Murat ÖZBOSTAN SORDU Bülent TİMURLENK CEVAPLADI
ASLAN BEŞİKTAŞ'I DEVİRİRSE EN BÜYÜK ENGELİ AŞAR
Galatasaray, deplasmanda Ankaragücü'nü rahat bir şekilde geçti ve ligde liderliğini korudu. Sarı-kırmızılı takım, Beşiktaş maçını da kazanırsa yüzde kaç şampiyon?
Bir oran istiyorum… Şampiyonluk yarışında lig sonunda
bir derbi varken iki takım için
de büyük gerçek, puan farkının
bir maçla telafi edilemeyecek
kadar açılması. Örneğin; Fenerbahçe
iki puan önde olsa ve Galatasaray,
Beşiktaş derbisini kaybetse
ipler kesinlikle Fenerbahçe'nin
elinde olurdu.
Galatasaray'ın elinde kuvvetli iki argümanı var: Biri oynadığı futbol, diğeri ise 'Mayıslar bizimdir' gerçeğinin altına yazılan sezon finalini iyi yapan bir camia olması. Okan Buruk'un
takımında isimleriyle sezon
başında hayal ettiren Ndombele,
Hakim Ziyech, Angelino gibi
oyuncular varken o hayallerin
üstüne binen Kerem Demirbay,
Barış Alper Yılmaz ve Berkan gerçeği
var. Bunları sök-çıkar yapan
adam ve Galatasaray'ın ayaklarının
yere basmasını sağlayan kişi,
elbette Okan Buruk'tur…
İki hafta sonra Beşiktaş yönetimi, Santos ve futbolcular için o derbi, kötü sezonu affettirme mücadelesi olacak. Galatasaray kazanırsa
fikstürdeki belki de en
büyük engeli aşmış olacak
ama mart başından bir
yüzde vermenin futbolda
bir karşılığı yok.
TİMUR KALPLERE DOKUNDU
Galatasaray'da Erden Timur'un motivasyon mektupları için yorumunuz nedir?
Mauro İcardi için kullandığı satırların özel bir anlamı var mı? Sivasspor beraberliğinin ertesi
günü futbolcularla yaptığı toplantının
devam hikâyesi bu
mektuplar. Oyuncularınıza bol
sıfırlı kontratlar verebilir, galibiyetlerle
motivasyonu artırmayı
deneyebilirsiniz. Oyun
ne kadar profesyonel olursa
olsun insan yönetiminde böyle
inceliklere her zaman ihtiyaç
var. Dolayısıyla yüz kişiye otomatik
bayram mesajı atar gibi
takıma tek bir mektup yerine
özenle seçilmiş satırlarla kişiye
özel yazılan bu mektuplar
bence sezonun en güzel anektotlarından
biri oldu. Galatasaray
Sportif A.Ş. Başkan Vekili
Erden Timur, bedenleriyle
oynayan adamların duygusal
bir şekilde yüreğine hitap etti.
SANTOS İKİ DERBİDE KADERİNİ ÇİZER
Beşiktaş kazansa da taraftarı mutlu olmuyor. Koca bir sezona her şeyi sığdırmış (yönetim, başkan, teknik adam değişimleri) bir kulüp var. Böyle bir ortamda taraftar hâlâ ne bekliyor bu takımdan?
Çok erken şampiyonluk kaçıp gitmiş.. Taraftar, Beşiktaş'tan her zaman galibiyet
bekler. Bundan ötesi yok. Ancak
iki başkan ile 5 teknik adam değiştirmiş
Beşiktaş için bir örnek vereyim;
ilkokul 1'e başlayan çocuğunuzun bir
eğitim yılında sınıf hocasının 5 kez
değiştiğini düşünün. Anne-baba olarak
tedirgin olmaz mısınız? Musrati
ve Muçi, doğru transferler ama Beşiktaş'ın
oynadığı futbol, Konya galibiyetine
rağmen dün sabah Beşiktaşlılara
şu soruyu sordurdu:
Santos'un bu oyun anlayışıyla biz gelecek sezon Galatasaray ve Fenerbahçe ile şampiyonluk yarışında kulübemize güveniyor muyuz? Tahminim,
bu oylamadan bugünlerde
Santos'un geçemeyeceği. Portekizli
hocanın özellikle iki derbide tercih
edeceği kadrolar ve oynatacağı futbol,
gelecek sezon İstanbul'da mı yoksa
Lizbon'da mı olacağını belirleyecek.
İSMAİL KARTAL'I İSTEMEYENLERİN DERDİ REYTİNG
İsmail Kartal'ın, Rize maçının devre arasındaki değişiklikleri için, "Çok cesurca, işte hocalık bu" gibi yorumlar yapıldı. Kartal, hocalık diplomasında yeni bir versiyona geçti mi? Neden Kartal hep gözaltında?
Ne bir maç kaybettiğinizde pro lisansınızı elinizden
alıyorlar ne de bir maçı çevirdiğinizde o diplomanın
üstüne artı bir yıldız ekliyorlar. Bizdeki
bakış açısında eleştirilen kişiyi magmaya göndermek,
övüleni ise atmosferin dışına koymak
gibi bir ölçüsüzlük var
. İsmail Kartal'ın ideal bir 11'inin olduğunu, kadro seçiminde cüretkâr olmadığını, Trabzon ve Samsun maçlarındaki değişikliklerin tartışıldığını, Galatasaray derbisindeki oyuna bakışını eleştirdik. Aynı zamanda Rize'de de doğru
teşhis ve tedaviyle 3 puanı aldığında da hakkını
verdik. Şampiyonluk yarışında iki puan geride
olan bir teknik adama,
Alanya beraberliğinin ardından 'Olmuyor, gitmeli" diyenlerin problemi, Kartal ile değil kendileriyle. Hayatta hiç olamamışlar, olma ihtimali olana
da mani olmak istiyorlar. Kabul edelim, 10 yıldır
Fenerbahçe'nin şampiyonluk hasretinden ve
başarısızlıklarından doğan reytingi
çatır çatır yiyenler var.
TRABZON PANİK YAPMADAN EN DOĞRU İSMİ BULDU
Trabzonspor'un yeni sağ beki Meunier, 3 maçta 3 asist yaptı. Neler söylersiniz?
Demeçlerine bakılırsa Abdullah Avcı'nın da sıkıntılı bir hali var. Avcı önce Eddie Newton'un, sonra
Nenad Bjelica'nın enkazını devralmış
bir teknik adam. Dolayısıyla temeli
atmak için bile önce o enkazdan kurtulması
gerekiyor.
Abdülkadir ve Bakasetas'ın ayrıldığı bir takımda bu bölgelere transfer lazım demek en kolayı ama hayat size her ara transferde bir Bakasetas fırsatı vermeyebilir. Avcı'nın ilk
döneminde böyle olmuştu. Dolayısıyla
beklerinden hücum desteği almak
konusunda kapanmayan bir yarası
olan Trabzonspor'un, PSG ve Dortmund
formaları giymiş Meunier'den
kısa zamanda aldığı çok verim tesadüf
değil. Çünkü Meunier, iyi futbolcu.
Bir panikle, giden iki yıldız ismin yerine oyuncular alabilirlerdi ama bence doğrusunu yaptılar. Trabzonspor şampiyonluk yarışında
yok ve yaz transfer döneminde kiralık
Onuachu da başta olmak üzere
transferin gerekli olduğu mevkiler
belli.
Avcı'ya stoper, 8-9-10 numara gerekli. Ama bence asıl sıkıntı,
takımı şampiyonluğa ulaştıran kartvizite
sahip olan Avcı'ya karşı camianın
bir kısmının tahammülsüz olması.
Birine 'gitsin' demek kolay. Hayat
olsa bu, 'Birinin gelmesine gerek yok,
yalnızlığı seçiyorum' dersin. Ama futbolda
'Avcı gitsin' diyorsan, kimin gelmesi
gerektiğini de söylersin.
EVİNDEKİ KOLTUKTA MAÇ İZLEYEN GÖZLEMCİYE NEDEN GÜVENEYİM!
VAR kayıtları açıklandı. Bu bir devrim mi yoksa yeni bir gerilim fırtınası mı? Bu karar sizce mantıklı mı? Ayrıca Avrupa'da herhangi üst düzey bir ligde hakemlerine not veren yabancı hakemler de var mı?
Süper Lig bu uygulama ile hakem performansında bir yere varır mı? VAR kayıtlarını dinleyince
elimize ne geçecek? Problem,
VAR odasının çağırması
gereken yerde
hakemleri, monitör başına
davet etmemesi değil
mi? Son düdükle beraber
her şey bitiyor.
O kayıtlarla puan tablosu mu değişecek? Futbolumuzda paranoyaklık seviyesinde bir güvensizlik hissi hakim. Yabancı gözlemciler
de bunun bir tezahürü.
Bakın, ülkede olmayan
bir maddeyi ya da teknolojiyi
ithal edebilirsiniz.
Ancak duygu ve karakter,
ithal edilemez. Siz bu 10
yabancı gözlemci ile var
olan gözlemcilerinize şu
mesajı veriyorsunuz; "Sizler
bu işi yaparken karakter
ve gözlem yeteneği
olarak eksik insanlarsınız."
Peki ben bir soru sorayım; evindeki koltuğundan bilmem kaç inç ekranında Süper Lig maçı seyreden bu meşhur eski hakemlere sonsuz güvenmemizin sebebi ne? Kim bunların kefili?
KANARYA SAHAYA KARAKTER KOYDU
Haftanın en keyifli maçı hangisiydi? Neden?
Galatasaray'ın 19
hücum geliştirdiği ilk 45
dakika, Fenerbahçe'nin
zorlu zeminde karakter
koyduğu ikinci 45
dakika, Trabzonspor'un
son yarım saat oynadığı
futbol,
Alanya-Adana Demir ile Başakşehir- Kayseri maçlarındaki gol düelloları ve ortalığı
ayağa kaldıracak şiddette
olmayan hakem
hatalarıyla bir haftayı
daha geride bıraktık.