"Üç yıl daha görev süremiz olmasına rağmen, '18 Temmuz'daki mail genel kurulu seçimli yapalım' dedik.
Avrupa Şampiyonası'nda final maçı 14 Temmuz'da. Futbolda her şey mümkün. Neden final oynamayalım."
"Hakemlerin ya da kulüp başkanlarının yaptığı bir hareket, hata TFF'ye mal edilemez. Hakemi ben dövmedim, takımı da sahadan ben çekmedim."
Murat Özbostan: Şiddetle 18 Temmuz'a karşı çıkan bir grup var ve gerekçeleri de sezon açılışı öncesi yeni yönetimin sıkıntı yaşayacağı. Sıkıntı yaşanır mı?
Kurullar diyorlar, MHK diyorlar, her
şeyi diyorlar… Ama kurullar seçimle
gelmiyor, onlar bağımsız. Federasyon
değişse bile istifa etmedikleri sürece 4 yıl
görevde kalabilirler. Bu da olayın ne kadar
saptırıldığının ispatı.
Bizim için en önemli konu ne? Yurt dışında da yaşayanlarla birlikte
100 milyon insanımız var.
Milli Takım başarılı olduğunda hep birlikte sevineceğiz. Ülkede en çok neye ihtiyacımız var, birlik ve beraberliğe. Tam şampiyonaya giderken bir
genel kurul, bu ekibin motivasyonunu, başarısını
bozar. Sorumlular değişecek.
Bir takım şeyler uğruna siz ne yapmak istiyorsunuz? Türk
Milli Takımı hepimizin.
Herkesin aynı anda mutlu olduğu başka bir şey yok. Milli Takım'ın başarısında herkes omuz omuza veriyor. Bizim olmazsa olmazımız Milli Takım'ın başarılı olmasıdır. Ben böyle zorlamalar olduğunda
onların niyetinden şüphe duyarım. Biz seçimli
genel kurul kararı aldık mı aldık.
Sizin niyetiniz üzüm mü yemek, bağcıyı mı dövmek.
HER ŞEYİ BİR BİR BİTİRDİK BAHANE ÜRETMESİNLER
Murat Özbostan: Şu an ekonomik olarak TFF hangi aşamada? Neler yaptınız?
2022'de göreve ilk geldiğimizde naklen
yayın ihalesi yapılmamıştı. Ortada imzalanan
bir sözleşme yoktu. Yabancı konusu
belli değildi. Harcama limitleri net değildi.
Kulüpler transfer yapacak, ihale olmadığı
için eline geçecek parayı bilmiyor.
Transfer yapacak, kaç yabancı olacak belli
değil. 1 milyar 900 milyon Lira'ya anlaşmış
ama imzalamamışlar. Biz hızlı bir şekilde
devreye girip 2 milyar 200 milyon liraya
aynı hafta imzaları attırdık. Dakika 1,
gol 1 misali 300 milyon gibi bir artış sağladık.
Bunun için de kendi networklarımızı
kullandık. 8+3'ü bir yıl devam ettirme
kararı aldık kulüplerin sıkıntısı olmasın
diye. Harcama limitlerini açıklasak, 13-14
Anadolu kulübü hiç transfer yapamayacaktı.
Düzenlemeler yaptık. Bu yıl Trendyol ile reklam anlaşması
yaptık. Yaklaşık 700 milyon Lira, o günkü
parayla 30 milyon dolardı. Avrupa'daki en büyük
üçüncü isim hakkını aldık. Bu isim hakkı, naklen yayın
parası ile kıyaslandığında 85 milyon dolar 3/1'ini
geçen bir para. Dünyanın hiçbir yerinde böyle
bir şey yok. Sponsorluk gelirlerinde yüzde 200-230
arası artışlar sağladık. Bu da yaptığımız çalışmaların
ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Mart ayındaki
ihalede ise 2 milyar 620 milyon TL'ydi. 182
milyon dolara getirdik. Çıkardığımız rakam
bu kadar problemli bir sezonda, rekor sayılabilir.
Tamamı yüzde yüz TL olan bir rakamın yüzde
50'sini dolar olarak ve bir sene önce enflasyonun yar-ı
sı kadar artık olan rakamı tamamı kadar artışa getirdik.
TL kısmı, enflasyon rakamı neyse onun üzerine
eklenecek. Döviz artışından etkilenmesi yüzde 50 olacak.
Bu niye önemli, kulüpler yabancı oyuncu alıyor.
Kur arttıkça oyuncuların maliyetleri de artıyor.
2 yıldır çalışıyoruz, bitti. Süper Lig'e Trendyol dışında
ana sponsorluklar kazandırarak gelirlerini artıracağız.
Mart ayında naklen yayın ihalesi bitti mi bitti.
A Takım listesine yazılacak yabancı sayısını 14'ten
12'ye düşürdük. İlk 11'de sınırsız yerli ya da yabancı
kuralını 5 yıla kadar ne zaman açıkladık ocak ayında.
Harcama limitinde kural şu; 30 Mayıs'ta tüm
kulüpler gelir ve giderlerini bildirecek, biz 10
Haziran'da açıklayacağız zaten. Bunun federasyon
değişikliği ile ilgisi yok. Bahane üretmesinler.
AZINLIK ÇOĞUNLUĞA TAHAKKÜM EDİYOR
Murat Özbostan: Göreve geleli 2 yıl oldu, önemli projelere de imza attınız ama şöyle de bir algı var 'Federasyon ne iş yaptı ki' diye. Siz iki yılı nasıl özetlersiniz?
BU sezonla ilgili şöyle bir algı yapılıyor.
İlk problem olarak görülen şey, Halil Umut Meler'in yumruklanması. Meler, Türkiye'nin en değerli
hakemi. Avrupa Şampiyonası'nda
görev yapacak 19 elit hakemden
biri oldu. Kulüplerimizin maçlarında
istemediği Alper Ulusoy, VAR
hakemi olarak EURO 2024'te görev
yapacak. Süper Lig'de büyük hatası
olmamasına rağmen yumruklandı,
bu TFF'ye mal edildi.
Hakemi ben dövmedim. Kulüp başkanının yaptığı bir hareket TFF'ye mal edilemez. Arkasından bir takım (İstanbulspor)
hakemi bahane ederek sahadan çekildi.
Marka değerine zarar veriliyor ama suçlu TFF ilan ediliyor. Riyad
olayı yaşandı, bazı kesimler bize fatura
çıkarmaya kalktı. Biz iki kulübümüzün
4.5 milyon dolar kazanması
için çalıştık. Her ikisine 1.6 milyon
dolar avans verdik.
Ve Trabzon-F. Bahçe maçı. Türkiye'nin en iyi hakemi Halil Umut Meler sahadaydı. Karşılaşma sonrası yaşanan olaylarla yine suçlu federasyon ilan edildi. Süper Kupa, Şanlurfa'da oynanacak
diye 2 ay önceden açıkladık,
itiraz yoktu ama Trabzon maçından
sonra 'Tarih değişsin, yabancı hakem
gelsin' dendi. Bunun öncesi de şu;
Riyad maçı öncesi Riva'daki Kulüpler
Birliği toplantısında Ali Koç, Bakan
Bey'in (Osman Aşkın Bak) yanında
'Riyad'daki maçta yabancı hakem olmazsa U19'la çıkacağız' dedi. Biz
de
'Bunu düşünelim' dedik. Ancak
Halil Umut Meler'in yumruklanması sonrası o atmosferde Türk hakemliğine zarar vereceği için kabul etmedik. F.Bahçe, U19 takımını Riyad'a
getirdi. 'Olympiakos'un, PSG'nin
maçları ertelendi' diye bir haber
ortaya atıldı. Halbuki böyle bir
şey yoktu. Biz
'Süper Kupa'yı oynayın, 14 Nisan'daki maçınızı (Fatih Karagümrük) erteleyelim' dedik.
Bunu kabul etmediler.
Hepsini üst üste koyarsanız hiçbirinde TFF'nin dahili yoktur, olamaz da. Bahanelerle algı yapılıyor. Kulüpler Birliği'nde küçük bir azınlık, çoğunluğa tahakküm ediyor.
KULÜPLER BİRLİĞİ'Nİ DURSUN BEY ANLATTI!
KULÜPLER Birliği Vakfı adına görüşmeye gelen Sayın Dursun Özbek çıkışta kamuoyuna yaptığı açıklamada Kulüpler Birliği'nin içinde bulunduğu durumu özetlemiş oldu:
"Kulüpler Birliği Vakfı'nda sadece 3 kulübün onayladığı bir kamuoyu açıklaması yapıldı. Üç kulüp onay vermiş, Galatasaray'ın okumasına fırsat bile tanımadan yayına kondu. Neticede ok yaydan çıkmış oldu. Biz heyet olarak bu toplantıya geldik. Amaca ulaşmak için yapılan bir hareket, bu bildiri ile amaçsız hale geldi. Çok net ifade ettiler içeride. 'Biz uzlaşma konusunda aynı şekilde düşünüyorduk derken, Kulüpler Birliği olarak zehir zemberek bir bildiri koyuyorsunuz' dendi. Ve kısa bir görüşme oldu" şeklinde bir açıklama yaptı. Biz de bunları gördüğümüz için olayı dallandırıp budaklandırmaya gerek yok diye 3 yıl daha görev süremiz olmasına rağmen, '18 Temmuz'daki mali genel kurulu seçimli yapalım' dedik.
18 Haziran'da Avrupa Şampiyonası'nda ilk maçımız Gürcistan'la. Daha sonra Portekiz ve Çekya. Şampiyonanın final maçı, 14 Temmuz'da oynanacak. Biz bunları gözeterek 18 Temmuz'a aldık. Çünkü futbol bu her şey mümkün. Yaptığımız işler ortada.
BANA YAPILAN SALDIRILARIN %65'İ BOT VE TROL HESAPLARDAN
''Çıkarlar dünyasında hiçbir çıkarımız olmadan, vazifemiz olduğu için çalışıyoruz.''
Murat Özbostan: Eleştirilerden etkileniyor musunuz?
Özelliklede sosyal medyada yazılanlardan? SOSYAL medya çok tehlikeli. Yalan, iftira,
küfür Türk futboluna zarar veriyor.
Ana akım medyada bir edep var, üslup var
saygı var. Sosyal medyada bu yok. Sahibi
belli olmayan, yakışıksız ifadeler ve tehditlerin
önüne geçilemiyor.
Hukuksal yollara başvuruyoruz ama yüzde 65'i trol ve bot hesap. Çoğunluğu yurt dışından. Bunların maksatlı yapıldığı net.
Amaç belli, hakemler üzerinde baskı oluşturup,
fayda sağlamak.
Türk futbolunda adalet istiyormuş gibi gözükenler kendine ayrıcalık istiyor. Bir günah keçisi arıyor.
Mark Twain'in güzel bir sözü var;
"Başınızı derde sokan, bilmediğiniz şeyler değildir. Bildiğinizden emin olduğunuz, doğru olmayan şeylerdir." Kendi yalanlarına
inanların manipülasyonları ile hakikaten
vazgeçecek değiliz.
Emin olana yemin, dürüst olana şahit gerekmez. Çıkarlar dünyasında hiçbir çıkarımız olmadan, vazifemiz olduğu için çalışıyoruz. Göreve
geldiğimiz ilk günden beri hep reform
yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işlerin
çoğu doğru ve neticelerini alıyoruz.
Yarı otomatik ofsayt sistemi sadece İtalya ve bizde uygulanıyor. VAR kayıtlarını açıkladık. Avrupa'da bunu sadece İspanya yapıyordu. Bir şey yapmasaydım eleştirilmezdim.
İyi niyetli değiller. Nisanın
1'inden bu yana imza topluyorlar.
Süper Lig'den sadece 8 kulübün delegelerinin imzası geldi. 1. Lig hiç imza vermedi. 2. Lig'den 7 kulüp, bir tane de şahıs, geçen hafta 55 imza geldi. 130 kulüp, 325 delege
var. Bize gelen imza 62 adet.
6 AYDA 500 BİN ÇOCUĞA ULAŞTIK
Yasemin Yıldırım: Ülke olarak her şeyde yerli ve milliyi savunurken, futbolda her şeyi yabancılara teslim etmemiz doğru mu?
Haklısınız ama bizim bir adım atmamız gerekiyordu.
'Havuzda istediğimiz kalitede yeteri
kadar yerli oyuncu yok' deniyor. Almanya,
Hollanda, Belçika'dan Türk oyunculara yöneliyorlar.
O yüzden akademi olayına girdik.
Her Süper Lig takımından 10'u altyapı biri de
direktör hocayı bir yıl eğittik. Önümüzdeki
sene yabancı sayısı 14'ten 12'ye düşecek.
Önce altyapıyı hazırlamak lazım. Bunun
altyapısı, binası, doktoru, ruhsal ve fiziksel
gelişimi var. İlkokul ve ortaokul düzeyinde
500 bin çocuğa ulaştık. UEFA ve FIFA yıllardır
uğraşıyor, 230 bin çocuğa erişmişler.
Biz 6 ayda 500 bin çocuğa ulaştığımızı FIFA
Başkanı Infantino'ya anlattık, 'Lansmanına
beni de çağırın' dedi. Bizim yaptığımız işler
tribüne yönelik değil. 3-5 yıl sonra faydası
görülecek işler yapıyoruz. Altyapıyı sağlam
yapacaksınız ki bina sağlam olsun.
NE FİFA NE UEFA İLE SORUN VAR! İDDİALAR YALAN
Yasemin Yıldırım: Son günlerde ligin tescil edilmeyeceği haberleri gündemi meşgul ediyor. Bunun için yorumunuz nedir?
FIFA, UEFA ve üye ülke federasyonlarla
üst düzey ilişkilerimiz var. Karşılıklı
ziyaretlerle Türk Futbolu'nun gelişimine
yönelik çalışmalar artarak sürmektedir.
Bugünlerde Riva'da ve Antalya'da alt
yaş kategorilerinde UEFA'nın uluslararası
turnuvalarına ev sahipliği yapıyoruz.
2024 ve ev sahibi olacağımız 2032 Avrupa
Futbol Şampiyonaları hazırlık sürecinde
FIFA'nın müdahalesi, ligin tescil edilmemesi
gibi manipülatif ve yalan beyanlara
itibar edilmemeli. Türk futbolu üzerinden
Türkiye'nin uluslararası arenada itibarsızlaştırılmaya
yönelik manipülatif, spekülatif
algı operasyonları yapılmaya çalışıldığının
farkındayız. Ulusal güvenliğimizi ve
huzurumuzu bozmak isteyenler amacına
asla ulaşamayacaklar.
YÜZ YÜZEYKEN SORUN YOK BASIN ÖNÜNDE ATIŞ SERBEST
Yasemin Yıldırım: Kulüp başkanlarıyla yüz yüzeyken ne konuşuyorsunuz?
Ben bu işin zorluğunu çektim, Avrupa Şampiyonası'nda da başkan olarak tribünde olmak istiyorum demiyor musunuz? Diyoruz ama… Tribünde olmaktan öte Montella'yı bu takımın başına ben getirmişim. Sorumluluklarımız var. Her şey kağıt üzerinde olmuyor. İlişkiler önemli. Muhatap biziz. Başarıda da başarısızlıkta da sorumlu biziz. Moralin, motivasyonun bu kadar önemli olduğu bir şampiyona öncesi süreklilik önemli. Hocamızı futbolcular da çok seviyor. İnşallah başarılı olacağız. Hocamız çok çalışkan.
Napoli iddiaları var Montella için düşünceniz ne?
Evet var öyle şeyler (gülüyor). Hocamız diyor ki, 'Macaristan 5 yıldır bir hocayla (İtalyan Marco Rossi) çalışıyor. Biz 5-6 aydır buradayız şimdiden onlarla aynı seviyeye geldik.' Bu insanlarla ne konuşuyorsunuz dediniz ya karşı karşıya hiç sorun yok. Basının karşısına ya da sosyal medyaya gelince atış serbest oluyor.
HERKES KENDİ İŞİNİ İYİ YAPARSA SELA VERİLMEZ
Yasemin Yıldırım: A.Gücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Türk futbolunun selası okundu" dedi. Nasıl yorumlarsınız?
Bir söz var 'Herkes kendi evinin önünü süpürürse sokaklar tertemiz olur' diye. Buradan bizim işe gelirsek, herkes kendi işini yaparsa ve doğru yaparsa Türk futbolu da tertemiz olur. Futbolcu, teknik direktör, yönetim ve federasyon herkes kendi işini mükemmel yaparsa sela okunuyor mu okunmuyor mu ortaya çıkar. İnsanların önce bir kendine bakması gerekir.
BEN DE GÜNAH KEÇİSİ OLMAK İSTEMİYORUM
"MHK'de Alman modeli uygulamak istiyoruz.
Bir şirket kuruluyor ve yönetiminin %51'ini TFF, %49'unu Kulüpler Birliği atıyor. Eğer sistem değişmezse aynı şeyler
devam eder. Herkes sadece bağırıyor.
Ben de günah keçisi olmak istemiyorum."
MURAT Özbostan: Yeni Merkez Hakem Kurulu için Alman modeli ne zaman devreye girecek? Çalışma bitmiş...
Evet çalışmayı tamamladık. Almanya
iki yıldır uyguluyor, UEFA'dan izin
almışlar. Bir şirket kuruluyor, şirketin
%51'i Futbol Federasyonu'nda, %49'u
Kulüpler Birliği'nde oluyor. 51 olması da
UEFA'nın talebi. Buraya bir yönetim kurulu
atanıyor.
5 kişiyse 3'ü federasyondan, 2'si Kulüpler Birliği'nden. Bunlar ne yönetim kurulu olacak ne de başkan olacak. Profesyonel olarak çalışacaklar. O yöneticiler
MHK'yi atayacaklar. Biz izin verip
statüyü değiştireceğiz.
'KENDİLERİNE BAKMIYORLAR'
MHK ile birlikte hakem klasmanlarını da onlar yapacak. Yabancı mı yerli mi her şeyi onlar belirleyecek. Ben burada hakemler konusunda çok önemli şeyler yaptım, yaptık..
Yabancı VAR istediler onu da getirdik. Eğer sistem değişmezse Mehmet gider Ahmet gelir, Ahmet gider Ali gelir ama aynı şeyler tekrar eder. Takımlar puan kaybettiğinde kendine bakmıyor. Herkes bağırıyor, önce hakem sonra MHK sonra TFF Başkanı. 3. Lig'deki hakemi alıp Süper Lig'e koyamıyorsun.
Bilgi, donanım önemli o yüzden sistemi değiştirmek gerekli. Biz kalırsak sistemi değiştirecektik.
SÜREKLİ ALGI YAPIYORLAR
Ben de hesap sorayım, ben günah keçisi olmak istemiyorum.
Bunlar hep algı. Bütün kulüpler bunu çok iyi yapıyor. Bizim bu kaosu bitirmemiz gerek.
KUPA FİNALİNE YABANCI VAR GELEBİLİR
YASEMIN Yıldırım: Ligdeki G.Saray-F.Bahçe maçına yabancı orta hakem atar mısınız? Yoksa derbiyi EURO 2024'te bizi temsil edecek Halil Umut Meler mi yönetir?
HAKEMLERI ben atamıyorum.
Hakemleri MHK atıyor. Bizim
orada bir yetkimiz yok. Biz
sadece karar aşamasında, işte
VAR hakemi yabancı olsun aşamasında
görüşüyoruz.
Evet VAR hakemi yabancı olacaktır. Zaten sezon bitene kadar bu iki takımın VAR hakemleri yabancı olacak. İlave bulduğumuz
hakemler de küme düşme, 3'lük, 4.'lük
maçlarında görev yapacak. Türkiye
Kupası maçlarında yabancı VAR yok
ama belki finalde olabilir.
LİGLER BİTİNCE GENEL BEKLENTİYE BAKARIM, KOLTUKTAN ASLA GÜÇ ALMADIM
Siz eleştiriler alıyorsunuz ama kulüplerin ekonomik durumu nedir?
350 milyon Euro sadece yabancı futbolcu bonservisine para ödemişler. Maaşları da koyarsak 1 milyar Euro eder.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun bütçesi ne durumda?
Biz kendi federasyon bütçemizden mesulüz. Kulüplerden bize gelen, yayın ihalesinden gelen para da yüzde 4… O da 100 milyon TL. Sadece 2. ve 3. Liglere ödediğimiz para 300 milyon lira civarında. Biz bütçemizi zorlansak da çeviriyoruz. Ben kendi bütçem değil, futbol dünyasının geliri artsın diye çalışıyorum.
Federasyon başkanlığı için her gün yeni bir aday çıkıyor, peki siz seçimde aday olacak mısınız?
Ne kadar çok aday çıkarsa o kadar güzel olur. Hep demokratik bir ortam istiyorlar ya. 10 tane-15 tane aday olsun daha güzel olur. Ben şu an zaten başkanım. Lig bitsin genel beklentiye bakalım. Ama net olarak şunu söyleyebilirim; ne bundan önceki profesyonel iş hayatımda ne de TFF Başkanlığı'nda koltuktan güç almadım. Bu amaçla koltuğa oturmadım. Bundan sonra da bu amaçla oturmam.
YABANCI GÖZLEMCİ İLE SAHADAKİNİN NOTLARI UYUMLU
MURAT Özbostan: VAR operasyonundan sonra geri dönüşler nasıl? Bizim hakemler bu işten memnun mu? Size nasıl tepkiler geliyor...
KARARI MHK ile birlikte verdik. Zaten sezon başından
bu yana en büyük şikâyet VAR hakemlerindendi.
İki hafta oldu başlayalı. Kararı 7 hafta için almıştık.
Bazı eleştirmenlere bakıyorum "Bunlar FIFA hakemi
değil" falan diyorlar. Kimse en iyi hakemini size
vermez. Ama biz büyük bir mücadele örneği göstererek
en iyi hakemleri seçmeye çalıştık. Kamuoyuna çok
yansımadı ama kulüplerin de şöyle bir şikâyeti vardı,
'Hakemler emekli oluyor onları gözlemci yapıyorsunuz,
onlar da sahadaki hakemler arkadaşları, akrabaları
olduğu için değerlendirirken pozitif yaklaşıyorlar.'
Milli aradan sonra yaptığımız yeniliklerden
biri de gözlemci sayısını ikiye çıkardık. Biri saha diğeri
televizyon gözlemcisiydi. TV gözlemcisini yabancı
gözlemci yaptık. 10 maçın tamamının TV gözlemcisi
yabancı ve hepsi de çok iyi isimler. Yüzde 80-90
puanlar birbiriyle destekli. Gözlemciler maçı
canlı seyretmiyorlar. Maç bitince link gönderiyoruz.
Amaç ne? Tekrar tekrar oynatıp, detaylı inceliyorlar.
PARA DÜŞÜK KULÜPLER HAKLI
Spor Toto gelirlerinin düşüklüğünden şikayet ediliyor, gündeminizde bunu düzeltmek var mı?
O konuda kulüpler
haklılar. 7 yıldan
beri özellikle Süper Lig
kulüpleri 4.5 milyon
lira civarında bir rakam
alıyorlar. Doğru bir şey
değil. Ben inceledim bu
7 yılda asgari ücret yaklaşık
10 kat artmış, enflasyon
10 kat artmış. Bu rakamın da
günün bedellerine getirilmesi
gerek. Sayın Bakan ile konuştuk.
Önümüzdeki yıl için düzenleme
yapılacağını söyledi.