Galatasaray adını Şampiyonlar Ligi gruplarına yazdırırken Mauro İcardi, parlak performansına kaldığı yerden devam ediyor.
Ligde 23. şampiyonluğun baş mimarı olan Arjantinli golcü, yeni sezona da damgasını vuruyor. Sarı-kırmızılılarda hazırlık kampı geçirememesine rağmen aradaki farkı özel idman programlarıyla kapatarak Şampiyonlar Ligi yolundaki son engel Molde maçlarında kalitesini konuşturan Tangocu, 2 gol-1 asistiyle turu Aslan'a getirdi.
Bu sezon çıktığı 6 maçta fileleri 5 kez sarsıp 1 de gol pası veren İcardi'nin ayak sesleri Avrupa'dan da duyuluyor.
GALATASARAY'I SIRTINDA TAŞIYOR
En iyi 10 lig ve Avrupa kupalarının baz alındığı değerlendirmede İcardi, 2023 yılı içerisinde oynadığı 24 müsabakada 29 gollük (23 gol-6 asist) performansıyla, maç başına skora en fazla katkı sağlayan (1,20) oyuncu oldu. PSG'nin Fransız yıldızı Kylian
Mbappe (1,04) ve Manchester
City'nin dünyaca ünlü
futbolcusu Erling Haaland'ı
(1.03) bile geçen Mauro, zirveyi
tek başına domine etti.
G.Saray taraftarının büyük aşkı, bu listede Napoli'den Victor
Osimhen (1,03), Liverpool'da
oynayan Mohamed Salah
(0,92), Tottenham'dan Bayern
Münih'e geçen Harry Kane
(0,88) gibi isimleri ardında
bırakarak takımını sırtladı.
1 SORU - 1 CEVAP
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kaldı ama ortaya koyduğu futbol çok eleştiri aldı. Sarı kırmızılı takımda İcardi ve Muslera olmasa ne olurdu?
LEVENT TÜZEMEN
Muslera'ya yeni sözleşme yapılmalı
Galatasaray büyük bir iş başararak 3 ön elemeyi geçip Şampiyonlar Ligi'ne kaldı. Başarıyı alkışlayalım ama zafer sarhoşluğuna kapılmayalım, gerçeklerle yüzleşelim.
Galatasaray'ın ön elemelerde oynadığı oyunlar ve mevcut orta sahası Şampiyonlar Ligi'ne yetmez. Başarının temelinde 2 önemli isim var. Biri kaleci Muslera, diğeri büyük golcü İcardi. Galatasaray'ın atanı ve tutanı Şampiyonlar Ligi kapısını açtı. Muslera müthiş kurtarışlara imza attı. İcardi çalışkanlığının ve liderliğinin yanı sıra olağanüstü gollerle ön plana çıktı. Muslera ve İcardi iyi ki Galatasaray'da var.
Yönetim, sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Muslera ile kontrat uzatmak adına masaya oturmalı. Şu anda Avrupa'da Muslera ayarında uluslararası birçok maç oynamış, Dünya Kupası ve Copa America'ya katılmış tecrübeli bir kaleci yok. Muslera, Galatasaray'da 6 şampiyonluk yaşamış, sayısız kupa kaldırmış, ligi çok iyi bilen ve ailesi ile İstanbul'da yaşamaktan mutlu olan, Türkiye'yi çok seven bir insan. Benzer görüntüleri İcardi'de de görüyoruz. Nara'nın "
İcardi, Galatasaray'ı benden daha çok seviyor" söylemi, Arjantinli yıldızın Galatasaray'a ve taraftara duyduğu aidiyetin mükemmel bir göstergesidir. Muslera ve İcardi'nin ortak yönleri, ikisinin de Güney Amerikalı olmaları ve aynı dili konuşmalarıdır.
Gerçek şu ki ister yerli, ister yabancı olsun alınacak oyuncuların aile bağlarının ve aidiyet duygularının güçlü olmasını tespit etmek gerekir. Galatasaray yönetimi ve Erden Timur, alacakları oyuncu konusunda karakter analizi yaparak doğru hareket ediyor.
İSKENDER GÜNEN
Oynanan iki maçın sorgulanması gerek
Molde çok genç ve dinamik oyunculardan kurulu bir rakip. 25 milyon Euro'luk takım değeri var. İşin konuşulması gereken tarafı ise 'takım olma' konusu. Üçlü savunma kurgusu top rakipte iken 5'liye döndü ve kazanılan toplarda da her iki kenardan önemli atak girişimleri yaparak gol pozisyonları ürettiler. Kaleci Muslera iki maçın da en iyisi. Galatasaray'ın en büyük sorunu, öndeki hücum oyuncularının İcardi dışında top tutma becerisinin olmaması
. Çabuk kaybedilen toplar ve ardından orta alanda Torreira'dan başka pres anlayışı, rakipten top kapma becerisi olan bir oyuncunun bulunmayışı. Bu iki maç sorgulanmalı. Çünkü Galatasaray'ın ortaya koyduğu oyun, Şampiyonlar Ligi için yeterli değil. Buruk, öncelikle orta alandaki sorunu çözmeli.
Ayrıca Zaha ve Ziyech gibi oyuncular tam performans ile takıma katılmalı.
BÜLENT TİMURLENK
Buruk bildiklerini hayata geçirmeli
Kariyerini orta sahada iki yönlü bir oyuncu olarak geçirmiş Okan Buruk, ne lazım olduğunu elbette ki biliyor. Bunun için 5 günü var.
Gelin biz İspanya'dan ibret-i alemlik bir sezonu hatırlayalım. 2007-2008 sezonuna şampiyon unvanı ile başlayan Real Madrid'in karşısında Eto'o, Messi, Ronaldinho ve Henry'li Barcelona vardı. Katalan medyasının sayfalarını
"Fantastik 4'lü" manşetleri süslüyordu. O sezon Schuster yönetimindeki Real Madrid, iki El Clasico'yu da kazandı. Barcelona 38 maçın sadece yarısını kazanıp sezonu şampiyon Real'in 18 puan gerisinde tamamladı ve Rijkaard ile yollar ayrıldı. Guardiola ile başka bir futbol oynayacak Barcelona'nın orta sahası, bu yükü taşıyamadı. O takımın Sergio Oliveira'sı Deco'ydu.
Bu futbol gerçeğinden Galatasaray'a ne çıkar? 'Zaha, İcardi, Tete, Ziyech bir arada oynamaz' diye yasak yok. Ligde 8+3 gerçeği var ancak futbolda dizilişler langırtta sopanın ucuna asılı adamlar değil. Bu oyunun gel-gitleri ve bir mekaniği var.
Okan Buruk bunların hepsini biliyor. Bildiklerini hayata geçirmesi yeterli.