Talisca transferi, Fenerbahçe'ye ne katar? Daha gelmeden büyük bir heyecan getirdi sarı-lacivertli camiaya… Bu isim için ne dersiniz?
LEVENT TÜZEMEN: Talisca, Beşiktaş sonrası zorluk derecesi yüksek liglerde top oynamadı. Brezilyalı yıldızın parayı çok sevdiği söyleniyor. Bu yüzden önce Çin'e, sonra da Suudi Arabistan'a gitmesini normal karşılıyorum. Çünkü iki farklı ülkede Talisca, büyük paralar kazandı. F.Bahçe, Talisca'yı alırsa gövdeli transfer yapar. Takıma katkısı büyük olur, özellikle duran toplarda verim sağlar. Burada Mourinho'nun kararı değer taşır. Yıldız diye aldığınız oyuncular bazen sizi yukarı taşır, bazen huzursuzluk yaratır. Talisca, eğer F.Bahçeli oyunculardan itibar olarak destek görürse başarılı olur.
AHMET ÇAKAR: Türk futbol kamuoyunu tuhaf şekilde izliyorum. Sanki Talisca büyük kurtarıcı! Talisca paranın peşinden koşmuş Arabistan'a gitmiş, yaşı geçmiş bir oyuncu. Koskoca F.Bahçe, Mourinho ve Ali Koç'un Talisca'dan medet ummasını anlayamıyorum. Devre arası puan farkı açılırsa Talisca değil Maradona gelse işi toparlayamaz.
BÜLENT TİMURLENK: Fenerbahçe'nin, 5 puan önündeki Galatasaray ile attığı ve yediği gol sayısı aynı. Mourinho'nun takımının skor gücünün düşük olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Ancak Ali Koç ve yönetiminin transfer iştahı hiçbir zaman dinmez. Osimhen transferinin yarattığı rüzgâra sanıyorum Talisca ile cevap vermek isteyecek. Bakın Kadıköy'deki derbide Fred-İsmail- Szymanski'li F.Bahçe orta sahası, kâğıt üzerinde G.Saray'ın orta saha üçlüsü karşısında daha sert ve baskın görünüyordu. Okan Buruk, bir Yunus hamlesiyle bunu tersine çevirdi. Kadıköy'deki tribünler elbette ki Szymanski'den memnun değil. Ancak unutulmamalı ki Polonyalı oyuncu, Mourinho ile ikinci bir 8 gibi oynuyor. Aynı Mert Hakan'ın süre aldığında oynadığı gibi. Şimdi soru şu; Talisca bu tanıma uyuyor mu?
FATİH DOĞAN: Talisca pasta üzerindeki krema gibidir. Olursa takıma renk katar, albenisini artırır. Olmazsa da pastanın kalitesinden bir şey eksilmez. Talisca, Beşiktaş'ta yükseliş ivmesini yakalamasından sonra Avrupa'da kalmak, daha büyük hedeflere ulaşmak ve hatta Brezilya Milli Takım'ında oynama hedefini kovalamak yerine para kazanmayı tercih etti. Çin ve Suudi Arabistan'da iyi paralar kazandı. Şimdi karşımızda yapabileceği yüksek bir kariyer yerine parayı tercih etmiş bir yıldız var. Talisca'nın Suudi Arabistan'daki tempo ile buradaki sertlik ve tempo noktasında sıkıntı yaşayacağı kesin. Ama F.Bahçe, "Biz parayı veririz. Oyuncu bize kritik 2-3 maç kazandırsın yeter" diyorsa bunu da saygıyla karşılarım.
F.BAHÇE ARTIK RAYA OTURDU G.SARAY'IN SIKINTILARI VAR
Fenerbahçe ile Galatasaray yarışta yalnız kaldı. İki takım sahadaki mücadele kadar saha dışında da psikolojik bir savaş halinde. Son haftaya kadar bu savaş hem sahada hem de dışarıda devam eder mi?
LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe, G.Saray'ı psikolojik
savaşın içine çekmeye çalışıyor. Saha dışı konulara
girerek algı yapmayı planlıyorlar. G.Saray yönetimi,
psikolojik baskıyı sessizce izliyor. Haftalar
ilerledikçe bu baskı, karşılıklı demeç savaşlarına
dönüşebilir. Ancak iki takımın kadrosuna
baktığımızda G.Saray kulübesinin
çok geniş olduğunu düşünmüyorum.
Mourinho'nun elinde ise iki ayrı takım
çıkarabilecek bir kadro var. Yarışta
G.Saray kazanmaya devam ettikçe
F.Bahçe, psikolojik baskıyı ve algıları
daha da güçlendirmek isteyecektir. Bu
yarışta sinirlerine hakim olan hedefe ulaşır.
BÜLENT TİMURLENK: Mourinho, F.Bahçe'yi
bir raya oturttu. Mert Hakan ve Oğuz'un da devreye
girmesiyle kâğıt üzerindeki kadro derinliğinin
pratiğini görüyoruz. G.Saray'da ise Okan
Buruk, bazı oyunculara hiç süre vermeyerek yine
kâğıt üzerindeki kadroyu daralttı. Kaan'ın sakatlığı
önemli ve Osimhen'in varlığına rağmen İcardi'siz
bir sezonun devamı elbette daha zorlu olacak.
Saha dışında Fenerbahçe, Mourinho'nun iletişim
dilini sürekli G.Saray'a yüklenmekle çözeceğini
sanıyor. Okan Buruk bu konuda tecrübeli.
Etkilenmediğini de Kadıköy'deki derbide gösterdi.
FATİH DOĞAN: F.Bahçe'nin üzerinde son 10
yılın şampiyon olamama stresi var. F.Bahçe'nin
önüne çıkacak en büyük engel bu psikolojik
durum olabilir. F.Bahçe'nin saha içinde
ciddi bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum.
Eğer bu duyguyu doğru yönetebilir, özellikle kriz anlarında organize kalmayı başarırsa G.Saray ile şampiyonluk yarışını sona kadar sürdürebilir ve hatta ipi de göğüsleyebilir. Ancak G.Saray'ın iki yıl oturmuş
bir takımı ve bu takımı başarıya ulaştırmış
bir teknik direktörü var. Her krize karşı da
kendi içinde çözüm üretebilme becerisi var.
Bu da G.Saray'ı psikolojik rahatlıkla birlikte
F.Bahçe karşısındaki en önemli iki avantajından
bir tanesi. Bu kavga, bütün güzellik ve
çirkinlikleriyle sezon sonuna kadar sürer.
BEŞİKTAŞ TARAFTARINI KANDIRANLAR UTANSIN!
Beşiktaş'ta Başkan Hasan Arat da Hollandalı teknik adam Van Bronckhorst da tartışılıyor. Sergen Yalçın, "Ben reçeteyi yazarım" dedi. Siz de Beşiktaş'a bir reçete yazar mısınız?
LEVENT TÜZEMEN: Van Bronckhorst,
Beşiktaş'a damgasını vuramadı. İstikrarsız
sonuçlar aldı, belirli bir 11'e takılıp özellikle
başta Salih olmak üzere diğer yerli oyunculara
planında hiç yer vermedi.
Maccabi ve F.Bahçe derbisini kaybederse Hollandalı ile yola devam etmenin anlamı olmaz. Çünkü hem Avrupa
zora girer hem de ligden Beşiktaş kesin havlu
atar. Sergen Yalçın, son şampiyonluğun
mimarı oldu. Sergen hoca, yerli
ve yabancı oyuncuları bir potada eritmesini
ve onlardan verim almasını
bilir. Yalçın gelirse Beşiktaş toparlanır.
AHMET ÇAKAR: Hasan Arat çok
beyefendi, janti bir adam. Sevimli
de davranıyor ama bazı konularda
kendisi ile ilgili soru işaretlerim
var. Van Bronckhorst'un her tarafı
Van Bronckhorst olsa ne yazar! İki
haftalık arada 5-6 gün tatil vermesinin
nedeni spor fizyolojisiyle açıklanamaz.
Tamamıyla hocanın keyfi.
Memleketine gidecek, eşi, dostu, ailesini görecek. Sonra da bunu aklı sıra oyuncular dinlensin dümeniyle camiaya yedirmeye kalkacak. Beşiktaş, maalesef
sahipsiz ellerde. Yine bir kasım ayı
Beşiktaş ligden koptu. Sezon başındaki
Beşiktaş'ın şampiyonluk şansı
yüzde 5 derken beni çarmıha geriyorlardı
ama şu anda yüzde 5 bile
değil. Yüzde 0… Beşiktaş taraftarını
kandıranlar utansın.
BÜLENT TİMURLENK: Bu sezon tekrar futbol
yorumculuğuna soyunan Sergen Yalçın'ın
ekran performansıyla kendi kalesine bir gol
attığını düşünüyorum. Dünya futbolunu takip
etmez. Müthiş yeteneğiyle ekranda öz güvenli
konuşur.
Ama Beşiktaş'ı şampiyon yapmış birinin, yönetim ve hocayı eleştiri biçimi yüzünden onun Van Bronckhorst'un yerine gelme ihtimali bence ortadan kalktı. Hollandalı hoca da
uzun zamandır ortalıkta görünmeyen Samet
Aybaba da bu kadronun kurulmasından, dolayısıyla
eksiklerinden sorumlu. F.Bahçe derbisi
kaybedilirse Hollandalı gider. Beşiktaş'ın sezon
sonunda seçimi var. Hasan Arat'ın bu performansla
bir kez daha o koltukta oturabileceğini
sanmıyorum.
FATİH DOĞAN: Sayın Arat seçim
öncesi, "Son 3 sezondur Beşiktaş'ın
kasım ayında havlu atması kabul
edilemez. Üstelik bu kadar para
harcanmışken" demişti. Şimdi hoca
değişti, takımın yüzde 80'i değişti
ama gelinen nokta aynı. Burada bir
çözümsüzlük var. Taraftara yine acı
ve kaos kaldı. Kaos diyerek kaosa çağrı
yapmıyorum. Çünkü Beşiktaş camiası yarış
dışı kalınca birbirine sarıyor. O da yönetimi ve
hocayı yıpratıyor.
O yüzden Van Bronckhorst şapkadan tavşan çıkarmadığı ya da Arat, müdahale edip gidişatı değiştiremediği müddetçe Beşiktaş'ı huzurlu günler beklemiyor. Sergen hocanın reçetesi varsa, buyursun gelsin.
Ama şampiyon olduktan ve 5-6 tane iyi
futbolcu alındıktan sonra "Ben çözemiyorum,
yönetemiyorum, özetle reçetem yok diyerek
bırakıp gitmişti. O günden bugüne ne değişti?
Nasıl bir reçetesi var, onu dinledikten sonra
yorum yapmak lazım. Benim reçeteme gelince,
Masuaku'nun gönderilmesi, öncelikle sol bek,
sağ bek ve kanat oynayabilen bir forvete ihtiyaç
var. 3 transfere bu takım toparlanır.
Z KUŞAĞINI FUTBOLDAN SOĞUTTULAR
MHK, Trabzonspor-Fenerbahçe maçının hem saha hakemi Oğuzhan Çakır hem de VAR hakemi Atilla Karaoğlan'a bu hafta görev verdi. İki kulüp de tepkiliydi. Bu hamleyi yapan MHK, TFF'ye sizce operasyon mu yapıyor?
AHMET ÇAKAR: Ferhat Gündoğdu'yu
Türkiye'de en ağır şekilde eleştirmiş
olan adam bendim.
Gündoğdu'yu tanıdım, beraber yemek yedik hatta kendisini zarfladım bile. Ferhat Gündoğdu, idealist
bir adam. Tek derdi,
genç hakemleri yaratıp
Türk hakemliğine faydalı
olmak. Bunları benim
için söyleyebilmek kolay
değil. 'Ağır eleştirdiğin
adama şimdi sahip çıkıyorsun
Ahmet hoca' dediklerinde, ben
sözümün arkasındayım. İdealist
ve temiz adam. Onun suratına da
söyledim, hata yaparsa eleştiririm. Ama kalbinden
ve niyetinden en ufak bir kuşkum yok.
Tek derdi, kaşar dediğimiz hakemleri belli oranda kenara çekmek, genç hakemleri yaratmak.
LEVENT TÜZEMEN: Görevden alınan hakemlerle
ilgili tek açıklamada bulunamayan MHK
için ne diyebilirim?
Adaleti olmayan bir MHK. Hakemlerin hangi takımların lehine
yaptığı hatalara göre değerlendirmek
gerekir. G.Saray'ın lehine hata
yaparsan maç alamazsın, aleyhine
yaparsan alırsın. Bir dönem
Ferhat Gündoğdu'yu yerden
yere vuran eski
hakemler, şimdi
yanında yer alıyorlar.
Hangi dağda
kurt öldü! Ferhat
Gündoğdu'ya el mi
öptürdünüz? Kendinize biat
mı ettirdiniz? Ya olduğunuz gibi
görünün ya da göründüğünüz gibi olun.
FATİH DOĞAN: Bu atamaları hakem performanslarının
MHK tarafından beğenilmiş
olduğu şeklinde yorumluyorum. Aksi takdirde
bir MHK'nin göz göre göre TFF'ye savaş
açması teknik olarak mümkün değil.
BÜLENT TİMURLENK: MHK'nin sahaya
sürdüğü genç hakemlerin hali ortada.
Bizde kulüp yönetimlerinin en büyük icraatı,
sürekli bir şeye tepki vermektir. TFF
Başkanı ve yönetimi başarısız. Türk futbolunu
da yönetemiyorlar. MHK de
Türk futbolunun bir parçası. Çok
uzun zamandır Twitter'ın negatif
enerjisiyle futbol ailesinin
fertleri pozisyon alıyor, karar
veriyor. Spor medyasının da
sosyal medyadaki hali ortada.
Ülkede Z kuşağının bu
güzel oyundan soğumak için
çok ama çok fazla nedeni var.