E URO 2024'te ortaya koyduğu oyunla en çok beğeni toplayan takım olan İspanya şampiyonluğa ulaşırken, futbolseverler adeta "Adalet yerini buldu" dedi. Rakibine mücadele boyunca büyük üstünlük kuran Matadorlar'ı zafere taşıyan isimler ise iki kanat oyuncusu Nico Williams ve Lamine Yamal oldu.
12 Temmuz'da 22 yaşına giren Williams, 13 Temmuz'da 17. doğum gününü kutlayan Yamal'ın asistinde golü buldu. Sağ kanat Yamal, büyük bir turnuvada İspanya adına 4 asist yapan ilk oyuncu oldu. Barcelona'da forma giyen genç yıldız ayrıca EURO 2024'ün asist kralı olarak turnuvayı noktaladı.
SABAH Spor yazarları, dev mücadeleyi şöyle değerlendirdi:
LEVENT TÜZEMEN: HAKLI ŞAMPİYONLUK
Nefes kesen bir final izledik. İspanya, futbol olarak çok üstündü. İngiliz futbolcular da güçleri yettiğince mücadele etti. Futbolseverler, "İspanya kazansın" diyordu. İngilizler ise "Futbol evine dönecek" iddiasındaydı. EURO 2024'te taraflı tarafsız herkesin favorisi, finale gelinceye kadar tüm maçlarını kazanan, oynadığı futbolla gönüllerde taht kuran İspanyol futbolcular haklı bir şampiyonluk kazandı. İspanya, "Hiperaktif" görüntüsüyle uzun süre İngiltere'yi sahasına hapsetti ve hızlı hücum ataklarıyla etkili pozisyonlar buldu. İngilizler bir ara dağıldı çünkü ikinci topları hiç kazanamadılar. İspanyollar turnuva boyunca futbolun modern yüzünü sahaya yansıttılar. Ayağa çabuk oynadılar, dikine paslarla rakip alana çabuk geçtiler, hücuma hızlı çıktılar ve rakip kale önünde "Ezber pas" yaptılar. Kanatlardan düzenledikleri ataklarda gelişigüzel ortalar yapmadılar. Attıkları iki gol de hazırlanış olarak mükemmeldi. Adını, "Kaybedenler Kulübü"ne yazdıran İngiliz teknik adam Southgate, yaptığı hamlelerle oyuna 73'te ortak oldu ama İngiliz Milli Takımı oyunu güzelleştiren, çabuk düşünüp çabuk pas yapan İspanya'ya karşı maçın bütününde oyuna hiç hakim olamadı. De la Fuente de yaptığı hamlelerle İspanya'nın kazanmasına katkı sağladı. İspanyolların elinde genç, yetenekli, teknik kapasitesi, akıl gücü yüksek oyuncular var. Turnuvada 7'de 7 yapan ve 4 kez Avrupa şampiyonu olan İspanyollar tarihe geçerken, herkesin alkışladığı haklı bir şampiyonluğa imza attılar.
ÖMER ÜRÜNDÜL: İSPANYA SİSTEMİNİN BAŞARISI
İki çok farklı oyun anlayışına sahip takımın final mücadelesini izledik. Beklendiği gibi İspanya, alışılmış pas trafiğiyle oyunu domine edecek, İngiltere de iyi yerleşimli bir alan savunmasıyla öncelikle rakibi durduracak. İlk yarıda öyle de oldu. İspanya, bütün girişimlerine rağmen üretemedi. İngiltere de etkili olamadı. Pozisyonsuz kısır bir ilk yarı izledik. Bu maçın havasının değişmesi için bir gol mutlaka şarttı. Bu da ikinci devre başlar başlamaz İspanya lehine Williams ile gelince seyir zevki yüksek bir ikinci yarı izledik. Southgate, takımı 10 kişi oynatan Kane'i 60'ta çıkardı. Kısa süre sonra da Palmer'ı oyuna aldı. Ve Palmer'la skora denge geldi. Ondan sonra oyunun heyecanı iyice arttı. İspanya, son dakikalarda galibiyet golünü buldu. Uzatma bölümünde ise İspanya kalesi önündeki karambol, üst üste 3 kafa pozisyonu gerçekten yüksek heyecana sahne oldu. Ben her zaman şansın da önemli olduğuna inanırım. İspanya Teknik Direktörü Luis de la Fuente alıştığı ezberi bozmayıp belli bir dakikada Morata'yı çıkarıp Oyarzabal'ı aldı. Bana göre çok yanlıştı. Çünkü Morata, şampiyonadaki en iyi maçını oynuyordu. Girdikten sonra hiçbir katkısı bulunmayan Oyarzabal son dakikada hem pozisyonu hazırlayan sonra da golü atan isim oldu. İspanya, bu şampiyonluğu bence hak etti. Bu aynı zamanda kendilerine özgü sistemin başarısıdır. Takım oyununun yanında çok etkili iki kanat forvetleriyle de baskılı oyunun dışında kontra futbolu oynayabiliyorlar. Üst üste ev sahibi Almanya, Fransa ve İngiltere'yi geçmek zaten büyük başarının net kanıtı oluyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: BAŞKA OLDUKLARINI ORTAYA KOYDULAR
İngilizlerin soyunma odasındaki yüzlerini merak ediyorum. Maç başlamamış ve teknik adamınız oyunculara, "Karşılaşmayı penaltılara götürelim, atarsak ne ala" anlamında şeyler söylüyor. Premier Lig oyuncususunuz, en iyisi olduğunuzu biliyorsunuz ama Gareth Southgate sizin öyle olduğunuzu düşünmediği gibi, rakip oyuncuları daha iyi görüyor. İşte kırılma noktası bu zaten. Rakibinize bunu hissettirdiyseniz, kontrolü de elinize geçiriyorsunuz. İspanyollar turnuvanın ilk gününden beri bunu gösterdi. Hem oyuncu hem de oyun kalitesi olarak "Başka" olduklarını ortaya koydular. Finalde de rakiplerine "Orada kal" dediler. Yine Ada'ya dönelim. Bu oyuncular takımlarında birer idol, kahramanlar. Oynadıkları maçlar analizlere konu oluyor. Savunmaları ve atak yapmalarıyla herkesin gözündeler. Ama milli takıma geldiklerinde "Sıradan" kısmına geçtiler bir anda… Ne oldu, futbolu mu unuttular? İşte kenar yönetim bu kaliteyi takım haline getirmek zorunda. En azından, "Yazık oldu" demediğimiz bir final seyrettik. Daha iyi, daha hazır ve daha isteyen olarak İspanyol takımı kupayı kaldırdı. Hak ettiler, haklarını yedirmediler.