Beşiktaş, Portekiz efsanesi Fernando Santos'u gizli bir operasyonla takımın başına getirdi. Bu tercih için ne dersiniz? Artık Beşiktaş'ın bir generali var mı?
LEVENT TÜZEMEN: Ben Türkiye'de
şampiyon olmuş Portekizli bir hoca hatırlamıyorum.
Jorge Jesus ve Vitor Pereira,
ellerine verilen kaliteli ve pahalı kadrolara
rağmen F.Bahçe'ye ikincilik
yaşattılar. Ona rağmen başarılı olamadılar.
Sadece Jesus ile Türkiye Kupası
kazanıldı. Beşiktaş, Carvalhal'ı getirdi
ama verim alamadı.
Santos'un Milli Takım'da yaşadığı başarı, tamamen oyuncuların kalitesiyle alakalıdır. Avrupa Şampiyonu
olduğu dönemde en büyük gücü
Ronaldo'ydu. Beşiktaş yönetimi,
Santos'u neden getirdiğini açıklamalı.
Ne buldular, neye göre getirdiler, transferleri Portekizli hocaya mı bırakacaklar?
ALİ GÜLTİKEN: Bu hamle
önemliydi. Futbol takımları güçlü bir
lider olmadan yönetilemez. Beşiktaş
bu sıkıntıyı ciddi şekilde yaşadı.
Portekizli teknik adam, dünya futbolunda
yeri olan bir isim. İyi bir kariyeri
var. Beşiktaş'ın düşündüğü yapılanmayı
da yönetimle birlikte
gerçekleştirebilir.
Portekiz futbolu da yetiştiricilik ve gelişim üzerine kurulu bir yapı. Önemli bir transfer
ve geçiş ülkesi. Bugün
Beşiktaş'ın yapmak istediği
hem altyapı hem doğru
dış transfer politikasıyla yarışmacı
bir takım yaratma düşüncesini
hayata geçirebilir. Bu sezon kolay
bir yıl olmadı ve süreç, sezon sonuna
kadar devam edecektir. Şampiyonluk
hedefinden bu kadar kopmuş bir
oyuncu grubunu yeniden hedefe
yönlendirmek zor.
Aslında çok daha önemli olan, Beşiktaş'ın bu kadrodan kimlerle yeniden yola devam edeceği konusu.
GÜRCAN BİLGİÇ: Çok tecrübeli
bir isim. Yunanistan tecrübesi de var.
Bu demek ki Türkiye'deki iklime yabancılık çekmeyecek. İki ülkede de saha içinde benzer
sorunlar yaşanıyor. Santos veya bir başkası,
krizden çıkmak için gerekli formüle sahip
mi? Çünkü kadro kalitesi ortada.
Santos gelince bu futbolcular Maradona-Messi olmayacak. Beşiktaş yönetimi önce taraftarını acılı
sürece ikna edecek. Takım formasyonu,
stratejisi değişecek. Hedefler küçülecek.
Beklenti azalırsa, memnuniyetsizlik de
azalır.
Santos geldi ama saha dışındaki meseleler daha önemli.
BÜLENT TİMURLENK: Beşiktaş'ta kim gidecek-kim kalacak hesabının bir an önce yapılması gerekiyor. Santos kalabalık bir ekiple geliyor.
Her Portekizli teknik adamın kendi ülkesinden transfer isteği olur. Taraftar ile mağlubiyetlerin öznesi olan isimler arasındaki uçurum o kadar büyük ki neredeyse sıfırdan kurulmuş bir 11 beklentisi var.
Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar'ın ipleri, karakteri gereği Santos'a teslim etmeleri gerekiyor. Böylesine geniş bir transfer operasyonu için Beşiktaş'ın yeterli kaynağı var mı? Bunun cevabı da Arat'ta. Santos hangi malzemeyle ne pişirmiş hatırlayın ve mutfağına ne isteyeceğini tahmin edin.
RONALDO ÇILGINLIĞI!
Beşiktaş'ın Fernando Santos'la anlaşmasının ardından siyah-beyazlı taraftarlar, Cristiano Ronaldo'ya "Come to Beşiktaş!" mesajları göndermeye başladı. Ancak ikilinin 2022 Dünya Kupası'nda güzel anıları yok. Portekizli hoca, milli takımın başındayken Katar'da Ronaldo'ya fazla görev vermediği için ülkesinde bir kısım tarafından eleştirilmişti. 69 yaşındaki çalıştırıcı, 'Oğlum gibi' dediği Ronaldo ile Katar'dan bu yana konuşmadıklarını açıklamıştı.
AZ SAKAT VEREN ŞAMPİYON OLUR
G.Saray ve F.Bahçe nefes nefese bir yarış içinde. Bu mücadele son maça kadar gider mi? Kırılma noktası olur mu?
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray ile F.Bahçe
arasındaki yarış, sezon sonuna kadar at başı
sürer. Mutlaka iki takım da kırılma maçları
oynayacaktır.
Özellikle derbiler, şampiyonluk yarışında söz sahibi olacaktır. Sivas, Adana Demirspor, Kayserispor,
Konyaspor, Samsunspor gibi sağı-solu belli
olmayan takımlar, bu yarışta sürpriz
sonuçlar yaratabilir. Sakin kalan,
az sakatlık yaşayan, istikrarlı kadrosunu
korumayı başaracak takım
şampiyon olur.
Tabii hakemler de suyun akışına müdahale etmemelidir.
ALİ GÜLTİKEN: Görünen süreç,
bu mücadele ligin sonuna kadar devam
edecek. Kadroların
derinliği ve kaliteli
oyuncu sayısı iki
takımı da zirve yarışında
tutuyor. Bu
hafta oynanan maçlar,
bunu bir kez daha teyit etti.
Galatasaray birçok eksiği olmasına rağmen yine farklı kazandı. Keza F.Bahçe'de de yine değişen oyuncular herhangi bir sürprize müsaade etmedi. Bu kadroların üzerine bir de yeni
transferlerin olacağını düşünürsek, son
haftaya kadar bizi başa baş bir mücadele
bekliyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Galatasaray'ın son Konyaspor maçında gördük ki hakem arkadaşlar, bir sürpriz olmasına izin vermeyecekler. Yani; son haftaya kadar iki takımı da kıyasıya bir yarış bekliyor.
Kış şartları nedeniyle takımların yıpranması artıyor. Sakatlık sayıları artıyor. Sarı kartlar birikti, cezalılar artacak. Ara transferdeki hamleler ile bu yaralar sarılabilir belki. Bekleyeceğiz…
BÜLENT TİMURLENK: Geçen sezon İstanbulspor, Galatasaray deplasmanında harika bir ilk 45 dakika oynamış, Konyaspor yine aynı takıma karşı İlhan Palut ile yakın geçmişte İstanbul'da top göstermemişti.
Ligde kimlik bunalımı yaşayan çok takım var. Konya, Adana Demir, Başakşehir, Kasımpaşa ve istediklerinizi ekleyin. Galatasaray ve Fenerbahçe her maç mükemmel futbol oynayıp kazanmıyorlar, iki takımın da sırtında 12 Avrupa kupası maçının yükü vardı. Çok az sayıda takım bunu değerlendirebildi. Yarışta elbette ki derbiler önemli.
G.Saray'ın bu ay Trabzonspor, mart ayında deplasmanda Beşiktaş derbisi var. F.Bahçe'nin Trabzon deplasmanı ve elbette 12 Mayıs'ta Rams Park'taki büyük final.
Bu fikstürde Anadolu takımları karşısında yapacakları her puan kaybı, diğerinin maçına enerji kaynağı olacak.
8+3 PLAN BOZAN, GARİP BİR KURALDI! SAHADA 11, KADRODA 12 YABANCI İYİ!
24 Aralık'ta sahada yabancı sayısının sınırsız olacağını SABAH SPOR'da yazdık. Dün medyanın gündemine yeni düştü. 'SAHADA 11, KADRODA 12 YABANCI' için yorumunuz nedir?
LEVENT TÜZEMEN: Öncelikle seni kutluyorum.
Mükemmel bir gazetecilik yaptın. Yabancı
sınırına oldum olası karşıydım. Fatih Terim'in
Türkiye futbol direktörü olduğu dönemde 14
yerli, 14 yabancı uygulaması en doğru karardı.
Çünkü yasaklarla bir yere gelemeyiz. Yabancı sınırını serbest bırakmak, Türk oyuncuları rekabete sokar. Sınır koyarsanız
yerliler rehavete girer. Sahada 11, toplamda 12
yabancı kararı, doğru bir hamledir. Destekliyorum.
ALİ GÜLTİKEN: Gelecek sezon yeniden
'16 yabancıya çıkalım' diye konuşursak sürpriz
olmaz! Konu aslında yabancı sınırı değil.
Yabancı serbest olabilir ama harcamaların kontrol edilmesi lazım. Türkiye'deki problem, yabancı
sınırından ziyade alınan oyuncuların ancak yüzde
50'sinin oynayabilmesi.
GÜRCAN BİLGİÇ: Yine başa döndük.
Kulüpler yetiştirmenin peşinde değiller.
Türk oyuncuların kalitesi rekabeti sağlamıyor.
Buradaki en önemli hamle FIFA'da, UEFA'da kimin dosyası varsa, transfer izni verilmemesi. Sorumsuz yöneticilerin olmayan
parayı harcaması önlenmeli. Saha performansı açısından
ise çok doğru buluyorum.
Bizim oyuncular da artık rekabeti tadıp, daha çok çalışmalı.
BÜLENT TİMURLENK: Gelecek sezon
19 takımlı ligde her takımın 13, totalde 247 yerli
futbolcuya ihtiyacı var. Süper Lig seviyesinde
sizi hedeflerinize ulaştıracak 247 futbolculuk
bir havuz var mı, hiç sanmıyorum.
8+3, teknik adamların bütün planlarını bozan, oyuna müdahalede bile kafa karışıklığı yaratan garip bir kural. İdmanda, stada çıktığında
bu işin yerlisi-yabancısı yok. Gelecek
sezon bu + hesaplarına girilmeyecek olması iyi
haber. Süper Lig'de tüm kulüplerin borcu ortada.
Ortalık kontratını fesheden futbolcudan
geçilmiyor.
İyi futbolcu "daha bu çocuk" da deseniz her yerde oynar. Bakın biri Real Madrid'de, bir diğeri de Brentford'da…
G.SARAY'DA ERDEN TİMUR'UN YÜKSELMESİNİ İSTEMEYENLER VAR!
Okan Buruk, "Bize karşı bir operasyon var" dedi. Buna katılıyor musunuz? Kim Galatasaray'a operasyon yapıyor?
LEVENT TÜZEMEN: Buruk, sonuna
kadar haklı.
Çünkü trol hesaplar, asılsız iddialar, iftiralar ve senaryolarla G.Saray'ı yıpratmaya çalışıyor. Bana bile iftira attılar.
Güya ben İcardi'nin para almadığı için sakatlığı
bahane ettiğini A Spor'da söylemişim.
Kuyruklu bir yalan. Eğer İcardi parayı düşünseydi
Ghezzal'ın kendisine yaptığı sert faulden sonra
uzun süre iğneyle sahaya çıkıp, büyük fedakârlık
yapmazdı. G.Saray yönetimi, maalesef bu konuda
yetirince ses çıkarmıyor. Rakiplerin beslediği
trol hesaplar, G.Saray'a sürekli ateş ediyor.
Okan Hoca, G.Saray'da top oynarken de medyadaki
bazı spor müdürlerinin talimatıyla yapılan
yalan haberleri yakından biliyordu. Ama o zaman
sosyal medya yoktu. Bugünkü sosyal medyada
yalan, iftira yuva yapmış.
ALİ GÜLTİKEN: Camiaların liderleri,
bazen başkanlar, bazen yöneticiler, bazen de teknik
adamlar süreçleri kontrol edebilme adına bu
tür çıkışlar yapabiliyorlar. Bu söylemler dönem
dönem camiaların kendi iç kamuoylarında ortaya
çıkan tartışmaların önlenmesi adına
da yapılabiliyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Soru, oyuncuların ödemelerinde aksamalar olduğu şeklindeydi. Buruk bunu 'operasyon' olarak yorumluyorsa, bilemem.
Davinson Sanchez'in maç çıkışında, "Kim sakat? Neden oynamadığımı Okan Hoca'ya sorun" demesi de ilginç. Angelino, sözleşmesi uzamasın diye oynatılmıyor. Süper Kupa'da oynaması gereken İcardi'ye bir anda 20 günlük rapor geliyor. Ziyech "Mutlu değilim" deyip, gidiyor. Bunları konuşmak operasyon değil, halı altına süpürülen problemlerin gün ışığına çıkması…
BÜLENT TİMURLENK: Galatasaray Futbol Takımı hakkında doğru iletişim yok. Sakatlıklar hakkında bilgilendirme yok, spekülasyonlara cevap yok, röportaj veren yok.
Sosyal medyada çocukların oyuncağı haline gelen bir ezeli rekabetimiz var. Orası bir bataklık. Yalanın, iftiranın, hakaretin fikir özgürlüğü sanıldığı bir mecraya laf yetiştirsinler demiyorum elbette. Bu takımı kuran, geçen sezon takımyönetim ilişkisini mükemmel yöneten Erden Timur'un yıldızının yükselmesinden G.Saray'da rahatsızlık duyanlar varsa çıkıp söylesinler. Malum, G.Saray'da hiçbir başarı cezasız kalmaz.