Turnuvada, Avrupa dışındaki tek hoca olan Arnavutluk'un patronu
Brezilyalı Sylvinho, İtalya karşısına, ilk 11'in 5'ini rakibin topraklarında top koşturan futbolcularıyla çıktı. Nitekim Arnavutlar, henüz 23. saniyede Sassuolo'nun oyuncusu
Nedim Bajrami'nin attığı tarihi golle öne geçti. Mancini sonrası görevi devralan ve son Avrupa şampiyonu apoletiyle Almanya'ya gelen
Spalletti yönetimindeki İtalyanlar için şoku atlatmak hiç de zor olmadı. 10 dakika sonra ustaca hazırlanmış korner organizasyonunda
Bastoni'nin kafasıyla skor dengelendi. 16'da ise
Nicolo Barella sağ ayağıyla gönderdiği uzaktan şutuyla sol alt köşeyi görüp tabelayı 2-1 yaptı. Şampiyonada 11. kez boy gösteren, iki de kupa kaldıran ve böyle turnuvaların havasını fazlasıyla soluyan Gök Maviler, tempoyu düşürdü.
Arnavutlar, son dakikalarda Sivasspor'lu Rey Manaj ile gole yaklaşsa da puan umuduna ulaşamadı. Bu ölüm grubuna İspanya'nın ardından İtalya da ayağını yere sağlam basarak başlamasını bildi...
BİR GÖRÜŞ
BÜLENT TİMURLENK
Ustaların kulakları çınlayacak
Ölüm grubunun ilk maçlarında İtalyanların beklentisi neydi; iki büyük ispanya ve Hırvatistan berabere kalsın, biz de açılışı Arnavutluk galibiyetiyle yapalım.. Evdeki hesap çarşıya uymadı elbette. İspanya, Hırvatistan'ı rahat geçti... Bir de üstüne Arnavutlar'dan kupa tarihinin en erken golünü yediler. Bizimle oynadıkları hazırlık maçından sonra İtalya'nın dün 0-1'den geri dönüşünde
müthiş bir adanmışlık ve takım ruhu vardı. Bu ülke, kıtanın son şampiyonu, jenerasyonu değişti. Geçmişteki star seviyesindeki oyuncuların benzenleri yok. Ancak dün bize Arnavutluk ile beraber çok güzel maç izlettiler. İtalyan savunması
gol dışında çerçeveye şut imkanı tanımazken Arnavutluk'un 2-1 geriye düştükten sonra maçın sonuna kadar oyunun içinde kalması, bu ülkenin futbol gelişimi açısından çok önemli. İtalyanlar galibiyeti kutlarken muhtemelen eski usta santrforlarının kulaklarını çınlatacaklar.