Yapılan açıklamada, karşılıklı olarak yolların ayrıldığı yazıldı. Bu gelişme sonrası sosyal medyada Terim için kötü anlamda birçok mesaj atıldı.
Tecrübeli çalıştırıcının kızı Merve Terim Çetin de babasının terli gömleğinin fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştı ve hakaret de içeren eleştirilere şu sözlerle tepki gösterdi:
"Ders alındı: Zaman ayırmaya bile değmeyen insanlar için bu kadar çabalamayı bırakın."
Murat ÖZBOSTAN - ELÇİLERDEN NEFRET EDİLMEZ
Fatih Terim'i seversiniz, sevmezsiniz. Sonuçta ülkemizi yurt dışında temsil etmiş özel hocalardan biri. UEFA Kupası'nı Galatasaray 17 Mayıs 2000'de aldı. Dün yıl dönümüydü, bir daha böyle bir başarı gelmedi. Türkiye, 24 senedir bu tarihi zaferi tekrarlayacak ne bir teknik adam ne de bir takım gördü.. 1996 yılında Türk Milli Takımı'nı 4. torbadan alıp tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası finallerine taşıdı. Ve bunu tam 3 kez tekrarlarken Ay-Yıldız'ı parlattı, EURO 2008'de yarı final oynama gururunu yaşattı. Fatih Hoca, Yunan takımı ile yollarını ayırdı. Bu son derece normal bir şey... Anormali şu; hem sosyal medyada hem de bazı sitelerde adeta bayram havası oluştu. Fatih Terim için yazılan küfürler ve hakaretlerin biri bin para… Şaşırmamak, üzülmemek elde değil. Kimse kimseyi zorla sevemez ancak hayatta 'saygı' denilen bir kavram var. Uluslararası arenalarda gururumuz olan bir hocayı Panathinaikos'tan ayrıldı ya da yollandı diye neredeyse zil takıp oynayacak insanları anlamak mümkün değil. Şu an Erol Bulut dışında ülkemizi teknik direktör olarak temsil eden önemli bir isim kalmadı. Hangi branşta olursa olsun ülke dışında çalışan, Türkiye'nin elçiliğini yapan her isim değerlidir. Bunun takımı ve rengi olmaz...