Kırmızı-lacivertlilerin İstanbul'da keşfedip altyapıdan 2 yıl önce profesyonel yaptığı ön libero, "Ben küçük yaşlardayken babam abimi Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri'nde futbol okuluna götürüyordu, ben de onlarla birlikte gidip futbola merak sardım. Zaman ilerledikçe merakım artmaya başlayıp bende futbol okuluna yazılmak istedim. Sonrasında ailem beni Galatasaray Futbol Okulu'na yazdırdı. Gittikçe futboldan keyif almaya başladım. Hocalarım tarafından övgü aldığım zaman yetenekli olduğumu düşündüm. Bu yüzden kariyerimi futbol üzerine kurmaya karar verdim" dedi.
TÜRKİYE'DE EMRE BELÖZOĞLU, AVRUPA'DA CASEMIRO VE RODRİGO
Mehmet, "İzlediğim futbol maçlarından oynamak istediğim kendimi daha iyi gösterebileceğim mevkiyi seçtim. Hocalarım da beni o mevkiye daha iyi uyum sağlayabileceğimi düşündükleri için bunun üzerinde çalışmalar yaptık. Kendimi hocalarım sayesinde o mevkide daha güçlü hissediyordum. Orta saha ve defans arasındaki bağı kuran ön liberolar takımların adeta yapı direkleridir. Futbol tarihinde gerek sert savunmalarıyla gerek oyun kurma yetenekleriyle damga vuran çok koşan, çok çalışan, çok mücadele eden bir mevkidir. Kendime idolüm, örnek aldığım Türk isimlerden Emre Belözoğlu. Yabancı olarak da örnek aldığım Casemiro. Şu an en çok beğendiğim ön libero olarak Rodri'yi söyleyebilirim" diye konuştu.
HAYALİ AVRUPA
Her Türk futbolcu gibi A Milli Takım ve Avrupa'da forma giymeyi hayal ettiğini söyleyen genç yıldız adayı, "Herkesin hayali olduğu gibi benim de hayalim Avrupa'da oynayıp Türkiye'mizi en iyi şekilde onurlandırmak, gururlandırmak. Takım söylemek gerekirse AC Milan'da oynamak en büyük hayalim. Altınordu'nun diğer kulüplerden farkı yabancı futbolcu oynatmaması. Çoğunlukla gençlere önem vermesi. Başkanımız Seyit Mehmet Özkan'ın dediği gibi, 'Bu toprakların çocuklarına inanın güvenin'. Altınordu'nun vizyonu dünya futbolunda yetiştirici kimliğiyle tanınan ve saygıyla anılan bir futbol kulübü olması" ifadelerini kullandı.
PROGRAMINI AKSATMIYOR
Altınordu'daki günlük rutinleriyle de ilgili açıklama yapan Mehmet Ablay, "Sabah 08.30'da kahvaltımıza gidiyoruz, sonrasında antrenman kıyafetlerimizi almak için malzeme odasına gidiyoruz. Saat 11.00'de fitness salonunda antrenmana başlayıp sonrasında sahaya geçiyoruz.
Antrenmanımızı bitirdikten sonra yorgunluğumuzu gidermek ve rejenerasyon için soğuk havuzumuza giriyoruz. Öğle yemeğini 13.30'da yedikten sonra odalarımızda dinlenmeye geçiyoruz. Akşamki antrenmanda bazı günler bireysel, özel antrenmanlarımız oluyor. Kaleci özel, defans özel, orta saha özel ve forvet özel antrenmanlarımız oluyor. Bazı günlerimizde de takım olarak antrenmanlarımızı yapıyoruz. Akşamki antrenmandan sonra yemeğimizi de yedikten sonra odalarımızda istirahat ediyoruz. Arkadaşlarımızla bazen sinema odasında film izleyerek, oyun alanlarımızda da bilardo oynayıp vakit geçirebiliyoruz. Bazı günlerimizde takımımızın bir kısmı haftada bir veya iki kez tarım alanımızdan meyve veya sebze ekiyor. Diğer kısmı ise besi alanımızda ineklerden süt sağıp, keçilerimize koyunlarımıza yem verip tavuklarımızdan yumurta topluyoruz. Altınordu bize açıkçası tüm yaşam şartlarını öğretiyor" dedi.