ÖZBOSTAN: F.Bahçe, Göztepe maçında 1 puana razı oldu. Jose Mourinho, "Ben sihirbaz değilim ama tecrübeliyim" dedi. Portekizli teknik adama eleştiri çok. Siz Fenerbahçe'de ışık görüyor musunuz?
ÜRÜNDÜL: Zaman lazım ama Mourinho, deneyimine ve kariyerine ters düşen,
ciddi hatalar yapıyor. İkinci yarıda atak oynarsınız, gol pozisyonları kaçırırsınız, üçüncüyü atamayıp iki tane yersiniz, olur futbol bu… Ama Fenerbahçe büyük bir baskı altında kaldı. Tabii ki
120 dakikalık Lille maçının yıprattığı oyuncular
fizik olarak düştüler. Mourinho'nun hamleler yapması lazımdı daha ilk golü yemeden. Örneğin bir
sprinter, kontratak için Oğuz, orta sahaya bir takviye, ama yapmadı. Sonuçta da puan kaybedildi ama takım toparlanacaktır.
TÜZEMEN: Mourinho, "Ben sihirbaz değilim ama tecrübeliyim" diyor ancak F.Bahçe'yi
mucitlik yaparak yönetmeye çalışıyor. Her maça farklı 11'le çıkıyor. İyi oynayan bir oyuncu, bir sonraki hafta kulübede oturuyor.
Futbolda başarının sırrı istikrarlı kadrodur. Mourinho, "11'i ben belirlerim, istediğim oyuncuları tercih ederim" egosuyla davranıyor. 2-2'lik skor, Portekizli hocaya yazar. Eğer tecrübeliyse F.Bahçe uzatmalarda rakip kaleye gideceğine, oyunu soğutur skoru 2-0'da tutardı. Mourinho takımı kenardan izliyor, değişiklik yapıyor ama oyuna müdahale etmiyor.
ÇAKAR: Mourinho ağır egolu, kibirli ve her şeyi ben bilirim havasında… Belki de hayatında ilk defa bu seviye bir ligde çalışıyor. Bu yüzden
'Ben ne yaparsam yapayım, doğruyu yaparım' tavrında. Göztepe maçında 2-0'dan maçın 2-2'ye gelmesinin tek sorumlusu Mourinho'dur. 60'tan sonra Fenerbahçe bitti. Bu da çok doğal çünkü üç gün önce 120 dakika oynamışlardı. Bazı oyuncuların yürüyecek hali kalmamıştı. Göztepe akın üstene akın yapıyor, gol 'geldim, geliyorum' diyordu. Mourinho'nun yapması gereken, -ki bunu amatör kümede antrenörlük yapan biri de sokaktaki adam da yapar, Dzeko ve Tadic'i alıp orta sahada güçlü, diri, top kapabilecek ve top tutabilecek oyuncuları sokacaktı. Hiçbirini yapmadı.
GÜLTİKEN: Mourinho'nun direksiyonuna geçtiği takım, geçen sezon şampiyon olamadı ama tarihinin en başarılı sezonunu geride bıraktı. Hem attığı goller hem de oynadığı oyun açısından başarılıydı.
Böyle bir takımın başına geldiğinizde kim olursanız olun, daha iyisini yapmak mecburiyetindesiniz. 2-0 öne geçtiğiniz bir maçı kazanamıyorsanız, bu eleştiriler normal hale gelir.
DİKKAT! ÇANTADA KEKLİK DEĞİL!
MURAT ÖZBOSTAN: Galatasaray, Şampiyonlar Ligi için Young Boys ile karşılaşacak. Sarı-kırmızılı takımın oyunu umut veriyor mu? Eğer Galatasaray Devler Ligi'ne kalamazsa ne olur?
LEVENT TÜZEMEN: Kağıt üzerinde
Galatasaray favori görünüyor. Young
Boys yine de
hafife alınmamalı.
Çünkü İsviçre ekibi kendi seyircisiyle
oynadığında müthiş bir mücadele
ortaya koyuyor. Stadın zemininin
sentetik olduğunu düşünürsek
Okan Buruk, İsviçre'ye uçmadan
önce Florya'daki
sentetik sahada
oyuncularını çalıştırmalı ve krampon
seçimi de sentetik zemine göre yapılmalı.
Galatasaray, Devler Ligi'ne girerse hem ekonomik
açıdan hem de prestij açısından gövde gösterisi
yapacak. Limit olarak yeni transferlerin
önü açılacak. Şampiyonlar Ligi'nden elenmek
Galatasaray'ı psikolojik olarak olumsuz etkiler.
Ayrıca maçın hakemi
Daniel Siebert formsuz bir Avrupa Şampiyonası yaşadı. Dünya
Kupası'nda ceza alan Muslera, kendisine ceza
veren hakeme karşı oyun içinde öfkesinden
sıyrılıp sakin kalmalı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: G.Saray,
play-off'ta şanslı bir kura çekti ama bu
demek değildir ki Şampiyonlar Ligi
çantada keklik. Öncelikle G.Saray
henüz iyi top oynamıyor. İsviçre'nin
vasat bir ekibi yine de bizim ligimizdeki
birçok takımdan daha iyi oyun düzenine
sahiptir. Bu yüzden dikkatli olmakta
fayda var. Ancak G.Saray'ın, Devler Ligi fırsatını
kaçırmayacağını düşünüyorum.
AHMET ÇAKAR: Galatasaray'ın her ne
kadar oyunu umut vermese de kadro kalitesi
ve deneyimi Young Boys'un üzerinde.
Fakat Şampiyonlar Ligi son ön eleme turu her zaman tehlikelidir. Bu turda asla kötü
takım göremezsiniz. Galatasaray şanslı ama
Şampiyonlar Ligi kesin değil. Kalırsa ki kalma
ihtimali yüzde 70, hem para kazanacak hem de
prestij. Ama kalamadıkları an zaten iç karışıklıklarla
boğuşan Galatasaray'da ortam daha da
gerginleşecek. Erden Timur ismi yeniden gündeme
gelecek. Oklar büyük oranda Dursun
Özbek'e çevrilecek ve kaos derinleşecek.
ALİ GÜLTİKEN: Galatasaray, takım olarak
Young Boys'tan iyi bir kadroya sahip. Çok daha
tecrübeli ve deneyimli bir ekip. Bu turda çekilebilecek
en iyi rakiple de eşleşti. Bu turun açık
ara favorisi Galatasaray. Sıkıntı yaratacak tek bir
şey var; Young Boys'un sentetik zeminli futbol
sahasında oynaması.
Ama işin bütününde Galatasaray turu geçebilmeli.
ERTELEME KARARI DOĞRU
ÖZBOSTAN: Avrupa takımlarımızın maçları ertelendi. Doğru diyen de var yanlış diyen de. Sizce TFF doğru bir karar mı aldı?
LEVENT TÜZEMEN: TFF'yi
kutluyorum. Ülke puanı ve takımlarımızı
düşünerek, erteleme kararıyla doğru
bir duruş sergilediler. Amaç 5 takımımızın
da gruplarda mücadele etmesi. Bu
erteleme, kulüplerin olası mazeretlerini
de ortadan kaldıracaktır ve Avrupa'ya
daha fazla kafa yoracaklardır.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Dünyada
artık futbolculara dinlenme diye
bir şey yok. Yüksek tempoya ve
arka arkaya maçlara alışacaksınız.
Daha sezon başında maç ertelemeyi doğru bulmuyorum.
AHMET ÇAKAR: TFF'nin kararı
kesinlikle hatalı. Bu yolu açarsanız bunun
arkası gelir. Madem öyle, Fenerbahçe'nin
Lille maçı öncesi niye erteleme yapmadınız?
Kaldı ki rakipler ahım şahım takımlar
değil.
Yorgunluk yok çünkü sezon başı.
Niye iptal edildi? Sebebi çok açık; takımlara
şirin gözükmek için.
ALİ GÜLTİKEN: Bu yıllardır yapılması
ve yapılmaması konusunda ülkemizde
sürekli tartışılan bir konu. Genel
anlamda Avrupa'nın hiçbir yerinde
böyle bir uygulama yok. Doğal olarak
bizde de aynı şekilde devam etmesi
gerekirdi. Sezonun
çok başı ve takımlarımız
yüzde yüz hazır
değiller, ülke olarak
da Avrupa puanı
bizim için çok
önemli. O açıdan
bu kararı
olumsuz
bulmuyorum.
NDOUR'UN MÜKEMMEL BİR SAĞ AYAĞI VAR
ÖZBOSTAN: Beşiktaş gümbür gümbür.. Yeni transferleri adeta Kartal'ı uçuruyor.. Neler söylersiniz?
GÜLTİKEN: Beşiktaş oldukça mutlu.
Olması da son derece normal. Geçen sezon
çok travmatik bir yıl geride kaldı. Sonrasında
bu kadar mükemmel bir başlangıç ancak
hayallerde olurdu. Beşiktaş bu hayalleri
gerçeğe dönüştürmüş durumda. Bunda,
gelen üç lider oyuncunun çok büyük katkısı
var.
Immobile, Rafa Silva ve Paulista büyük futbol karakterine ve kariyerine sahip oyuncular. Takıma katkıları muazzam oldu. Diğer bütün oyuncuları
da yukarıya çektiler. Şu anda Beşiktaş, güveni
yüksek ve kazanmayı bilen bir ekip olarak
büyük şeyler vadediyor.
ÜRÜNDÜL: Biz bildiğiniz gibi bazı şeyleri
çabuk abartıyoruz. Çok çabuk da ters
eleştiriler yapıyoruz. Beşiktaş, 3 iyi transfer
yaptı. Van Bronckhorst takımı tanıdı. İşe iyi
başladılar ama Beşiktaş'ın kimsenin düşünmediği
bir handikapı var.
Kadro derinliği yok. Önemli oyuncularında bir problem
yaşadığında aynı düzen devam edecek mi
bunu zaman gösterecek.
TÜZEMEN: İki maçta yeni transferlerin
skora katkı yapması ve galibiyette başrol
oynamaları, yönetimin oyuncu seçiminde
ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.
Özellikle PSG'den kiralanan 20 yaşındaki Ndour'un mükemmel bir sağ ayağı var. Oynadığında oyuna akıl katacak,
yüksek tekniğiyle de arkadaşlarına
gol pası verecektir. Özellikle Muçi'nin attığı
golde verdiği pas olağanüstü güzellikteydi.
Beşiktaş'ın tek sorunu, derin bir kadrosu
yok. Defansa alınacak oyuncular Hollandalı
hocanın elini rahatlatır.
ÇAKAR: Beşiktaş, şampiyonluğa ve
başarıya aç. Coşkuyla oynuyor, oyuncular
arasında müthiş bir aşk var. Basit bir
Anadolu takımı ile İstanbul'da oynarken
bile final havasındalar. Fenerbahçe ve
Galatasaray'daki oyuncuların nispeten
soğukluğu, Beşiktaş'ta asla görülmüyor.
Bu yarış için çok önemli. Ama hâlâ
birkaç oyuncu dışında Beşiktaş kadrosunun
bir Fenerbahçe ve Galatasaray
ayarında olduğunu düşünmüyorum.