ÖZBOSTAN: Hocam, Riva'da kampta olan VAR hakemleriyle ilgili önemli bir detay paylaştınız.. Nedir bu olay? Ligin 2. haftası oynanan Konyaspor-
Galatasaray maçında İcardi'nin
76. dakikada attığı gol
öncesinde Torreira-Aleksic
mücadelesinde faul gerekçesi
ile VAR müdahalesi ve golün
iptali, maç akşamı yorumcular,
ertesi gün de Riva'da
bulunan VAR hakemlerini
tartışma ortamına soktu.
Riva'da haftanın
diğer maçları dolayısıyla
VAR görevi bulunan
veya görev bekleyen
16-17 hakem ve VAR'dan sorumlu MHK üyesi Sebahattin Şahin'in de bulunduğu kritik ve planlama toplantısındalar. Üst düzey bir FIFA hakemi söz alarak
bir gece önceki VAR performansını eleştirerek
"
Konyaspor-Galatasaray maçında İcardi'nin golünde VAR nasıl müdahale eder. Bu protokole aykırı, sıkıntılı bir müdahale.
Yanındaki AVAR hakemi de bundan sorumlu. O niye müdahil olmuyor, tüm yükü VAR'a bırakıyor'' diyor ve bir anda ortam geriliyor. Kıdemli
diğer bir Süper Lig hakemi ise eleştiri yapan FIFA
hakemine dönerek, "
Bu konuya sen niye giriyorsun, o eleştirdiğin AVAR hakemi ile ben bugün birlikte görev yapacağız, maçımız var. Niye hakemin moralini bozuyorsun? Hem bu konu senin konun değil. Sen niye karışıyorsun? Burada VAR sorumlusu MHK üyesi var'' diyor. Sonra VAR'dan sorumlu MHK üyesine
dönüp, "Hocam bir şey söylemeyecek misiniz,
müdahale etmeyecek misiniz, konuyu açıklığa kavuşturmayacak mısınız" diyor...
Ardından VAR'dan sorumlu MHK üyesi,
"Arkadaşlar sakin olun, yapmayın, etmeyin. Siz
VAR protokolünü benden daha iyi biliyorsunuz,
uyguluyorsunuz'' diye ortamı
sakinleştirmeye çalışıyor. FIFA hakemi bu kez,
"O zaman ben sustum'' deyince kıdemli diğer Süper
Lig hakemi ise
"Zaten söyleyeceğini söyledin. Sussan ne olacak'' diye tepki gösteriyor.
Gerilen ortamdaki hakemler kendi aralarında
"Aman dikkat et, o oturduğun yerden kalk, şimd i
dayak yiyeceksin'' diyerek mesaj trafiği yaşıyor.
Bir başka hakem de MHK'nın PMİK
(Profesyonel Müsabaka İcra Kurulu) üyesine konuyu özetle "Hocam burada
bunlar bunlar oluyor..."
diye mesaj atıyor. MHK'nın PMİK üyesi de "Sebahattin orada değil mi, niye müdahale etmiyor'' ifadesiyle sitem ediyor... Gelen son bilgilere göre, MHK bu sorunu
çözmek
ve
VAR protokolündeki doğru eğitimi vermek yerine, bu olayı dışarıya kimin sızdırdığının peşine düşmüş. Bu ortamdan kurumsal başarı çıkar mı?
SARA 10 NUMARA OYNAMALI
ÖZBOSTAN: Önümüzde Avrupa maçlarımız var. Galatasaray bugün önemli bir maça çıkacak. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne girme şansını yüzde kaç görüyorsunuz?
TÜZEMEN: Galatasaray sezonun ilk finaline çıkıyor. Şampiyonlar Ligi'ne
katılmak sadece bir prestij getirip, kasayı
doldurmayacak, yönetimin, teknik heyetin
ve oyuncuların da moralini yukarı
çekecek. Galatasaray'ın Avrupa vitrininde
olması, ligde daha başarılı olmasını sağlayacaktır.
Oyuncular bu finali kazanmanın
kıymetini biliyorlardır.
Daha sorumlu ve ciddi
oynayıp, Galatasaray'ın
Devler Ligi'ne girmesini
sağlayacaktır. Okan
Hoca'ya önerim, Sara'yı
10 numara oynatmalı,
Torreira'nın partnerini de
Kerem Demirbay-Berkan'dan
biri yapmalı. Sara 10 numara
oynarsa kaleye daha yakın olur,
etkili şutlar atar. Kerem, Barış
ve İcardi'ye de servis yapar..
ÇULCU: Young
Boys şu an 12 takımlı
İsviçre Ligi'nde son
sırada, galibiyeti
yok. 6 gol atabilmiş, 13 gol yemiş. Galatasaray
ilk maçta bu takımdan 3 gol yedi! Bu goller
sorgulanmalı. İkinci yarıda Ziyech ve sonrasında
Batshuayi oyuna girince Galatasaray'ın
oynadığı futbol, kimlik ve iki gol buldu.
Seyircisinin önünde Galatasaray'ın turu geçeceğine
inancım tam. Bu tur sonrası açılacak
Şampiyonlar Ligi kapısı Türk futbolu için
de gereklilik.
Maçın hakemi 36 yaşında, UEFA'nın umutla baktığı Elit kategoride bulunan Norveçli Espen Eskas. Avrupa maçlarında sarı kart ortalaması maç başı 3.45. Kendi liginde 2.76… Maçın VAR hakemi
Hollandalı Rob Dieperink, Avrupa
Şampiyonası'nda 3 maçta başarılı
görev yaptı. Her ikisi de kendi
kategorilerinde iyi hakemler.
Keyifle izleyeceğimiz bir maç bizi
bekliyor. Turu geçen yüzde yüz
G.Saray olur.
ÜRÜNDÜL: Galatasaray ilk maçta
son derece olumsuz bir futbol sergiledi.
Turu kaybedeceği bir skorla dönecekken
büyük bir şans faktörüyle ümitli bir skor aldı.
Ben taraftarının alışılmış büyük desteğiyle
Young Boys engelini geçeceğini düşünüyorum.
Diğer takımlarımızın da ilk maçlarını
bölüm bölüm izledim.
Beşiktaş, Trabzon ve Başakşehir de tura yakın. Ama işleri çok kolay görmemeleri, yüksek motivasyonla sahaya çıkmaları gerekir.
TİMURLENK: Oynadığı 4 resmi maçta da
kalesinde gol gören Galatasaray'ın bu sezon
3 gol attığı bir maç yok. Bu da şu demek;
Young Boys karşısında kaleni gole kapatacaksın
ve iki farkı bulacaksın. Yenilecek bir gol
bile hesabı-kitabı şaşırtır. Tribünlerin de desteğiyle
sahaya çıkacak futbolcuların, bu turu geçebilecek
kaliteye ve mantaliteye sahip olacakları aş-i
kar. Ancak fizik olarak geride oldukları kesin
İ.
lk maçta 6 km. daha az koştular. Buruk'un takımının orta sahası geçirgen. Bu bir ha-f talık sürede Okan Buruk bu rahatsızlıklara çare düşünmüş olmalı. Aksi Galatasaray için çok kötü sonuçlar doğurur. Beşiktaş,
Trabzon ve Başakşehir'in aldıkları beraberliklerin
ardından evlerinde turu geçmesi
takdir edersiniz ki çok büyük bir futbo l
başarısı değil.
Bu kadrolar, hakkını verdiği zaman rakiplerini evlerine yollarlar.
YABANCI VAR ÇÖZÜM DEĞİL, EĞİTİM DEPARTMANI KURUN
ÖZBOSTAN: VAR hakemleri ülke futbolunun gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Sizce de çözüm yabancı VAR'da mı?
ÇULCU: Futbol ailesi olarak VAR protokolünü tam manasıyla algılayamadık.
Eskiyi benimsemeye çalışırken yeni versiyonlar gelince
kafalar iyice karışıyor. UEFA,VAR çıtasını yükselterek
''VAR yokmuş gibi maç yönetin'' prensibi ile hareket ederken biz baskı iklimi
altında kalıp çıtayı sürekli aşağıya çekiyor, her şeyi VAR'dan bekliyoruz...
Ne diyorlar
''Hakemliği bırak gel seni VAR hakemi yapalım'' yani pantolon olmadı gömlek uyduralım. Böyle kurumsallıktan
öte kalitesiz bir yaklaşım olursa da asla güven ortamı
sağlayamazsınız. Bugün VAR kadromuzda bulunan 4-5 isim
sayarım ki Süper Lig'de hiç maç yönetmemiş! Buradan başarı
ve güven çıkmaz!
VAR'a oturanlar deneyimli, donanımlı isimlerden oluşmalı. MHK'nın içinde VAR'dan sorumlu üye, kendini geliştirmiş, uygulamadan gelen isimlerden seçilmeli. Gerekirse profesyonel VAR eğitim departmanı kurulmalı. Süper Lig, VAR eğitim-deneme yeri değildir. Sonuç
alma çağdaş ve kalite uygulama alanıdır. Geçen sezon
Sivas-Fenerbahçe ve Pendik-Kayseri maçlarındaki yabancı
VAR hakemlerinin yaptığı prosedür hatalarını ve Avrupa
Şampiyonası'nda oynadığımız Hollanda-Türkiye maçında
Fransız VAR hakemi Jerome Brisard'ı gördükten
sonra çözüm yabancı VAR hakemi değil. Kaliteli eğitim
ve VAR hakem kadrosu oluşturmak, baskı ikliminden
kurtulmak ve güven ortamını yaratmaktır.
TÜZEMEN: VAR hakemlerinin yetkileri, bazı
pozisyonlar ekranlara getirilerek anlatılmalıdır.
Bazı pozisyonlar için VAR karışamaz deniyor.
Bazı pozisyonlara ise VAR'ın karışma yetkisi
olduğu söyleniyor. Bu çelişki ortadan kalkmalı.
Ayrıca
VAR'da görev yapan hakemler sahadaki hakemi yönlendirmemeli. Geçen sezon sonuna
doğru uygulanan yabancı VAR, bütün şikâyetleri
ve dedikoduları ortadan kaldırdı.
TFF, yabancı VAR hakemi konusunu bir kez daha düşünmeli.
ÜRÜNDÜL: VAR protokolünü hakemlerimiz
hâlâ tam kavrayamadı.
Herkesin dikkatini çekmemiştir ama Adanaspor-Pendik maçında 85. dakikada VAR uyarısıyla Adana lehine bir penaltı verildi. O gördüğüm pozisyona VAR'ın müdahale etmesi kesinlikle protokole aykırıdır. Bu da
ciddi bir ders olarak MHK tarafından
anlatılmalı.
TİMURLENK: Uzun yıllardır orta
hakem konusunda yabancı tartışması
doğduğunda bunun hiç iyi bir fikir
olmadığını savundum. Ancak VAR
odası farklı. Yeni federasyonla birlikte
VAR hakemlerinin oyuna
gereğinden fazla müdahil olduklarını
görüyoruz. Maçın bir
hakemi olduğunu neredeyse
unutuyorlar. Bu hakemler,
es kaza hava trafik kontrolörü
olsalar, Allah korusun
20 uçağı havada birbirine
vurdururlar. Evet yabancı
VAR hakemine ihtiyaç var.
FRED, MOU'NUN SAHADAKİ BEYNİ!
MURAT ÖZBOSTAN: Mourinho çok özlediği Fred'e kavuştu ve takımı Rize'de güle oynaya kazandı… Üç golle dönen Fred, Fenerbahçe'nin ilacı mi?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Fred kalitesi tartışılmayacak
bir oyuncu... Fenerbahçe için de tabii ki
önemli. Rize maçında da onun takıma girmesiyle
taşlar daha iyi yerine oturmuş oldu. Ama
benim karşı olduğum bir şey var. Fred'in önemli
bir oyuncu olduğunu kabul ediyorum ama bu
kadar geniş ve kaliteli kadrosu olan bir takımda
'Fred oynamadığı zaman çok şey kaybediliyor'
fikrine katılmıyorum.
Çünkü iyi ve geniş bir kadroya sahip takım sadece bir futbolcuya endeksli olmamalı.
LEVENT TÜZEMEN: Fred çok özel bir oyuncu.
Saha içinde bir lider gibi oynuyor. Herkesten
fazla koşup, mükemmel bir mücadele sergiliyor,
arkadaşlarına örnek oluyor.
Fred'e sadece Fenerbahçe'nin ihtiyacı yok, Brezilya Milli Takımı'nın da Fred gibi bir oyuncuya ihtiyacı var. Saha içinde kendini mükemmel unutturuyor.
Doğru pozisyon alıyor. Oyuna akıl katıyor.
Riske hiç girmiyor. Copa America'da izlediğim
Brezilya'da Fred olsa kesin şampiyon olurlardı.
BÜLENT TİMURLENK: Fred, geçen sezon
da Fenerbahçe'nin ilacıydı. Onun yokluğunda
puan kaybedilen maçlar ortada. Brezilyalı,
çok tecrübeli… Çevresindekileri oynatan, yükselten
bir futbol aklına sahip.
Derinde İsmail Yüksek'in kesiciliği, Szymanski'nin bir forvet arkası oyuncusundan daha çok sürekli ikili mücadelelerin içinde olan ikinci bir 8 gibi kullanılması, Fred'in üç kez tabelayı değiştirmesine neden oldu. Bunlar Mourinho'nun planlı organizasyonları. Fred'in ilk golü usta işi bir vuruş, ikinci golü, nefis
bir geçiş hücumu, üçüncüsü pozisyonu koklayan
tecrübeydi.
MUSTAFA ÇULCU: Fred'in geri dönüşü ile
Fenerbahçe'nin oyun temposu ve pas ritmi net
arttı. İsmail'le birliktelikleri oyuna büyük bir
güven ve kalite getirdi. Topun ön bölgeye ve
kanatlara aktarımındaki sıkıntıyı ortadan kaldırdı.
Hat-trick yapan Fred, hem kendinde hem
Fenerbahçe'de
doping etkisi yarattı.
Öz güven patlaması
oldu.
Bu Fred özlenmeyi hak ediyor. Sadece Mourinho değil başta İsmail olmak üzere tüm takımın özlediğini düşünüyorum. Ancak Fenerbahçe, Fred'siz oynamayı da becerebilmeli. Kadro içi
veya transfer ile alternatifler
üretmeli.