Türkiye, Beşiktaşlı Semih'i konuşuyor. Genç yıldızın kariyer yolculuğu için bir fikriniz var mı? Feyyaz Uçar, "Tutmamız zor" dedi.
ALİ GÜLTİKEN: Semih, kısa süredir forma şansı
bulmasına rağmen herkese kalitesini gösterdi. Oyun
zekâsı çok yüksek, vuruş kalitesi mükemmel, oyun alg-ı
sı büyük takım seviyesinde.
Bunların daha ötesinde kendine büyük bir öz güven duygusu var. Bir
diğer altın özelliği de sahip olduğu bu becerileri ortaya
koyabilecek cesareti... Artık büyük takım oyuncusu olarak
Türkiye'nin gündemine yerleşti.
Bundan sonra da üstüne koyarak devam edecektir.
GÜRCAN BİLGİÇ: Semih'in iki
özelliği var; kuvvetli ve topu
sağına aldığında müthiş bir şutu var.
Çıkışını sürdürmesi, fizik kalitesini yüksek tutmasına bağlı. Kendisine
iyi bakmalı, doğru antrenman yapmalı ve vazgeçmemeye
devam etmeli. Bunlardan biri olmadığında "durdurulabilir"
hale gelir. Nihat Kahveci'yi andırıyor stil olarak.
Önü açık.
İSKENDER GÜNEN: Zorunluluklar bazen doğruyu
bulmayı beraberinde getirir. Mesela Trabzonspor'da kaleci
Onur Kıvrak'la yaşanılan sorunun ardından eldivenleri
devralan Uğurcan, Mehmet Ekici ile yaşanılan
sorunun ardından Yusuf Yazıcı... Eğer
Beşiktaş sezon başından beri
istediği puanları alsa ya da
Aboubakar'la sorun yaşamasa,
böylesi yetenekli bir genci
kazanma şansı olabilir miydi?
Trabzonspor maçında attığı birinci golde vuruş tekniği, ikinci golde ise patlama gücü ve son vuruşu gerçekten takdire şayan. Yetenekli gencin bundan sonra eksiklerini
görüp çok çalışması gerekmekte.
BÜLENT TİMURLENK: Genç forvetlerin, tecrübeli
savunmalardan eksik fizikleri nedeniyle yedikleri futbol
dayağına Semih'in itiraz edecek bir bedeni ve yere sağlam
basan iki ayağı var.
Semih yıkılmıyor ve şut kalitesi yerli forvetlerin ortalamasının çok üzerinde. Trabzonspor maçında cepheden ilk golü direk
dibine kapatması da bunun en güzel örneği.
Feyyaz Uçar haklı ama bu, 'Semih sezon
sonunda gider' demek değil. İki büyük
sahne var. Önce EURO 2024, sonra gelecek
sezon Avrupa'da olmak zorunda olan
Beşiktaş'ın Semih'i vitrine çıkartacağı maçlar.
Uzun kontratı var, 2025 yazında fiyatının nereye yükseleceğini göreceğiz.
CENGİZ PARASININ KARŞILIĞINI VERİYOR
Fenerbahçe'de Cengiz Ünder büyük bir patlama yaptı. Hatta yıldız oyuncu için "15 milyon Euro az, ucuza alınmış" yorumları da yapıldı. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
ALİ GÜLTİKEN: Cengiz Ünder'in değerinde
alındığını düşünüyorum. Ne kadar etkili
bir futbolcu olduğunu, oynamaya başladığı
andan itibaren gördük. Fenerbahçe'nin bu
sezon tereddütte yer bırakmayacak futbolculara
ihtiyacı vardı.
Cengiz'in şöyle bir farkı var; en yüksek ödenen bonservis bedeli olarak
şampiyonluk mücadelesinde ciddi katkı
yapması bekleniyordu.
Bunu da başarıyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Cengiz iyi değil,
büyük oyuncu.
Cengiz duraklama devrini bitirdi. Yaşadığı şehirde oynamaya başlaması
ile aidiyetini ve sorumluluk duygusunu yükseğe
çıkardı. Yeteneğini de buna ekleyince müthiş
bir 'silah' haline geldi. Bonservis rakamları
görecedir. Ama formda olduğunda dünyanın
her takımında oynayabilecek oyuncu için 15
milyon Euro düşük bir rakam.
İSKENDER GÜNEN: Cengiz,
Altınordu'dan yetişen, ardından Başakşehir'de
oynadığı oyunla yurt dışına transfer olan
yetenekli Türk oyunculardan birisi.
Sezon başında şanssız bir şekilde sakatlandı. Ardından ise görev aldığı
maçlarda eleştirildi.
Ama bugün ortaya koyduğu performans, ne kadar yetenekli ve değerli bir oyuncu olduğunu gösteriyor.
BÜLENT TİMURLENK: Cengiz
güçsüz başladı, sakatlandı ve kendini
bulması uzun sürdü. Bir oyuncu için
"15 milyon Euro" etmez ile 7 gol attıktan
sonra "15 milyondan fazla eder"
demek manalı değil. Marsilya'nın
yaz döneminde en büyük satışıydı,
15 milyon istemişler, Fenerbahçe
de vermiş.
Satanın ne istediği kadar alıcının da ne vereceği önemli. Boey'in
piyasa değeri transfer pazarlıkları
başlarken 22 milyondu,
30 milyon artı bonusa
gitti. Dzeko'nun gol
atamadığı maçlarda Cengiz
tabelayı değiştiren adam.
Kendisinden de istenen bu ki
İrfan Can kulübede başlıyor.
İCARDİ GAZA BASMALI YOKSA YERİNİ KAYBEDER
G.Saray, Vinicius ve Aurier'i aldı. Aurier, Boey'in boşluğunu doldurur mu? Vinicius, formu düşen İcardi'nin yerini alabilir mi?
GÜRCAN BİLGİÇ: Aurier,
Boey'e göre orta kalitesi daha
yüksek ama tempo olarak daha
düşük bir oyuncu. Takıma
farklı şekilde katkıları olacak.
Vinicius da yüksek toplarda etkili, kuvvetli bir forvet. Bu
ikilinin öne çıkan yetenekleri ile
birbirlerini tamamlaması beklenir.
Kapalı defanslara karşı oynadığınızda
İcardi de Aurier'den
faydalanır. İcardi, Zaha'dan
sonra, bir rakip daha bulacak
rekabet içinde.
Birinci santrfor olarak kalmak istiyorsa, bu hali ile işi zor.
İSKENDER GÜNEN: Bizde
yıllardır yabancı transferlerinde
büyük yanlışlar yapıyorlar. Çünkü
transfer edilirken oyuncunun
bulunduğu durum değil kariyeri
öne çıkmakta.
Örnek Ndombele... Halbuki alacağınız yabancı oyuncunun
geçen sezon gösterdiği performans
öne alınmalı. Şu an kadroya katılan
iki oyuncunun da son durumları
göz önüne getirildiğinde, ne yapacakları
meçhul. Bir de devre arası yapılan
transferlerin yanlışlığı ortadayken...
BÜLENT TİMURLENK: Rekor
fiyatla sattığınız adamın sizin için ne
kadar değerli olduğunu bilen bir
Bayern Münih vardı pazarlık masasında.
Galatasaray'ın Boey varken de gerçek bir yedek sağ beki yoktu. 4 aylık kısa lig maratonu ve Avrupa
için bonservisi olmayan, tecrübeli bir
sağ beki, Aurier'i seçmek kötü strateji
değil. Bakambu'ya teklif gelmese
Carlos Vinicius gündeme gelmezdi.
Farklı tipte santrforlar. Sıkışan oyunda
İcardi'nin yanında yüksek toplara
hakimiyetiyle rakip savunmayı dağıtabilecek
özelliğe sahip.
İcardi yokken iç sahada evet ama deplasmanda İcardi yoksa Zaha ile oynar Okan Buruk... Trabzon'da olduğu gibi.
SANKİ KAOS TATBİKATI!
Trabzonspor, TFF ve MHK hakkında çok ağır sözler sarf etti. Türkiye'nin 'Penaltı' dediği bir pozisyon için hakemler hata mı yaptı, kasıt mı var yoksa eğitim seviyeleri yerlerde mi?
ALİ GÜLTİKEN: Hakem konusunun, bu maçta karşılaşmanın önüne geçen bir şey olmadığı kanaatindeyim. Ligimizde her maç sonrası bu tür tartışmalar, doğal hale geldi.
GÜRCAN BİLGİÇ: Neden olduğunu çözemedik ama açıklanamaz kararlar serisiyle karşı karşıyayız. Trabzonspor haklı, İcardi'nin pozisyonunda Galatasaray haklı, Trabzonspor maçında Szymanski'ye verilmeyen penaltıda da Fenerbahçe haklı. Bunları gördüğünüzde artık 'hata' diyemiyorsunuz. Sanki birileri "Ortalığı nasıl karıştırırız" tatbikatı yapıyor. Adalet duygusunu yitirdik. Yazıklar olsun...
İSKENDER GÜNEN: Aynı filmleri yıllardır izlemekten yorulmadık. Geçmişte VAR sistemi yoktu. Anlık kararlar verildiği için hakemlerin büyük hatalarla yönettiği maçları gördük. Ama şu an VAR denen bir sistemde nasıl yanlış kararlar öne çıkar? İnanın bunu anlamak mümkün değil. Kişiye, güce ve takıma göre herhangi bir maçta yaşanılan pozisyonlar farklı değerlendiriliyor. Bu da sezon başından bu yana ya da yıllardan beri bir güvensizlik ortamını beraberinde getirmekte. Son Beşiktaş maçında yapılan hareketi, VAR hakemleri nasıl düşündü? Bu pozisyon hakkında düşüncelerini gerçekten merak ediyorum.
BÜLENT TİMURLENK: Futbolseverlerin taca çıkan topları, ceza sahası içinde faul olan müdahaleleri net gördükleri pozisyonlarda hakemlerin ve VAR odasının bu anlara gözlerini kapıyor olması tek bir şeyle açıklanabilir: Hakemlerin kendilerine güveni yok, psikolojik baskı altındalar ve hızlı düşünmekte zorlanıyorlar. Bazı pozisyonlar size eğitim eksiği sorusunu sordurtabilir ama bazıları asla. Bu oyunun hiçbir ferdi için "kasıtlı" davranıyor demem, diyemem. Hata yapıyorlar ve maalesef yapmaya devam edecekler.
TORPİL BİTER
: SABAH Spor'un geçtiğimiz günlerde 26. haftadan itibaren 10 yabancı eski hakem gözlemcisinin hakemlere not vereceğini yazdı. Bu proje işe yarar mı?
ALİ GÜLTİKEN: Bunu yapmaya başladığımız andan itibaren kendi hakemlerimizi 'değersiz ve iş bilmez' olarak nitelendiriyoruz demektir.
Yurt dışından gelen hakemlerin bizim ligimizin karakterini ne kadar bildiği konusu da ayrı bir soru işareti.
GÜRCAN BİLGİÇ: Eğer bu gözlemcilerin verdikleri notlar ve kanaatleri dikkate alınacaksa, kesinlikle işe yarayacaktır. Yeteneksiz hakemlerin üst üste maç alması, algoritmadaki gözlemci notlarından kaynaklanıyordu. Yani; torpili olan veya 'kullanışlı' görünen, maçları katletmeye devam etti. İçimizde bu işi halledemedik. Bunun adına da sistem dediler.
"Sistem izin vermiyor" yorumu buradan ortaya çıktı. Objektif gözlemcilerin notları, bu sistemi kırmak için yeni bir imkân.
BÜLENT TİMURLENK: Yıllar önce futbol ailesinden kimsenin direkt telefonla ulaşamayacağı, geçmişe dayanan dostlukları, biriktirdiği anıları olmayan yabancı bir MHK başkanının mantıklı bir tercih olacağını söylemiştim.
Kendi gözlemcilerinizin tarafsızlığına inanmıyorsanız kalkıp 10 yabancı gözlemciye video linki atarsınız işte. Demek ki TFF, hakem performanslarına yerli gözlemcilerin doğru ve adaletli not verdiğine inanmıyor. Keşke gözlemciler, işlerinin gereğini yapsa da yarın öbür gün
"Link açılmadı, e-posta gelmedi" diyecek yabancı gözlemcilerimiz olmasa...