SABAH Günaydın yazarı İlker Gezici, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un ünlü yönetmen Murat Şeker'in uzun yıllardır çekmek istediği Harrington Kupası hikayesini çekmesi için başka bir yapımcıyla anlaştığını köşesine taşıdı.
İşte İlker Gezici'nin köşesine taşıdığı olayın tüm ayrıntıları;
Sinemamızın en sevilen komedilerinden olan 'Çakallarla Dans' serilerinin Koyu Fenerbahçeli yönetmeni Murat Şeker, Başkan Ali Koç'tan gol yedi. Uzun yıllar çekmeyi düşündüğü ve hayatının projesi olarak gördüğü Harrington Kupası hikâyesini Cumhuriyetin 100. Yılına yakışır bir şekilde çekmeyi planlıyordu ünlü yönetmen.
"BAŞKAN ÜSTÜMÜ ÇİZDİ"
Duruma bozulan Şeker'le konuştum. Birleşik Krallık işgal kuvvetleri komutanı General Charles Harington'ın İstanbul'dan ayrılırken kendi adına düzenlediği ve Fenerbahçe'nin İngiliz takımını 2-1 yendiği maçın hikâyesini 'Ya İstiklal Ya Ölüm' adıyla filmleştirmeye çalışan Şeker şunları söyledi:
"Geçen yıl Fenerbahçe herkese yenilirken eleştirel tivitler attığım için başkan tarafından üstüm çizildiği söylendi. Sonra başkan imzalı 'sınırsız-süresiz' izin belgesini kullanmamam yönünde ihtarname yollandı. Profesyonel kimliğimle cezalandırılmak etik değil. Bunlar yetmezmiş gibi, hangi takımı tuttuğunu bilmediğimiz bir yönetmen ve 'Fenerbahçeli olmayan' bir yapımcıya veriliyor iş. Yani skandal büyük" dedi.
"FENERBAHÇE KİMSENİN MALI DEĞİL"
"Çocukluğumdan beri tribünlerinde nefes aldığım, kongre üyesi olduğum, 3 Temmuz döneminde fetöcülere fişlenmek pahasına doğal bir görev ruhuyla mücadele verdiğim; Fenerbahçe'me ve Atatürk'e bağlılığımızı anlatmak istediğim filmim, bizzat yönetim tarafından engellenmek isteniyor. Fenerbahçe kimsenin malı değil, Fenerbahçe halkındır" diyen Şeker, hakkını hukuki yollardan arayacağını ve her şeye rağmen filmi çekeceğini söyledi.
Milyonlarca taraftarın sesi olan Şeker'in sırf başkanı eleştirdiği için projesinin elinden alınması büyük skandal. Başarısız olduğunu kabul etmeyen ve eleştiriye tahammülü olmayan bir kulüp yöneticisinin, kulübe maddi manevi desteğini eksik etmeyen, takıma gönülden bağlı yönetmene uyguladığı bu tavır gerçekten kabul edilemez. Bakalım iş nereye varacak?