MURAT ÖZBOSTAN: Jose Mourinho, ilk defa taraftarın tepkisini gördü. Portekizli teknik adam için "Keşke gitse" diyenler de var, "Kalsın" diyen de... F.Bahçe yönetimi ne yapmalı?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Yolların ayrılacağını
düşünmüyorum. Şu aşamada yeni bir teknik
direktör gelip ne yapacak? Teknik açıdan
F.Bahçe'nin niye çok puan kaybettiğini açıklamak
istiyorum. Takımın fizik kondisyonu
yetersiz. İki tane çok önemli santrfor var. Biri
38 yaşında ama çok gayretli ve kalitesi tartışılmaz.
Diğeri de En-Nesyri…
Bunlardan istenen verimi almak için kanat forvetleri çok önemli. Ama F.Bahçe'de şu anda sakatlanan
Oğuz'dan başka etkili kanat
forveti yok. O da 12. maçtan
sonra keşfedildi! Yürüyerek
oynayan, çalım atamayan
Tadic'ten günümüzde kanat
forveti olur mu? Eyüp maçında
bir tarafta hazır olmayan İrfan
Can, diğer tarafta Tadic, Fred yürüyor.
Bu şablonda santrforlar ne yapsın?
LEVENT TÜZEMEN: Başkan
Sayın Ali Koç camiaya ve taraftara,
"Öyle bir takım kuracağız ki
benim size şampiyonluk sözü vermeme
gerek kalmayacak" demişti.
Mourinho bunun ilk adımıydı. Ancak yapılan transferler bence
takım uyumunun sağlanmasına yetmedi.
Yönetim, G.Saray'a öyle bir kafayı takmış ki daha ilk günden Mourinho'yu bu savaşın içine sürdüler. Portekizli hoca, sağa sola laf yetiştirmekten takıma
odaklanamadı. Şimdi taraftarlar 'Gitsin' diyor.
Başkan Koç, Mourinho ile görüşüp, "Mutlu musun?
Huzurun yerinde mi? Sıkıntın var mı?" diye sormalı.
Portekizli hocanın vereceği cevap, F.Bahçe'de kalıp
kalmayacağını belirler.
GÜRCAN BİLGİÇ: Böyle bir hoca yakalamışken
vazgeçmek olmaz. Mourinho bu gibi durumları
meslek hayatında çok yaşadı ve çözüm buldu.
Bulamadığında da gitti. Hem Fenerbahçe hem de
Türk futbolu böyle bir tecrübeden faydalanmak
zorunda.
Onun takımı her zaman büyük hedef için organize olur. Büyük bir hayal kırıklığı
yaşanıyor haklı olarak. Nedeni de coşkusuz
oyun. Duygusal düşünmeden, mantıklı
kalarak hamleler yapılmalı. Mourinho
gönderilmez, kendisi ayrılabilir. Böyle bir
seçenek oluştuğunda iki aday isim olur;
Aykut Kocaman ve İsmail Kartal.
BÜLENT TİMURLENK: İlk 6'daki
takımlara karşı maç kazanamamış olması,
iki derbi kaybı, takımının oyuna hükmedememesi
hayal kırıklığı. F.Bahçe camiasının teknik direktörlere
karşı sabrı yok. Real Madrid'de başkan Perez belki
de tarihin en iyi Barcelona'sının önünü kesmek için
Mourinho'yu getirdiğinde ilk sezon şampiyon olamadı,
ertesi sezon oldu. Ama aynı Perez, 2006'da başarısızlık
yüzünden koltuğunu kaybetmişti.
O başarısızlığın 3-4 katını yaşayan F.Bahçe yönetimi ise yola devam ediyor. Asıl tehlike, Mourinho'nun
son maçta okları futbolcularına yöneltmesi. Ocak
ayındaki ilk 2 maç, soyunma odasındaki havanın
sahaya yansımasını gösterir.
TALİSCA TAKIMDA LİDERLİĞİ İSTER
MURAT ÖZBOSTAN: F.Bahçe'nin bitirdiği Talisca ilaç olacak mı? Başka nereye transfer lazım?
ÖMER ÜRÜNDÜL: F.Bahçe'nin öncelikle iyi bir kanat forveti, sonra bir stoper, bir sol bek transferi yapması lazım. Bunu yaparsa Kostic'ten de önde faydalanma şansı doğar. İyi bir orta saha oyuncusu da şart ama Talisca'nın son durumunu takip edemedim. Beşiktaş'tayken genç ve önemli bir yetenekti ama böyle bir yetenek niye Arabistan'da futbol hayatına devam ediyor, o da soru işareti.
LEVENT TÜZEMEN: Talisca gövdeli bir oyuncu. Beşiktaş'ta oynarken lider gibiydi. Zaman zaman yerli oyuncularla çatıştı. F.Bahçe'de de lider olmak ister. Buna takımın vereceği cevap önemlidir.
GÜRCAN BİLGİÇ: Talisca bir öncelik değil ama günün şartlarında gereklilik. Taraftarı tekrar takımın etrafında toplamaları lazım. Bunun için de bir kahraman gerekiyor. Bu da Talisca… Sıkıştığınız zaman topu vereceğiniz, hem ayağına hem kafasına güveneceğiniz bir oyuncu. Ama sakatlıklar sol bek de oynayabilen, sol ayaklı bir stoperi elzem hale getirdi. Almanya'da fazla forma şansı bulamayan Attila Szalai düşünülebilir.
BÜLENT TİMURLENK: Bir yıldız futbolcu transfer olduğunda, önce onu en iyi haliyle hatırlar ve anlatır sonra da bugününe bakarız. Sonuçta Talisca'nın ne yeteneğini ne de skor gücünü inkar edecek insan yok ülkede.
Ancak Arabistan'dan, Avrupa futbolunun temposuna oyuncu getirmek, ona 10 milyon+ Euro yıllık ücret vermek iyi bir fikir mi? İkinci soru ise Amrabat ve Fred'li orta sahada F.Bahçe'nin ön tarafı Talisca'yı taşır mı? Ama kabul edelim Szymanski de sezon başındaki gibi ikinci bir 8'miş gibi futbolunu oynamıyor. Bu da Mourinho'nun büyük hatalarından biri oldu. O günlerde daha kompakt duran F.Bahçe, Szymanski'yi tekrar 10 numara pozisyonuna çektiğinden beri hep zorlandı. Şimdi bunun daha maliyetli bir testini Talisca'yla yapacaklar.
BURUK FLORYA'DA TERİM'İN YERİNİ DOLDURDU
MURAT ÖZBOSTAN: Okan Buruk, Galatasaray'ı 2 sezon şampiyon yaptı. Şimdi de takımı lider. Buruk'u diğer hocalardan ayıran özellik nedir?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Okan Buruk, kadroyu
doğru yönetiyor. Bazı ciddi hatalar da yapıyor
ama ligimizde bunu cezalandıracak takım yok.
Neticeler iyi gidince kalbi kırılan bazı futbolculardan
da olumsuz bir tepki gelmiyor.
Ama şu bir gerçek ki G.Saray, ligin en iyi futbolunu oynayan takımı.
LEVENT TÜZEMEN:
Okan Buruk, G.Saray'ın tarlasından yetişmiş bir evlat. Fatih Terim'den sonra G.Saray, Okan Buruk ile tekrar güçlü bir aile ortamını yakaladı. Osimhen'in Kayseri maçından sonra söylediği, "Burada kendimi evimde hissediyorum" söylemi G.Saray'ın ne kadar güçlü bir aile olduğunu gösteriyor.
Okan Buruk, her oyuncuya dokunabilen, çalışana hakkını veren bir hoca oldu. Zaha'yı ve Ziyech'i istedi, aile ortamını bozduklarını hissettiği anda bu ikiliden vazgeçmesini bildi.
En önemlisi Okan Hoca, yerli oyunculara asla sırtını dönmedi. Yerli ve yabancı oyuncuları eşit olarak sarmaladı.
GÜRCAN BİLGİÇ: Okan Buruk'u değerlendirirken, ona böyle kaliteli ve pahalı kadroyu veren yönetim de unutulmamalı. Önde baskıyı mükemmel yapıp, genelde ilk 20'lerde sonucu da alıyorlar. Okan Hoca, bu grubu iyi yönetiyor. Taktik-teknik bir kenara, yüksek egoları hep takımın içinde tutmak esas dehası. Mourinho'daki Süper Lig kültürü eksikliğinden bahsettik. Buruk maç öncesinde-sonrasında hakem kararları hakkında konuşup istediği baskıyı oluşturuyor. Yani; maç sıkıştığında kendini sahaya atıyor. Sadece hoca değil, bir çeşit gizli santrfor…
BÜLENT TİMURLENK: 'Yapı yapı' diyen bir ezeli rakibin 8 puan önündeki bir teknik adam. İlla da yapı diyorsanız, Galatasaray altyapısından yetişmiş Yunus, ilk yarının en iyi futbolcusu. İki şampiyonlukta kral olan İcardi'nin omuzlarındaki Okan Buruk da bugün aynı iletişim sanatıyla Florya'da en yüksek verimi alıyor. Alamadığı oyuncularda kimse Buruk'ta suç bulmuyor. Örneğin Hakim Ziyech… Elbette ki yerli bir hoca olarak bu ligi, rakipleri çok iyi tanıması da önemli bir etken.
Ama bu galibiyet yüzdesini yakalayabilmek için gerçekten çok çalışmak lazım. İki yıl boyunca hata yapmadı mı? Yaptı. Ama yeni başarılar, geçmişteki hataların bir benzerini yapmayıp ders çıkarmaktan geçiyor.
LİGDE 8 PUANLIK FARKLA 'ŞAMPİYON BENİM' DENMEZ
MURAT ÖZBOSTAN: G.Saray, 8 puan farka ulaşarak ilk bölümü zirvede tamamladı. F.Bahçe farkı kapatabilir mi? G.Saray, zaferi erken ilan eder mi?
ÖMER ÜRÜNDÜL: G.Saray büyük bir avantaj yakaladı.
Bunun iki nedeni var; biri F.Bahçe'nin iyi gitmeyişi. İkincisi ve
daha da önemlisi; G.Saray'ın puan kaybetmemesi. İki beraberliği
var, bunlar da içeride mucize ile kaybedilen maçlar.
LEVENT TÜZEMEN: 8 puanlık fark, Galatasaray'ın liderlikte
psikolojisi güçlü olarak oturmasını sağlıyor.
Gövdeli transferlere imza atan ve dünya markası Mourinho'yu getiren F.Bahçe'nin Avrupa'da ve ligde yaşamış olduğu sıkıntılar, camiada ciddi tartışmalara yol açıyor. 16 maçta elde
edilen 8 puanlık fark, 3 puanlı ligde G.Saray'a belki mutluluk
vermeli ama 'şampiyon olduk' havasına sokmamalı.
GÜRCAN BİLGİÇ: Matematik basit; rakip puan kaybedecek
ama sen de kazanacaksın. Beşiktaş yenilgisi sonrasında
Fenerbahçe'nin puan kaybetme hakkı pek kalmamıştı. Altı
puan fark ancak kazanma serisi ile kapanır.
Eyüp beraberliği ile bu umudun beline kazma vuruldu. Ama esas problem puan kaybı
değil, takımın vücut
dili.
Vazgeçmiş, temaslı oyundan kaçınan ve agresiflikten uzaktılar.
Maçta üstündüler, gol de kaçırdılar ama güven vermiyorlardı.
Mourinho maç öncesinde Eyüp takımının, Arda Turan'ın
karakterini yansıttığını söyledi.
Kendi takımına baktığımızda Mourinho karakteri mi gördük?
BÜLENT TİMURLENK: Fenerbahçe'nin bu
puan farkını kapatabilmesi için en azından
Galatasaray'ın oyun gücü kadar bir güce ihtiyacı
var. Halihazırda böyle bir oyunu Mourinho'nun
takımından göremiyoruz.
RAMS Park'taki derbiye kadar ortada 7 maç, 21 puan var. F.Bahçe yönetimi, Mourinho'yu o
kadar çok saha dışına çıkardı ki şimdi
ondan talepleri, firesiz 21 puanı alıp
G.Saray bir ya da 2 maçta takılmışsa
derbiye 'yarışta varız' iddiasıyla
gelebilmek.
Bu işler G.Saray, Eyüp'le berabere kaldığında yorumculara, 'Fenerbahçe geliyor, Galatasaray panikte' diye konuşun direktifi vermekle olmuyor.
DEVLER LİGİ İÇİN DYBALA ŞART!
MURAT ÖZBOSTAN: Galatasaray, Osimhen ve Batshuayi varken, İcardi'nin olmadığını düşünürsek bir golcü daha almalı mı? Dybala transferi gerekli mi?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Dybala'yı transfer ettiğin
takdirde Mertens'in görev yerine futbolcu almış
oluyorsun. İkisini idareli kullanırız diyorlarsa söyleyecek
bir sözüm yok.
Santrfor transferine gelince Avrupa Ligi için Osimhen'de olası bir sakatlık problemi için düşünülebilir.
LEVENT TÜZEMEN: Osimhen ve
Batshuayi'nin yanına bana kalsa bir santrfor daha
almayı planlarım ama Okan Hoca, acil ihtiyacı olan bölgelere transfer yapılmasını isteyecektir.
Barış Alper devşirme santrfor olarak görev yapabilir. G.Saray adına
şunu söylemek istiyorum, Dybala gelirse kim kulübeye gider?
Bu tür testten geçen sezon Okan Buruk geçti. Zaha'yı
oynatmak için Kerem'in yerini değiştirdi, bu
G.Saray'a olumsuz yansıdı.
Yani Dybala'yı alırken iyi hesap yapmak lazım.
GÜRCAN BİLGİÇ: Bu karar daha çok
Mertens ile ilgili. Belçikalı oyuncu 37 yaşına
geldi. Bonservissiz bir yıldız seçeneği varsa
değerlendirmek yanlış değil. Galatasaray'ın
düzeninde, 'ikinci santrfor' dediğimiz, orta
saha özellikleri olan bir forvet. Performansı
korumak, sürekli kılmak, Şampiyonlar
Ligi'nde kafa tutmak istiyorsanız, Mertens
kalitesini takımda tutmanız lazım. Bu
Dybala da olur, başkası da.
BÜLENT TİMURLENK: Aslında bu transferi çağıran,
Batshuayi'nin oynadığı futbol ancak Buruk, bunun da
çaresini Trabzon maçında Barış Alper'i en uçta
oynatarak buldu.
Dybala, Amerikalı patronların yeni bir kontrat vermesi için İspanyol menajer Gardi ile birlikte G.Saray kozunu masaya sürmüş olabilir. Kalitesine diyecek laf yok. Ama bu 10
günlük hikâye yavaş yavaş Dybala'nın
Roma'dan yeni kontrat aldığı manşetlerine
gidecek gibi duruyor.
