Beşiktaş ligin en başarılı en iyi futbol oynayan takımı mı sizce? Öyle ise bunu nasıl başardı?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Beşiktaş'ta şu anda işler rayında gidiyor. Teknik direktör Giovanni van Bronckhorst takım hakkında doğru teşhisler yapmış.
Yeni transferler takıma kısa sürede adapte oldular. Van Bronckhorst ile ilgili en önemli artım, Fernandes'i orta sahadan ofansif girişimler için motive etmesi. Ayrıca Rafa Silva çok iyi takip ettiğim ve beğendiğim bir oyuncuydu.
Onun futbol aklı da olumlu. İmmobile de fizik olarak düşmezse önemli bir golcü. Ağır maç trafiğinde sakatlık olabilir ama başlangıç notu çok iyi.
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaş göz kamaştırıyor, rakibi resmen boğuyor. Tüm futbolcular makine düzeninde çalışıyor. Bu güzelliklere rağmen Hollandalı teknik adamın tıpkı Mourinho gibi çok şanslı olduğunu düşünüyorum.
Neden mi? Okan Buruk iki yıl şampiyon olurken Jorge Jesus ve İsmail Kartal ile yarışmıştı ama önlerindeki en büyük etken 8+3 kuralıydı. Bu üç hoca önce 3 yerliyi yazıyor, sonra kadroyu kuruyordu.
Van Bronckhorst ve Mourinho için böyle bir baskı yok. Sivas önünde Beşiktaş 10 yabancı futbolcu ile çıktı. Değişen yabancı kuralını kim doğru kullanırsa zirve yarışında başarılı olacaktır. Şu anda bunu en iyi Hollandalı teknik adam kullanıyor.
Oyuncular da 40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynamaya özen gösteriyor.
GİOVANNİ OLAY ÇIKARDI
GÜRCAN BİLGİÇ: Beşiktaş'ın coşkusu kayda değer. Tribünlerini de heyecanlandırıyor, izleyenlere de keyif veriyor. Hazırlık dönemi ile ligdeki takımın birbiri ile alakası yok.
Nokta transferler ile kalite problemini de çözdüler. Her maçı kazanma sınırında oynarlar ama bu tempo lig boyunca sürdürülebilir değil. Birkaç hafta sonra sorunlar başlayınca, B planları olmalı.
BÜLENT TİMURLENK: Av yasağı bitti, balık mevsimi açıldı, lüferin daha zamanı var ama Beşiktaş transferde iki enfes lüfer çekti. Ciro İmmobile ve Rafa Silva'nın sezonun ilk maçından beri Beşiktaş'ın tabelasına verdiği katkı ortada. Üstelik bu adamlar Gedson'un da oyununu yükseltip yeni bir skor gücü çıkarttılar.
Şenol Güneş ve Fernando Santos'tan çeyrek asır genç Van Bronckhorst'un da kendi jenerasyonundaki başarılı hocalar gibi 20-35 aralığındaki bu kadroya doğru iletişimle yaklaştığı ve ne istediğini ortaya iyi koyduğu gün gibi aşikar. Elbette sol kanadın seviyesi yükseltilebilir ama geçen sezon ezeli rakiplerinden 40+ puan fark yemiş Beşiktaş'ın milli araya 3'te 3 yapıp Avrupa Ligi'ne de 5 gollü galibiyetle girmesi büyük olaydır.
PARALI ASKERLER CADI KAZANINA ÇEVİRİYOR!
MURAT ÖZBOSTAN: G.Saray fokur fokur kaynıyor adeta. Takımdaki sorun sahada mı yoksa camiada mı? Neden G.Saray'da sürekli bir gerilim var sizce? ÖMER ÜRÜNDÜL: Birtakım
baskılar var. Transferler eleştiriliyor,
karaborsa bilet olayları gündemden
düşmüyor. Sahaya baktığımız zaman
benim G.Saray hakkındaki görüşmelerim
hep aynı; bizim ligimizdeki takımların
çok yetersiz olması, geçen sene şans faktörü de
eklenince seri galibiyetler aldılar.
Bu sene de 3'te 3 yapıldı. Ama iş Avrupa kulvarına gelince değişiyor. Çünkü Avrupa'nın en vasat takımları bile düzen
ve kondisyon olarak bizim takımlardan iyi durumda.
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray fokur fokur kaynamıyor.
Tersine dışarıdan yönetilen paralı askerler
G.Saray'ı cadı kazanına çevirmeye çalışıyor. Okan
Buruk acımasızca eleştiriliyor. G.Saray'a büyük hizmetler
yapmaya devam eden Dursun Özbek, muhalefetteki
belirli kişiler tarafından yıpratılmaya çalışılıyor.
Dursun Özbek, perşembe günü medyaya kapalı divan toplantısında konuşacak. Başkan şunları açıklamalı:
1-Kemerburgaz'ın gecikmesine kim
neden oldu?
2-Mecidiyeköy'deki rezidansın
bitmemesinde kimin payı
vardı? Daireler satın alıp da parasını
ödemeyen kimlerdi?
3-Florya projesinden
nemalanmaya çalışanların
kurduğu oyunlar neler ve bu oyunun
aktörleri kimlerdir?
4-G.Saray'a sponsor olarak getirilen
ama konkordato ilan edip sonra bir başka
kulübün başka bir branşına sponsor olan şirket hangisidir?
Ayrıca sponsor olarak getirilen ama vadettiği
ödemeleri yapmayan, batık durumda olan sponsorlar
kimlerdir ve bunları kimler getirmiştir?
5-G.Saray Başkanı,
G.Saray'ı korumak adına Polyanna gibi davranıyor
ama dışarıdaki güçler acımasızca kendisine saldırıyor.
Başkan, kişiler bazında G.Saray'a kimin ne kadar borcu olduğunu söylemeli.
GÜRCAN BİLGİÇ: Ben heyecanını kaybetmiş bir
kadro görüyorum.
Muhtemelen ödemeler aksadı, takım üstünde baskı oluştu. Muslera'nın bile agresif
olduğunu gördük. Barış Alper ve Kerem, bekledikleri
transferleri
yapamadığından
akılları
sahada
değildi.
Ama Kerem
artık veda
etti... İcardi'nin
özel hayatı malum. Young Boys
travması da üstüne geldi. Erden Timur
olsaydı belki bu durumu toparlardı.
Sahipsiz gibiler.
BÜLENT TİMURLENK: Yıllardır divan kurulunda
mikrofon şehvetine kapılan yaşlı üyeler teknik
direktör ve futbolcuları kılıçtan geçirirken kulüp bunları
canlı yayınlıyordu. Şimdi ana gündem maddesi
kombine yolsuzluğu ya da farklı alanlarda hesap sormak
olunca bugünkü toplantıyı medyaya kapadılar.
Ne oldu, Galatasaray'da demokrasi vardı hani? Galatasaray Lisesi memleketin çok önemli bir eğitim
kurumudur ama Galatasaray Kulübü, vasat
Galatasaray liseli, geçmişte de beceriksizlikleri arşa
çıkmış mezunlara otomatik işyeri değildir.
Bu nepotizmden vazgeçsinler.
KRAL HAYATTAYKEN PRENSİN İŞİ ZOR!
ÖZBOSTAN: F.Bahçe'de Mourinho, Dzeko'dan vazgeçmiyor.. 38 yaşındaki oyuncu da parmak ısırtıyor. En-Nesyri'nin formayı alması zor mu?
ÜRÜNDÜL: Burada iki konu var; bir tanesi Maximin'in durumu. Diğeri de En-Nesyri… Maximin özel adam eksiltme yeteneklerine sahip bir sprinter ama adeta topla kavga ediyor. Defansif yönü de zayıf. En-Nesyri önemli bir santrfor. Mourinho'nun transferde istediği bir numaralı isimdi. Neden şu ana kadar takıma tam monte edilmiyor, onu merak ediyorum. Dzeko kaliteli bir santrfor, kötü de başlamadı ama belli bir yaşı var. Çalım atma özelliği yok. Genel olarak takıma baktığımızda da F.Bahçe'de olumlu ışıklar görünüyor. Mourinho'nun deneyimli bir hoca olduğunu unutmamak lazım.
TÜZEMEN: Dzeko'nun formunun ana nedeni En-Nesyri. Bosnalı golcü kendine iyi bakmak ve hazır olmak zorunda çünkü kendisinden 10 yaş genç bir golcü kulübede oturuyor. Bu rekabet ortamı Mourinho'nun işine geliyor. İsmail Kartal, geçen sene Dzeko ile Batshuayi'yi rekabete soksaydı Fenerbahçe şampiyon bile olabilirdi. Batshuayi çok gol atmasına rağmen ilk 11'e hep Dzeko çıktı. Mourinho zeki bir adam. Dzeko da onu iyi tanıyor. En-Nesyri'ye formayı kaptırmamak için formda kalıyor.
BİLGİÇ: Dzeko bir abide gibi oynuyor. Mourinho'nun ne istediğini biliyor ve Tadic ile birlikte problemleri çözüyorlar. İkisi de sorumluluk alıp bu geçiş döneminde diğer oyuncuları da rahatlatıyor. En-Nesyri ile rekabet de Dzeko'yu yukarı taşıdı. Yoğun haftalar geldiğinde iki santrfora da çok iş düşecek.
TİMURLENK: Herkesin beklentisi 20 milyon Euro ödenmiş En-Nesyri'nin Dzeko'yu kulübeye göndereceği yönündeydi. Futbol sahasında işler böyle yürümüyor. Elbette Avrupa kupası trafiği devreye girdiğinde kendisinden 10 yaş genç En-Nesyri ile rotasyona girecektir. Burada belki erken soru şudur; bir kral hayattayken prens yerine geçtiğinde o koltuğu doldurur mu? Dzeko gelecek sezon olmayacak. En-Nesyri bu sezon yaptıklarıyla bakalım taraftara, 'Ben bu takımın birinci santrforuyum" mesajını verecek mi?