabilen, entegre olabilen bir ülke olabilmek için en üst seviyede kendimizi eğitmemiz lazım. Ne iş yapıyorsanız yapın, mutlaka çok çalışın. Çalıştığınız işe ve ondan önce kendinize güvenin. Çünkü elleriniz cebinizde zirveye çıkamazsınız" dedi.
DİKEÇ: "YUSUF DİKEÇ TESADÜFİ ORTAYA ÇIKMIŞ BİR ŞAMPİYONDUR"
Atıcılık Branşı Dünya Şampiyonu Yusuf Dikeç, gençlerin elindeki imkânları kullanmalarını ve kendi yeteneklerinin farkına varmak için çabalamalarını ifade ederek, "Ben yaklaşık 18 yıldır atıcılık branşıyla ilgileniyorum. Atıcılık branşına tamamen tesadüfi başladım. Sizler ilk olarak kendi yeteneklerinizi mutlaka keşfedin. Ben şuna inanıyorum ki Yusuf Dikeç tesadüfi ortaya çıkmış bir şampiyondur. Arkadaşlarımın içinde dahi benden çok daha kabiliyetli ve yetenekli arkadaşlar vardır. Ama önemli olan bu yeteneği ortaya çıkarmaktır. Ben bu spora 28 yaşında başladım. Keşke sizin gibi böyle genç yaşlarda tanışıp başlasaydım. Eminim ki şu andaki başarılarımı biraz daha yukarıya taşıyabilirdim" şeklinde konuştu.
Panelin ardından soru-cevap kısmına geçildi ve panelistler, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Düzenlenen panelin ardından, protokol üyeleri tarafından spor dünyasının önemli isimlerine organizasyona katıldıkları için çiçek ve plaket hediye edildi.