Aslı Çakır Alptekin, yaptığı yazılı açıklamada 2012 Londra Olimpiyat Oyunları esnasında verdiği
doping numuneleri de dahil müsabakalarda ve müsabakalar dışında kendinden alınan numunelerin hiçbirinde yasaklı bir maddeye rastlanılmadığını savundu.
Biyolojik pasaport programının IAAF tarafından yakın dönemde kullanılmaya başladığını belirten Aslı Çakır Alptekin, şöyle devam etti:
"IAAF tarafından aleyhimde CAS nezdinde yapılan suçlamalar sonucunda, geçmiş döneme ilişkin biyolojik pasaportumdaki değerler nedeniyle hakkımda haksız bir ceza uygulamasına gidilmiştir. Biyolojik pasaport programı, sporcuların eski tarihlerdeki kan değerlerindeki artış ve düşüşlerden dolayı suçlanmalarına, numunelerinde yapılan testlerde yasaklı bir maddeye rastlanmamasına rağmen bu kan değerlerini açıklayamamaları halinde doping cezası ile karşı karşıya kalmalarına sebebiyet vermektedir. Benim de karşı karşıya kaldığım bu suçlamalar, daha önce Türk ve yabancı birçok sporcu aleyhinde öne sürülmüş olup yıllar öncesindeki kan değerlerine dair açıklama yapma imkanı bulunmayan, o dönemlere ait elinde normal olarak hiçbir belge ve delil bulunmayan sporcular bu şekilde kolaylıkla cezalandırılmıştır."
CAS tarafından cezalandırılmasına neden olan suçlamaların, 2012 Olimpiyat Oyunları'ndaki kan değerleriyle ilgili olmayıp 2010 yılındaki kan değerlerine ait olduğunu ileri süren Aslı Çakır Alptekin, şunları kaydetti:
"Bu nedenle 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda doping yaptığım suçlamaları asılsızdır. 2012 Londra Olimpiyatları altın madalyasının elimizde kalmasını herkes gibi biz de istemekteyiz ve bunun için her türlü mücadeleyi verdik, veriyoruz. Ülkemin ve şahsımın bu şekilde anılmasından dolayı son derece üzgünüm. Son olarak, halen antrenmanlarıma devam ettiğimi ve bir an önce pistlere dönmek için her türlü hukuki mücadeleyi de sürdürdüğümü belirtir, aynı başarıları ülkemize tekrar yaşatmak için en yüksek çabayı sarf edeceğimi bildirmek isterim."