Trabzonspor'un eski kalecisi kaleci Onur Recep Kıvrak, 61 Derece dergisinin ilk sayısına röportaj verdi. 13 yıl bordo-mavili formayı giyen ve 6 yıl da kaptanlık yapan Kıvrak, memleketi İzmir'de ailesiyle birlikte yaşantısını sürdürüyor.
2010-2011 sezonunda harika bir takıma sahip olduklarını söyleyen Onur Kıvrak, "O dönem gerçekten harika bir takımımız vardı. Kupayı kazanabilseydik, o kadroyla 3-4 şampiyonluk daha elde edebilirdik. Ancak yaşananlar Trabzonspor'u 10 yıl geriye götürdü. Geriye dönüp baktığımda pişmanlık duyduğum hiçbir şey yok. Aynı şeyleri yine Trabzonspor ve takım arkadaşlarım için yapardım. Çünkü benim doğrularım var ve onları her zaman savundum. Bugün olsa yine aynı şeyleri yapardım. O dönemde doğru olanı yaptığımı düşünüyorum. Trabzonspor'un kaptanı olarak, kulübün haklarını savunmam gerekiyordu ve bunu yaptım. Geriye dönüp baktığımda hiç pişmanlık duymuyorum. Bu, Trabzonspor için bir sorumluluktu ve doğru olanı yapmak için çabaladım. Trabzonspor'un 2010-2011 şampiyonu olması, benim için her zaman geçerli ve özel bir anı olarak kalacak" şeklinde konuştu.
"TRABZONSPOR'DA FUTBOLU BIRAKMAK HAYALİMDİ"
Bordo-mavili kulübün formasını yıllarca gururla taşıdığını ifade eden eski kaleci, "Başka bir takımın formasını giyip, Trabzonspor'a rakip olmak istemedim. Bu yüzden futbolu bırakma kararı aldım. Trabzonspor'un benim için çok önemli ve kutsal bir yeri var. Onur Recep Kıvrak, Trabzonspor'da Onur Recep Kıvrak olarak anılmalıydı ve bunu başardığım için mutluyum. 31 yaş erken bir yaş evet ama bazı değerler benim için paradan daha önemliydi. Trabzonspor'da futbolu bırakmak hayalimdi ve bunu başardım. Bu süreçte, ailem, özellikle eşim, beni sonuna kadar destekledi. Çevremdeki insanlar profesyonelce düşünmemi istediler, ama ben Trabzonspor için amatör bir şekilde hareket ettim. Kararım netti ve Allah nasip etti, Trabzonspor'da futbolu bıraktım" dedi.
"FUTBOLUN YÖNETİM TARAFINDA YER ALMAK İSTİYORUM"
13 Ocak 2019'un kendisini için bir dönem noktası olduğunu aktaran Onur Kıvrak, "Futbolu bırakarak Trabzonspor'da kariyerimi noktaladım ve bu kararımı çok düşündüm. Bu karar, futbolu bırakıp yeni bir yaşam tarzına adım atmamı sağladı. Bugünlerde aileme ve kişisel projelere odaklanıyorum. Futbolun bana kattığı değerleri hayatımın diğer alanlarına taşıyorum. Hocalık veya antrenörlük gibi bir düşüncem yok. Bundan sonra önemli bir proje gelirse futbolun yönetim tarafında yer almak istiyorum. İleriye dönük böyle bir projem var. Futbolcu arkadaşlarımla, yönetim arasında bir köprü olabilirim. Ancak, hocalık düşünmüyorum. Eğer güveneceğim insanlar varsa, yönetim tarafında köprü görevi yapabilirim" diye konuştu.
"UFAK TEFEK KIRGINLIKLAR OLABİLİR AMA..."
Trabzonspor'a karşı bir kırgınlığının olamayacağını vurgulayan Kıvrak, "Böyle bir kırgınlığım asla olamaz. Trabzonspor'u çalıştıranlar gelip geçicidir, baki olan Trabzonspor'dur. Ufak tefek kırgınlıklarım olabilir ama hayat gelip geçiyor, gönülleri almak önemlidir. Trabzonspor şampiyon olduğunda sanki o kupayı ben kaldırıyormuşum gibi hissettim. Çok mutlu oldum ve takımın başarısıyla gurur duydum" açıklamasında bulundu.
UĞURCAN ÇAKIR'A TAVSİYE
Trabzonspor'un kalecisi Uğurcan Çakır'ı çok beğendiğini söyleyen Onur Kıvrak, "Türk futbolunda yetenekli kaleciler var ama gelişimlerini sürdürmeleri ve düzenli oynamaları gerekiyor. Trabzonspor'un Türk kalecileri konusunda şanslı olduğunu düşünüyorum. Uğurcan'a, yurt dışında iyi bir teklif gelirse gitmesini tavsiye ederim. Trabzonspor büyük bir kulüp ama daha büyük bir kulübe gitmek, onun kariyeri için bir fırsat olabilir. Başarılı bir sezon geçiriyor ve bu, onun büyük başarılara imza atacağı anlamına geliyor" diye konuştu.
"MAÇLARI KIZIMLA BİRLİKTE İZLİYORUZ"
"Trabzonspor'daki en güzel anım, kızım İlayda'nın Trabzon'da doğması" diyen Onur Kıvrak sözlerine şöyle devam etti:
"Trabzonspor'da futbol oynarken, hayatımı ve mesleğimi kızımın anlaması için Trabzon'da doğdu. Trabzonspor maçlarını kızım İlayda ile birlikte izliyoruz. Çok iyi bir Trabzonsporlu, kızımın Trabzonspor'la olan bu bağını görmek benim için çok değerli. Trabzon'a şampiyonluk kutlamalarına geldim. Çocuklarımın okul durumu nedeniyle pek sık gelemiyorum. Ancak, kızım İlayda'ya doğduğu yeri göstermek istiyorum. Yakın zamanda Trabzon'a gidip, doğduğu hastaneyi ve evi ona göstereceğim."