Galatasaray'ın eski oyuncusu Tomas Ujfalusi, Galatasaray'ın Sparta Prag ile oynayacağı maç öncesi Çek basınına açıklamalarda bulundu.
İşte Ujfalusi'nin o açıklamaları...
- Galatasaray'ı nasıl buluyorsunuz?
"Kesinlikle eskisi gibi değil. Benim dönemimde 30'lu yaşların üzerinde çok sayıda yaşlı oyuncu vardı, kariyerinizi bitirmek için gittiğiniz bir takımdı. Muslera'nın yanında bence şu anın en yaşlı oyuncusu 36 yaşındaki Dries Mertens. Onun dışında nispeten genç ve agresif oyuncular var. Icardi bile henüz veteran değil, geçen yıl sadece 30 yaşındaydı, Zaha ise 31 yaşında. Savunmayı Nelsson yönetiyor, kendisi 25 yaşında."
"GALATASARAY OFANSİF OYNAYACAKTIR"
- İlk maç Türkiye'de oynanıyor, Sparta'yı İstanbul'da neler bekleyebilir?
"Galatasaray kendi sahasında kesinlikle çok fazla ofansif oynamak isteyecektir. Bu zaten Manchester United'a karşı oynadıkları maçta da görüldü. Çok açık oynandı, çok şut atıldı ama savunmayı da unuttular, Manchester gol attı. Sonunda Galatasaray skoru 3-3'te eşitlemeyi başardı. Seyircileri de düşünürsek Sparta'ya atak yapmak ve önde başlamak isteyeceklerini tahmin ediyorum. Sparta'ya da fırsat gelecektir, bunları iyi çözerlerse Galatasaray'ın hücum tavrını kullanabilirler."
- Sparta'nın United kadar güçlü bir itibarı yok. Çek takımları Türkiye'de nasıl biliniyor?
"Teknik ekip bu maçı kesinlikle küçümsemeyecektir. Sparta'yı yüzde 100 okuduklarını düşünüyorum. Çok iyi oynadıklarını biliyorlar, tarzlarını da biliyorlar. Düşünülenin aksi olarak tam tersine saygı duyacaklarını düşünüyorum. Daha pahalı bir kadro ve çok sayıda kaliteli oyuncuya sahipler."
"İNANILMAZ BİR ATMOSFER"
- Peki ya taraftarlar? Stadın 52 bin koltuğu var, stadyum kapalı gişe olur mu?
"Bunu tahmin edemiyorum ama Avrupa Kupaları her zaman ilgi çekicidir. Biletler tamamen tükenmese bile gelen insanlar inanılmaz bir atmosfer yaratıyor. Maç boyunca tezahürat yapıyorlar, kesinlikle güzel olacak ev sahibi takım ve seyirciler için. Sanırım onlar da bunun ve Spartalıların tadını çıkaracaklardır."
- Herhangi bir rahatsızlık olur mu? Sonuçta Türkiye, tribünlerdeki vahşi ortamıyla biliniyordu?
"O kadar vahşi olmayacak. Bugün orada her şey korunuyor, kimse bir şey yapmaya cesaret edemiyor. Birisi bir şeye sebep olursa bir daha stadyuma giremeyeceği belli. Her biletin bir sahibi ve adı var. Bilet alırken bir kimliğe ihtiyacınız var, böylece herhangi bir şey olması durumunda herkesin kimliği kolayca belirlenebilir."
"AVRUPA LİGİ BÜYÜK BİR ŞANS"
- Galatasaray, Şampiyonlar Ligi play-off'larına yükselmeye çok yaklaştı ancak son maçta Kopenhag'a yenildi. Avrupa Ligi'ne katılmak bir hayal kırıklığı sayılmıyor mu?
"Bunu daha aşağı seviyede bir rekabet olarak algılayacaklarını sanmıyorum. Ama diğer yandan, o andan bu yana biraz zaman geçti ve Avrupa Ligi takımlarında ilgi çekici takımlar var, bu da kulüp için ilginç olacak. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde de son 16 oynadığı ancak serüvenin erken bittiği ve takımın önemli bir rol oynayamadığı bir dönem vardı. Tam tersine Avrupa Ligi bir şeyler kazanmak için bile büyük bir şans sunuyor."
- Son yenilgi Kopenhag'a karşı alınan yenilgiydi. O tarihten bu yana Galatasaray 10 galibiyet ve 2 beraberlik kaydetti. Kasım ayındaki maçtan bu yana önemli bir değişiklik oldu mu?
"Aksine işler istikrara kavuştu, 20 oyuncudan oluşan güçlü bir kadro var. Birisi sakatlık nedeniyle ayrılsa bile her pozisyon için yeterli bir yedek sayısı var. Kulübün yeni başkanının gelişiyle birlikte ağırlıklı olarak genç oyuncuların alınıp takas edilmeye başlandığı görülüyor. Bunun en büyük örneği Bayern Münih'e satılan Sacha Boey'dir. Şu anda Avrupa'nın herhangi bir yerinde bir veya iki yıllığına futbol oynayan başka genç oyuncuları da var. Basitçe söylemek gerekirse, kulübün felsefesi bugün tamamen farklı."