Trendyol Süper Lig'de son yılların en ilginç yaz transfer sezonu bitti. Ezeli rakiplerin birbirlerine çalımlar attığı bu yarışta rekorlar, birbirini izledi. 81 gün içerisinde kulüpler geçtiğimiz yıllara göre kesenin ağzını açtı. 20 takım, 267 futbolcuya 147.1 milyon Euro (4.2 milyar TL) öderken lig tarihinin en çok bonservis harcaması yapılan dönemi oldu. Fenerbahçe; Cengiz Ünder (15 milyon Euro) ile sezonun en pahalı transferini gerçekleştirdi. Gönderilen oyunculardan 114.3 milyon Euro (3.3 milyar TL) kazanan takımlar ligin satış rekorunu kırdı. Real Madrid'e giden Arda Güler (20 milyon Euro) zirvede yer aldı. Premier Lig'in alışta (2.8 milyar) ve satışta (1.5 milyar) liderliği domine ettiği Avrupa'da Türkiye, harcamada 10'uncu, gelirde de 12'nci sırada bulunuyor.
EN ÇOK GENCİ RİZESPOR ALDI
Kulüplerin gerçekleştirdiği transferlere yaşları açısından bakıldığında 23 ila 30 yaş arasına ağırlık verildiği görülürken bu dilimde 182 futbolcu kadrolara katıldı. 23 yaş altında 55 oyuncu alınırken 30 yaş üstünde sayı 46 oldu. Gençlere verilen önemde Çaykur Rizespor 8 oyuncuyla başı çekerken Trabzonspor 5, Galatasaray ve Fenerbahçe 2, Beşiktaş 1 transferle takip etti.
YOLLARI YENİDEN TÜRKİYE'YE DÜŞTÜ
Türkiye'den başka ülkelere gidip dönen oyuncuların sayısı son 3 yılda 53'e ulaşırken 23'ü bu sezon gerçekleşti. Yeni yılda Halil Dervişoğlu ile Bakambu G.Saray, Cengiz Ünder F.Bahçe, Nani ve Balotelli de Adana Demirspor forması giyecek. En geç dönen, ayrılışının üzerinden 7 yıl 9 ay sonra Türkiye'ye ayak basan Bakambu oldu. Tolga Ciğerci de 162 günün ardından Ankaragücü'ne gelerek en hızlısına imza attı.
YARISI F.BAHÇE'DEN
114.3 milyon Euro'luk satış yapılırken paranın %50'sini tek başına Fenerbahçe kasasına koydu ve 56.8 milyon Euro (1.6 milyar TL) ile Süper Lig'de kendi rekorunu kırdı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: ÖNEMLİ OLAN VERİM ALMAK
Bu transfer döneminde büyük kulüplerimiz çok ciddi ve yüksek miktarda borçlar altında olmalarına rağmen transfer rekorları kırdılar. Başta da G.Saray ve F.Bahçe bulunuyor. Ben her zaman şunu vurguluyorum; önemli olan, yeni oyunculardan beklediğin verimi sahada ve sezon boyunca alabilmek. Bunlar olmadığı zaman yüksek borçlara rağmen yapılan transferlerden bir türlü fayda sağlayamıyoruz. Bu senenin genel görüntüsüne baktığımızda yurt dışına yapılan futbolcu satışından oldukça önemli bir bonservis bedeli alınmış durumda. Hiç olmazsa zararın neresinden dönülse kârdır diye duruma bakıyorum.
BÜLENT TİMURLENK: DÜNYA DEĞİŞTİ FUTBOL DEĞİŞTİ
Kulüplerin onca borcu var. 147 milyon Euro harcanır mı' demek en kolayı. Bir de futbolun gerçekleri var. Bu oyun çok uzun zamandır cumartesi, pazar günleri insanların yaşadıkları şehirde yapılabilecek en iyi aktivite değil. Dünya değişti, insanların sosyal yaşamları da. Dolayısıyla futbol maçlarını cazibe merkezi halline getirmek istiyorsanız bunu Umut Meraş, Serdar Dursun ve Halil Dervişoğlu'nu gelin izleyin diyerek yapamazsınız. Gerek Avrupa kupalarında başarı, gerekse de şampiyonluk yarışında yüksek rekabet için bu kadroların kurulması artık bir mecburiyet. Kariyerinin sonuna yaklaşmış yıldız futbolcuya bonservis ödemeden yüksek ücret verip gelecekte satabilecekleri genç ve orta yaş oyuncuları makul bir bonservisle alıp düşük ücret verdiğinizde doğru iş yapmış olursunuz. Fenerbahçe'nin de Galatasaray'ın da transfer politikası bunun üzerine kurulu. Fenerbahçe satmakta çok daha mahir bir kulüp. Ama Galatasaray'ın da Zaniolo başta olmak üzere Tete, Nelsson, Boey ve hatta Zaha, İcardi gibi büyük bonservis kazanabileceği oyuncuları var. Futbol ekonomisinde hesap basit; sahada kazandığınız sürece gelirleriniz artar. Bir kulüp olarak sınıf atlarsınız. Bunun son 20 yılda en büyük örneği İspanyol maliyesinin kapısına 100 milyon Euro'luk vergi borcu yüzünden dayandığı Atletico Madrid'in gün geldiğinde 120 milyon Euro'ya oyuncu almasıdır. Bu sezon bu kadroların özellikle Avrupa sahnesinde ortaya koyacakları performans, 2024 yazında büyük bonservis bedelleri getirir.