- Siz bu turnuvaları en iyi analiz edecek kişisiniz. Hem şu ana kadar oynanan maçları hem de atmosferi değerlendirseniz neler söylersiniz?
"Ben 11 Dünya Kupası'nı yerinde izledim. Bu da 10. Avrupa Şampiyonam. Çok büyük yıldızların da oynadıkları her turnuvada iyi maçlar da olur vasat maçlar da. Bu turnuvada gollü bir açılış oldu. Statlar ve ambiyanslar çok güzel. Kapalı gişe oynanıyor karşılaşmalar. Beni en çok duygulandıran, bizim Gürcistan maçındaki taraftarımız oldu. Hayatım futbolun içinde geçti. Milli Takımımızın sayısız maçını yerinde izlemiş biri olarak bu kadar büyük bir atmosfere ilk defa tanık oluyorum. Gerçekten çok etkilendim. Ciddi bir taraftar gücü takımı itti. Her zaman görmediğimiz bir ambiyans vardı. Hele bizim ülkemizdeki maçlarda ben hiç böyle bir coşku görmedim.
BİZİM TAKIMDA KADRO İSTİKRARSIZ
Takım olarak değerlendirecek olursak, bizim belirli bir futbol ekolümüz yok. Ekolü olmayan bir ülkenin, başarılı olması için kadro istikrarına ihtiyacı vardır. Maalesef dünyada kadro istikrarı olmayan bir numaralı takım Türkiye. O zaman birbiri ile anlaşmamış oyuncular topluluğu oluyor. Örneğin; rakibimiz Gürcistan ilk defa katılıyor, onların bile bir düzeni var, sahada ne yaptıklarını biliyorlar."
İŞTAH VE KONDİSYONUMUZ ÇOK İYİ
- Gürcistan maçındaki üç artımız ve üç eksimiz neydi?
"İstekli oynamamız en büyük artımız. İştah var iştah! Kondisyonu da iyi gördüm. İki tane mükemmel gol attık. Mert'in volesi müthiş, Arda'nınki de olağanüstü. Üçüncü olarak da ilk maçta aldığımız üç puan. Üç eksik ise; alışılmış biçimde kapanan takımlara karşı set oyunumuzun yetersiz olması. Üretemiyoruz. İkincisi, duran toplar. Kalemize gelen ortalarda sıkıntı yaşıyoruz. Üçüncüsü de ofansif oynarken çok fazla pozisyon vermemiz. Gürcistan'ın dört net pozisyonu var."
AMAN DİKKAT! LEAO ÇIKABİLİR!
- Portekiz karşısında nasıl oynarız?
"Portekiz oyunu domine eder. Biz de alanları kapatıp, kontra bulmaya çalışırız. Oğlum ilginç bir yorum yaptı mesela; "Portekiz iyi takım ama 41 yaşındaki Pepe ile 40 yaşında Ronaldo oynuyor" dedi. Çok kalite bir takım. Ben en çok Rafael Leao'dan çekiniyorum. Bize dert açacak en önemli oyuncu."
NOKTA SANTRFORUMUZ YOK
- Portekiz maçında santrforsuz mu oynarız? Ne bekliyorsunuz?
"Orta sahada İsmail'i oynatırsa, İsmail-Hakan-Kaan yaparım ben mesela. Daha dirençli bir orta sahamız olur. Santrforsuz derken bizim nokta bir santrforumuz yok."
- Bugünkü Portekiz maçından ne bekliyorsunuz?
"Kompakt oynayacağız. Oyunu tutabilirsek rakip risk alarak oynayan bir takım. O zaman bize geniş alanlar doğar. Mühim olan, kolay gol yememek. Alacağımız en büyük tedbir, Leao, Leao, Leao… Arda orada oynadığı için Gürcistan maçında sağ kanat savunmasını sıkıntılı buldum. Onların soldan gelen adamları bizi dağıttı."
ARKADAŞLARIM TELEFON YAĞMURUNA TUTTU!
- Stoperlerimizi nasıl buldunuz? Eksikleri var mı sizce?
"Savunma derken, takım savunması olarak görüyorum. Gürcistan maçının 11'i açıklandığı zaman Samet- Abdülkerim olunca bana dünya kadar insan telefon açtı. 'Abi bu nasıl iş? Samet zaten bomba, hiç oynamamışlar. Birlikte böyle stoper ikilisi mi olur?' diye. Ama takım presi olunca stoperler de rahatladı. Çocuklar çok başarılı oldular. Birinci sınıf stoperler olmasa da önlerindeki oyuncular etkili baskı yaparlarsa işleri kolaylaşır. Samet'in son dakikada golü kurtarması da ona moral oldu."
YA LİDER OLALIM YA ÜÇÜNCÜ!
- Gürcistan maçından sonra 'Çeyrek final, yarı final oynarız' yorumları fazla. Yine havaya mı girdik sizce?
"Hiçbir takım için zor ya da kolay demem. Çok örnekleri var bunun. Hollanda'yı, Norveç'i yenip Letonya'da üç yedik mesela. Bizim için en ciddi sorun, ikinci olursak Fransa'ya düşmek. Fransa ilk maçta iyi oynamasa da çok sağlam, çok deneyimli bir takım. Hepsi adam geçen, sert forvetler. Tedbir alacak oyuncu yok. İki stoper adam dövüyor. Son iki Dünya Kupası'nın birinin şampiyonu, diğerinin penaltılarla kaybedeni. Ya lider olalım ya üçüncü olalım. Fransa'ya düşmek benim için en kötü senaryo."
ALMANYA ALMANYA'DIR
- Turnuvada en çok beğendiğiniz takım hangisi oldu?
"İngiltere, Liverpool, City, Arsenal tarzından çok uzak. Düzende sıkıntı var. Almanya her şeye rağmen ev sahibi oluşu da artı, Almanya Almanya'dır. Avusturya'yı çok beğendim Fransa maçında. Rakip güçlü olunca oraya kadar yetti."
HALİL UMUT MELER HAK ETTİ
- Kendi ligimizde yerden yere vurulan, şiddete maruz kalan hakemimiz, burada ülkemizi temsil ediyor ve oldukça başarılı. Ne dersiniz?
"Bu bizim ayıbımız. Bizim şartlarımızı dışarıdan çok iyi takip ediyorlar. Belçika-Slovakya maçı kolay maç olarak verildi. Slovakya'nın kazanması Halil'e artı oldu ve ikinci maç verilmesi hoşuma gitti. Bu arada Gürcistan maçında Arjantinli hakem Tello'ya bayıldım."
İSMAİL'E İHTİYAÇ ÇOK
- Nasıl bir kadro olmalı Portekiz maçında sahada?
"En büyük sıkıntımız, İsmail Yüksek'in sakat olması. Hırvatistan'ı deplasmanda yendiğimiz maçta İsmail iki kişilik oynamıştı. Bu tip maçlarda onun futboluna çok ihtiyacımız var. Bizi aldatan olay şu oluyor; bizim ligimizde tempo düşük. Böyle olunca oyuncularımızın üst düzey performanslarını toz pembe görüyoruz. Mesela Barış Alper gücüyle ligi altüst etti ama karşısında bir güç olunca, karşısındaki de savaşçı olunca olmuyor. Arda, Portekiz maçında ne kadar süre alabilir, o da tartışmalı. Arda, golü attığı dakikalarda oyundan düştü, Montella onu çıkaracaktı. Golü atınca biraz daha oyunda tuttu. Bütün sezon oynamamış bir oyuncunun, böyle bir tempoda fiziğini yukarı çekmesi mümkün değil."
BURUK'UN İDMANLARIYLA İYİ BİR BATSHUAYİ OLMAZ
- Avrupa gündeminden yurda dönecek olursak, G.Saray'ın Batshuayi'yi alması doğru mu?
"İki yönden bakıyorum… Biri, Mourinho belli ki Batshuayi'yi istemedi. Onların kafasında Mourinho'nun istediği bir forvet var. Ben Fenerbahçe'deki oyunundan çok memnun değildim. Parayı da aldıktan sonra Okan Buruk'un idmanlarıyla çok iyi bir Batshuayi olacağını düşünmüyorum. Fenerbahçe'ye dönersek, dört tane transfer yeter. Mourinho'nun ağırlığı ve futbolcuların gevşek davranmasına izin verilmediği sürece Fenerbahçe favori olur."