UĞUR KARAKULLUKÇU: 12 yaşındaki buz pateni sporcusu Efe, uluslararası başarılarıyla gündem oldu. Efe ve onun gibi çocuklarımızın olimpiyat seviyesine gelebilmeleri için neler yapmalıyız?
HINCAL ULUÇ: Ben hep en başından bakarım. Futbol dahil bizim Türk milletinin bütün Orta Asya'dan dünyaya yayılmış olanlarına bak her dalda… Cenk Tosun dahil, kökenleri dışarıda. Almanya'dan yetişen Türk başarılı. Romanya'daki Türk dünya şampiyonu oluyor. Bulgaristan'daki Türk Naim Süleymanoğlu. Hâlâ tarihte kırılmaz rekorlarıyla. ABD'deki, varsa Meksika'daki… Türkiye'de neden yok? Çünkü organizasyon yok. Bunu kim yapacak, devlet yapacak. Türkiye'de iyi-kötü futbol var. Yaygın halde var. Öyle bir sistem kurduk ki getirdik, yabancılara teslim ettik. Şu anda Türkiye yabancı futbolcu çöplüğü. Altınordu gibi bir-iki örnek dışında kimse yerliye yatırım yapmıyor. Bedavaya bir Brezilyalı getirecekken, ne olacağı belirsiz 10 tane çocuğa yatırım yapılır mı? 10'da 1 yine iyi ihtimal. Vakti zamanında Yugoslav sporunu geliştirirken Tito'nun yaptırdığı araştırmalar var. Tito çocuklara dedi ki, "İçinizden milli takıma gelene bir Mercedes hediye edeceğim." 10 bin çocuk başlıyor, 1'isi garanti milli düzeye geliyor. Yugoslavya nasıl başarılı oldu basketbolda? O dünya şampiyonu olan takım 2 sene evvel Boğaziçi Turnuvası'ndaydı, biz onları yendik. Biz en fazla Balkan şampiyonu olduk, onlar dünya şampiyonu… Neden? Çünkü altyapı kolay kurulacak bir şey değil. ABD sporda ileri… Niye? Altyapı okulları kuruyor. Doğu bloku, demir perde gerisi şampiyonları devlet altyapı kurduğu için çıkardı. Burada ne okul ne devlet kuruyor.
Dahası futbol popüler ya, yerel yönetimler futbol takımı kuruyor. İstanbul'da o kadar futbol takımı varken Başakşehir'i belediye kurdu. Ankaraspor, şimdi Osmanlıspor, belediye kurdu. Hemen her yerde bir belediye takımı var. 40 senedir diyorum ki futbola belediyeler yatırım yapmasın, ona yapan var. Futbolu sadece federasyon düzenlesin, belediyeler amatör sporculara sahip olsun. Bireysel sporcu yetiştirmek kolay… Bir tane adama yatırım yaparsın. Mesela buz pateninde başarılı olan bu çocuğa, Efe'ye yatırım yaparsın. Efe İzmirli… Bu çocuğun sadece sportif değil, bütün eğitim hayatını İzmir Belediyesi garanti altına almalı. ABD'deki okul sistemi gibi. "Ben sana adam olup işe başlayana kadar burs veerceğim" diyecekler. Türkiye'deki hocanı ben tutacağım, icabında en büyük hocaların yanına yollayacağım" dersen Olimpiyat şampiyonu olur. O zaman da bu çocuğu İzmir Belediyesi yetiştirdi derler. Bu sistemi getirecek, tavsiye edecek kişi de Spor Bakanı'dır. Bugüne kadar bir Spor Bakanı'ndan bu yönde bir atak gördünüz mü? "Arkadaşlar, belediyeler futbola yönelmeyin, amatörde yetenekli gençlerimiz var. Onları Olimpiyat, dünya şampiyonu yapmayı hedefleyin." Bu çocuğun hayatının İzmir Belediyesi tarafından garanti edilmesi birlerce İzmirli genci de teşvik eder. Bir buz pateni sahası yapılır, tıklım tıklım dolar. Türk milleti yeteneksiz değil, Türk milleti organizasyonsuz. Bulgar Türkü başarılı, Alman Türkü başarılı, Türkiye Türkü başarısız, neden? Bu sorunun cevabını Sayın Spor Bakanımız Bak versin. Naim Süleymanoğlu, Osman Abacıyev'in öğrencisi olmasa dünya şampiyonu olabilir miydi? Cevabı bana vermesin, düşünsün yeter. Aklı fikri futbolda. Geçen gün fotoğrafını gördüm, gelmiş geçmiş en beceriksiz federasyon başkanı Yıldırım Demirören'le penaltı atıyor. Bir ok atsa ya… Efe'yle paten kaysın demiyorum ama kenarda otur seyret, öyle göreyim resmini.
YAZARLIĞI BIRAKIRIM!
UĞUR KARAKULLUKÇU: Beşiktaş hem Şampiyonlar Ligi hem de Cenk'in transferinden iyi gelirler elde etti ama bilançolara göre zarar gün geçtikçe katlanıyor. Burada bir çelişki yok mu?
HINCAL ULUÇ: Bunun cevabını Yıldırım Demirören verecek. Beşiktaş dahil Finansal Fair Play'e uyan kulüp var mı? Bana bir söylesin. Demirören'in bundan haberi varsa, cevap verebilecek zerre bilgisi varsa yazarlığı bırakırım. Şu soruma cevap verecek zerre bilgisi varsa… Umurunda değil. Neden? Çünkü Spor Bakanı'nın umurunda değil. Beraber penaltı atacağına kulağından yakalayıp, "Yıldırım Efendi, anlat bakalım, bu nasıl rezillik?" niye demiyor? Penaltının kelime anlamı ceza, kessene cezayı, görelim Spor Bakanı olduğunu… Meydanı boş bırakırsan, "Kabul edenler, etmeyenler, edilmiştir" derler, Fikret Orman tarihe geçer, Beşiktaş batar. Türkiye'deki düzen bu. Bu düzeni seyredenin adı da Bak… Bakıyor o da.