UEFA Avrupa Konferans Ligi 2. ön eleme turu rövanş maçında Tirana'yı deplasmanda 2-0 yenen Beşiktaş, adını üst tura yazdırmayı başardı.
3. turda Azerbaycan temsilcisi Neftçi Bakü ile eşleşen siyah-beyazlıların Tirana zaferini SABAH Spor'un usta yazarları değerlendirdi.
İşte yazarların görüşleri;
ALİ GÜLTİKEN: ŞENOL HOCANIN PLANLARI TUTTU
Tirana maçları Beşiktaş açısından kalitesi yüksek, hazırlık karşılaşması tadındaydı. Kalibre olarak Beşiktaş'ın çok altında bir ekip ama onlar da bir direnç ortaya koymaya çalıştılar. İlk karşılaşmada da savunma yapmışlardı, bu maçta da Beşiktaş'a karşı farklı bir oyun sergilemediler. Beşiktaş yine oynamaya çalışan, rakibini zorlayan taraftı. İlk golü bulduktan sonra hem kendi istediğini aldı hem de rakibinin ümidini kırdı.
Beşiktaş, genel anlamda iki maçta da başlangıç olarak daha kontrollü kadrolarla oyuncu tercihini yaptı. Bunun amacı; takımın oyun düzenini ve sistemini bir yandan inşa ederken diğer yandan da takım dengesini elde tutma düşüncesiydi. Bu seviyelerde rakipler daha zayıf. Onlara karşı hata yapmamak lazım. Ters sonuçlar takımların sezon başında kimyalarını bozabiliyor.
Şenol hocanın iki maçtaki kadro seçimi ve oyun tercihi önce kontrol, savunma güvenliği ve kendi hücum organizasyonları şeklindeydi. Bunda da son derece başarılı oldu. Bu galibiyetler, oyuncuların güvenini yükseltirken aynı zamanda yeni oyuncuların ilavesine de pozitif yönde katkı sağlıyor.
Amartey'in oyuna girdikten sonra golü atması pozitif bir görüntüydü. Genç oyuncular Semih ve Ege Tıknaz'ın kadro içinde yer bulmaları Beşiktaş adına kazançtı. Onana yeni başlangıç için az da olsa süre bulabildi. Bu gelişim devam edecek. Takım içi alternatifler arttıkça hem Şenol hocanın eli rahatlayacak hem de oyun kalitesi yükselecek. Bu gelişimi sağlayabilmek için de biraz sürece ihtiyaç var. Bu galibiyetler de buna nefes oldu.
FATİH DOĞAN: AMARTEY KALİTE KATTI
Beşiktaş, İstanbul'daki 3-1'lik skorun konforuyla oyunu ağırdan aldı. Avrupa'dan Tiran'a gelen taraftarın meşale yakması ve maytap sesleriyle maçın 15 dakika geç başlamasına yol açan gerilim olmasa, müsabakanın tansiyonu daha da düşebilirdi. Bunu yapan taraftarların UEFA'nın hassasiyetinden ziyade rakip taraftarı ve futbolcuları ateşlediği gerçeğini unutmamaları gerekir. Bu tür görüntülerin faydadan çok zararı var.
Oyun ilk 45 dakikada gereğinden fazla sertleşse de Şenol Güneş'in risksiz başlangıç planı tuttu. Gole ihtiyacı olan ev sahibi Tiran risk almaya başlayınca siyah-beyazlı takımın yıldızları sahneye çıkıp galibiyeti getirdi.
İlk ciddi pozisyonun 51'de Salih'in soldan ortasıyla başlayan atakta Aboubakar'ın topu önüne alıp yaptığı vuruşla gelmesi plana dahil gibiydi. Aboubakar solda müsait pozisyonda top bekleyen Muleka'ya çıkarsa gol şansını artırabilirdi ama bence golcünün bu pozisyonlarda kendinden yana tercih yapma hakkı var.
Beşiktaş'ın sert savunmayı terkeden Tirana'nın boşluklarıyla fırsatları değerlendirme hamleleri yaptığı anlarda ilk golün, ilk maçında Amartey'den gelmesi unutulmaz, şanslı bir istatistik oldu.
Sakatlanan Necip'in yerine ikinci yarıda giren Amartey'in duran top organizasyonunda arka direkte pozisyon alması çok klas bir başlangıçtı. Hızlı, pozisyon bilgisi iyi, olumlu bir başlangıç izlenimi bıraktı.
Masuaku'nun kontrolsüz, hatalı girişi ve gördüğü haklı kırmızı karta rağmen Aboubakar'ın klas golü maçı bitirdi.
Güneş'in takımı dört sakat, transfer eksikleri ve hatta uyumsuzluklarına rağmen iyi bir başlangıç turu hikâyesine imza attı. Güneş, taraftara "Merak etmeyin, panik yapmayın. Ben buradayım" dedi. Özetle Şenol Güneş varsa panik yok, tur var.