Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho sözleriyle, olta hareketiyle, sevinciyle dünyada yine manşet ve diyor ki, "Bana burayı tam anlatmamışlar.. Bilseydim gelmezdim.. Görüntüleri hesabımda paylaşacağım.. Dünyada 5 milyon kişi izlesin…" Bu yaklaşıma ne dersiniz?
LEVENT TÜZEMEN: Mourinho'nun yaptığı olta
hareketi belli ki önceden kendisine anlatılmış. Eğer bu
hareket sonrası Trabzon seyircisi geçen seneki gibi tahrik
olup sahaya girseydi önü alınamayacak sorunlar yaşanırdı.
Yaşananları Mourinho sosyal medyasında
paylaşmış. Bunun ne amacı var? Türk futbolunu
dış dünyaya bu şekilde anlatmak çok yakışık
almadı
. Mourinho, 'Bilseydim gelmezdim' diyor. Bilmediği, yaşamadığı birçok olayı görmüş, yaşamış gibi sezon başından beri anlatıyor. Kimse kendisini
zorla Türkiye'ye getirmedi.
F.Bahçe gibi
bir büyük kulüpte
çalışmak her teknik
adama nasip
olmaz. Ülkenin
imajına zarar verecek
hareketlerde
bulunması çok yanlış.
F.Bahçe yönetimi, bu konuda kendisini uyarmalı. TFF de harekete geçmeli. Mourinho
şapkasını önüne
koymalı, önce kendisini
eleştirmeli,
sonra sağa-sola saldırmalı.
Trabzon maçında en az iki defa kırmızı kart görmeliydi.
AHMET ÇAKAR: Mourinho, kibirli, egolu ve terbiyesiz biri. Şartlar ne olursa olsun oyunun kuralını oynuyor. Oyun kuralları hep ahlaklı değil tabi. Maç öncesi olta hareketleriyle seyirciyi tahrik etmesi, maçtan sonra torunu yaşındaki Trabzonlu futbolcuya (22 yaşındaki Enis Destan) küfür etmesi, nasıl biri olduğunu ortaya koyuyor.
Onun için amaca ulaşmakta her şey mübah. Kesinlikle kötü bir insan, kibirli bir insan.
Bakın göreceksiniz, 25 yıllık harika bir kariyerden sonra sonu çok kötü olacak.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Jose Mourinho'nun bu tip beyanatları şaşırtıcı değil. Zaten genlerinde bu tip çıkışlar alışılmış bir tablo. Tabii ki tasvip etmek mümkün değil.
FATİH DOĞAN: Mourinho, kendi formatına geri döndü. Dünyanın en çok konuşulan, sayısız başarıya imza atmış, saha dışı ve içi polemikleriyle gündemde yer almış bir teknik direktör Mourinho. Bir dönem 4-5 hafta kadar F.Bahçe'de, teşbihte hata olmaz, ruh gibi dolaştı.
Enerjisi düşük, morali bozuk, duyguyu taraftara ve medyaya geçiremeyen bir görüntüde karşımızdaydı. Ancak son 1-2 maçtır ve Trabzon karşılaşmasında hem performansıyla hem de maç içi ve sonu polemiğe neden olan açıklamalarıyla 'İşte tanıdığımız Mourinho' dedirtti. Açıklamaları beni şaşırtmadı. Bence 'Mourinho ileri geri konuşuyor' diye hüküm vermek yerine 'Uluslararası bir teknik direktör ne yaşıyor, neyi anlatmaya çalışıyor'u sorgulamak doğru olur.
BÜLENT TİMURLENK: Son 25 yıla damga vurmuş bir teknik adamın Türk futboluna dair eleştirilerini dinlemekle, bu memlekete müstemleke valisi gibi gelip konuşmak arasında kocaman bir fark var. Süper Lig, hiçbir zaman Avrupa'da izlenen bir lig olmadı. Hatta daha ötesini söyleyeyim, Premier Lig dışında hiçbir lig, bir diğer Avrupa ülkesinde o kadar da ekran başında takip edilm-i yor. F.Bahçe yönetiminin, Mourinho'dan istediği iletişim dili bu.
Portekizli hoca böyle beslendiği sürece bu söylemlere devam eder. Kazandığınızda taraftarın "Adam haklı'' diyeceği ama kaybettiğinde tabelanın hesabının sorulacağı demeçler bunlar. Söz konusu hakem hataları ise Mourinho çalıştığı her ülkede bundan muzdaripti. Defalarca kırmızı kart gördü.
BU GOL ŞAMPİYONLUKTA MİHENK TAŞI OLABİLİR!
Fenerbahçe 102. dakikada Trabzonspor'u yıktı ve G.Saray ile puan farkını 5'e indirdi. Bu gal-i biyet sarı-lacivertli takım için neyi ifade ediyor?
LEVENT TÜZEMEN: Trabzonspor galibiyeti,
Fenerbahçe'ye zirvede kalma şansı yarattı. Eğer Mourinho,
Trabzon'da puan kaybetseydi ağır eleştirilere maruz
kalırlardı.
F.Bahçe çok iyi oynamadı ama kaliteli ayaklarıyla 3 puan almayı başardı.
AHMET ÇAKAR: Fenerbahçe, 102.
dakikada lige tutundu. Puan kaybetselerdi
belki de lig büyük oranda kasım ayının başlarında
bitmiş olacaktı.
F.Bahçe'de iç karışıklıklar ortaya çıkacak, yönetim ve hocaya tepki olacaktı. Bazen böyle bir gol, çok şeyin
üstünü örtebilir. Bazen böyle bir gol, kırılma noktası
olup belki de şampiyonlukta mihenk taşı olur.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Fenerbahçe'nin kazanması
hem yarışa devam etme hem de moral açısından önemliydi.
Trabzonsporlu futbolcuların bu maça üst düzey motive
olacaklarını ve sınırsız enerji harcayacaklarını söylemiştim.
Bu hırslı rakip karşısında F.Bahçe'nin işi kolay
değildi.
Bir önemli kazanç da En-Nesyri'nin artık takıma iyice ısınmasıydı.
FATİH DOĞAN: Gel-gitlerle dolu bir
derbinin ardından F.Bahçe adına alınan bu galibiyet
şampiyonluk kadar olmasa da o hissi canlı
tutacak kadar kıymetliydi.
Aksi bir puan kaybı psikolojik olarak F.Bahçe'nin yara almasına sebep olurdu. Uzatmalarda gelen gol, sıradan bir
galibiyetin ötesinde, vazgeçmeyen ve sonuna kadar savaşan
bir takım profilini de kamuoyunun önüne koydu.
BÜLENT TİMURLENK: 2 sezon öncesini hatırlayalım,
Galatasaray arka arkaya Karagümrük, Beşiktaş ve
Başakşehir'i mağlup etmiş, o zorlu seride Fenerbahçe'nin
puan farkını çift haneli farka taşıması beklenirken Jesus'un
takımı, Giresun'a mağlup olup milli araya 2 puan önde
gidebilmişti.
Sezonun 10. haftası geride kalmışken liderlik koltuğunda oturan takıma "Şampiyon oldu'' demek anlamsız. Elbette puan farkı 8'de kalsaydı
son milli arada Fenerbahçe huzur bulmayacaktı. Tüm
hakem tartışmaları bir yana Portekizli hoca elindeki geniş
kadronun hakkını verdi.
Geçen sene de Batshuayi'nin 88'deki golü galibiyeti getirmişti. Puan tablosuna 3
eklendi ama daha fazlası, Mourinho ve takımın birlikteliği
noktasındaki soru işaretlerini dağıttı diyebiliriz.
TFF, KARAOĞLAN'IN LİSANSINI YIRTMALI
25 yaşındaki Oğuzhan Çakır yönetimiyle maça damga vurdu.. Adeta ayakları titredi. VAR'daki Atilla Karaoğlan manşetlerde.. Merkez Hakem Kurulu futbolun içine dinamit mi koydu bu atamayla yoksa futbol kamuoyu mu konuyu abartıyor?
LEVENT TÜZEMEN: Bu maça Oğuzhan
Çakır'ın atanması, MHK'nin büyük bir gafletidir.
Oğuzhan Çakır bedenen sahadaydı
ama ruhen VAR'daydı. Hakemlerin psikolojik
desteğe ihtiyacı var.
Yabancı bir eğitimci ile bu sorunları aşamazsınız. Tecrübeli Türk
eğitimciler olmalı.
AHMET ÇAKAR: Hakemlikte bir yapı var.
İçinde Atilla Karaoğlan'ın mutlak olduğu,
onların üstünde bazı eski hakemlerin olduğu,
onların da üstünde baronların olduğu
kara bir düzen
var. Eğer
TFF,
Atilla Karaoğlan denen hakemin bugün lisansını iptal etmezse İbrahim başkana da Ferhat başkana da hakkımı helal etmem. VAR'da istedikleri gibi at koşturuyorlar.
Muhtemelen bunların arkalarında uluslararası bahis teröstleri olabilir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Federasyonun yapacağı en akılcı iş, büyüklerin her maçına yabancı hakem getirmektir.
Çünkü hakemler büyüklerin maçlarına zihinsel olarak sağlıklı çıkamıyorlar.
BÜLENT TİMURLENK: Futbol Federasyonu'nu yönetmek İstanbul'un 3 büyüğünün başkanını yanınıza alıp fotoğraf çektirmekle bitmiyor. Trabzon'da genç hakem, iptal ettiği golün ardından düdüğünü VAR odasındaki Atilla Karaoğlan'a teslim etti. Hakem camiası bütün bunları hak ediyor. Yıllardır vesayet ilişkisiyle, baba oğul hakemlerle, hep aynı isimlerle eski Yeşilçam filmlerinin hepsinde rol alan vasat figüranlar gibiler.
Güven duygusu kalmadığında şüphe herkesin ömrünü tüketir. Geçmiş olsun!
HOCA GİDERSE ARAT DA GİDER!
Beşiktaş Teknik Direktörü Van Bronckhorst, sezonu bitirebilir mi? Beşiktaş yarıştan sizce koptu mu?
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaş yarıştan
kopmadı. Kasımpaşa'ya belki kaybettiler ama aynı
Kasımpaşa, G.Saray'a 3 tane attı. Hollandalı'nın elinde
önemli oyuncuları eksik.
Al-Musrati, Paulista. Rashica olsaydı Beşiktaş kaybetmezdi. Van
Bronckhorst'un bazı saplantılardan kurtulması lazım.
İmmobile yoksa Semih santrfor oynar. Orta saha
olarak alınan Muçi kanatta oynamaz.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Ben Beşiktaş
ile ilgili görüşlerimi sezon başı iyi giderken
söyledim. "Kadro derinliği yok,
günümüz futbolunun istediği kanat forvetleri
yok. İmmobile ve Rafa Silva'da
da bir-iki ay içinde ciddi düşüş başlayacak"
dedim.
Bu öngörülerim tamamen tuttu. Beşiktaş kötü giderken son
senelerde hep teknik adam değişikliğine gitti,
hiçbir şey ifade etmedi. Bana göre kadro gerçeğini
görüp Bronckhorst'la devam etmeleri gerekiyor.
FATİH DOĞAN: Beşiktaş Başkanı, "Van
Bronckhorst bizimle geldi, bizimle gider"
demişti.
O yüzden bu sözü söyleyecek kadar net bir faturayı önümüze koyan Hasan Arat, Beşiktaş Başkanı olduğu sürece, Van Bronckhorst'tan vazgeçeceğini düşünmüyorum. Ayrıca hoca değişmeli mi? O, ayrı bir tartışma
konusu. Hoca değiştirmek yerine sol bek, sağ bek ve
kanat forvet olmak üzere en az 3 transferin ve oyunun
değişmesinin şart olduğunu düşünüyorum.
BÜLENT TİMURLENK: Hollandalı hocanın
Kasımpaşa maçındaki diziliş ve tercihlerinin hatalı
olduğunu söylemek lazım. Ancak Başkan
Arat'la göreve gelen Samet Aybaba ve Feyyaz
Uçar'ın da herkes tarafından dar bir kadro olarak
kabul edilen bu takımı Van Bronckhorst'a
teslim ettiklerini unutmamak lazım. Sosyal
medyadaki Semih Kılıçsoy sevgisinin arkasına
sığındılar geçen sezon.
Al-Musrati ve Muçi'ye verilen paralar ortada. Cenk gibi
bir santrforu elde tutmayı başaramadılar. İlerleyen
haftalarda Hollandalı teknik adamın koltuğu sallanabilir.
Ama geride kalan 1 yıllık icraatlarıyla Aybaba-Uçar
ikilisinin de yeni hocayı belirlemeye hakları var mı?