SORU: EURO 2024 elemelerinde bir galibiyet, bir yenilgimiz var. Teknik direktör Kuntz'a yine çok eleştiri geldi. TFF yönetimi yol başındayken Türk bir teknik adamı takımın başına getirmeli mi? Eğer teknik adam değişimi şartsa hoca adayınız kim ya da kimler?
BÜLENT TİMURLENK: Zayıf rakipleri
yendiğinde 'Biz' diye söze başlayan Kuntz,
hedef maçları kaybettiğinde 'Siz' diyerek
kendini Türk futboluna dışarıdan bakan
adam gibi görüyorsa ki görüyor, yarın Almanya'ya
dönebilir.
Türk Milli Takımı'nı çalıştırabilecek CV'ye sahip değildi, Hamit Altıntop referansı da bir yere kadar. Eleştirdiği
tüm konularda (akademi, altyapı)
Hamit Altıntop yıllardır neyi
değiştirmiş, neyi düzeltmiş!
Vatandaşı Schuster, Real Madrid'in hocasıyken, El Clasico öncesi "Barcelona'yı yenmemiz imkânsız" demiş, maça çıkamadan o gün kovulmuştu. "Bizim rakibimiz
Galler" diyen
Kuntz, hangi hakla
Hırvatistan rövanşına
çıkacak. Sergen Yalçın
ya da Abdullah Avcı göreve
gelmeli.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Ben bu aşamada TFF'nin bir teknik direktör değişikliğine gideceğini düşünmüyorum. Hırvatistan maçında Milli Takım sahaya doğru bir takım tertibiyle çıktı ve iyi mücadele etti ama sorun nerede?
Bizim bir futbol ekolümüz yok. Bu rahatsızlığı en aza indirecek tek formül, kadro istikrarıdır. Ama senelerdir sürekli değişik kadrolarla oynayan bir Milli Takımımız var. Böyle olduğu zaman istediklerinizi sahaya yansıtamıyorsunuz.
Hırvatistan'a baktığımız zaman, tam bir kadro istikrarı takımı. Senelerdir aynı futbolcular birlikte oynuyor. İşte son dönemlerde Brozovic, Modric, Kovacic orta sahası, milli takımdan ayrılana kadar da Rakitic ilavesi vardı.
Sonuçta bir sistem takımı, yine bize galip geldi. Bu sorunlarımızı gidermediğimiz sürece zaten hiçbir maçımız garanti değil. Benim Kuntz'a bu iki maçta en büyük eleştirim, birinci maçtır. Playoff'ta Portekiz maçında başımızı ağrıtan üçlü defans yine Ermenistan karşısında gündeme geldi. Eğer ilk yarının sonlarında Orkun'un uzak mesafeden attığı gol olmasa biz o maçı zor çevirirdik. Benim hoca tercihinde her zaman gönlüm Türk teknik direktörden yanadır.
Çünkü biz duygusal bir ülkeyiz, belli bir oturmuş sistemimiz de olmadığından Türk hocalar bu konu üzerinde yabancılara göre daima öndedir.
NE YAPTIĞINI BİLMİYOR
İSKENDER GÜNEN: Aynı filmi görmekten bıkmadık, usanmadık. Yine teknik adam değişimi gündemde.
Sorun teknik adam mı? Önce bir gerçeği belirtelim; her değişim, gelişim değildir. Önce kulüplerin durumu, sonra Milli Takım. Kulüplerimize gelince; giderek büyüyen borçlar ve artan yabancı oyuncu sayısının etkilerine baktığımızda iki faktör öne çıkıyor.
1-Sportif başarının gerilemesi.
2-Oyuncu üretiminde sayı ve kalitedeki düşüş. Bu da gösteriyor ki ülke futbolunda yaşanan ekonomik, teknik ve etik sorunların kaynağı, yönetim yetersizliğidir.
Yegane ihtiyaç; liyakat, sadakat ve yeterli yöneticileri göreve getirmektir.
GÜRCAN BİLGİÇ: Sorun, Kuntz'un ne yapmak istediği konusunda, muhtemelen kendisi dahil, bir fikrimizin olmaması. Çok yetenekli genç bir kadroya sahibiz.
Bu oyuncu grubunun en doğru performansı gösterecek bir oyun gücüne sahip olması gerekiyor. Strateji doğrultusunda, özel oyunculara ait kurguların da oluşturulması lazım. Kuntz her maç ayrı bir sistem, kadro veya strateji belirliyor. Niye üçlü oynuyor, neden dörtlüye dönüyor? Ferdi niye bir maç sol bek, bir maç merkez oynuyor, santrfor kim, kaleci hangisi? Bilmiyoruz, bilmiyor.
DERBİNİN KADERİNİ VALENCİA BELİRLER!
SORU: Fenerbahçe, pazar günü Beşiktaş'ı Kadıköy'de ağırlayacak. Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz, neden?
İSKENDER GÜNEN: Ligin
üst sıralarını yakından ilgilendiren
bir büyük maç. Fenerbahçe'nin
sahasında oynama
avantajı var. Sakatlıklar Fenerbahçe'de
sorun yaratabilir. Böylesi büyük
maçlarda kaleci performansları
ve de orta saha oyuncularının takımlarına
verecekleri katkı büyük önem taşıyor.
Her iki takımın da savunmada sorunları var.
Ne kadar Fenerbahçe önde görünse de şanslar eşit.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Öncelikle kazanmaya bir numaralı
ihtiyacı olan takım Fenerbahçe. Derbilerde
sahasında oynayan takım, bir adım öndedir.
Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı takibi sürdürmek
için kazanmaya hatta seri yapmaya
ihtiyacı var.
Zor bir maç olmasına rağmen Fenerbahçe'yi favori görüyorum.
GÜRCAN BİLGİÇ: Şenol Güneş'in
Kadıköy maçlarına bakın; hep
savunmuştur. Neden bilmiyorum;
önce yenilmek istemiyor.
Bu maçta da farklı olmaz.
Topun arkasına geçen bir Beşiktaş göreceğiz. Fenerbahçe, taraftarının baskısı ve oyun gücü ile üstün görünen taraf da olacaktır. Ancak derbiler
kendi hikâyelerini yazar.
Aboubakar'ın ne yapacağını
tahmin edemezsiniz. Ya da haftalardır
eleştirilen İrfan Can'ın bu
maçı nasıl yaşayacağını. Ev sahibi
takım hep favoridir, Fenerbahçe
kazanmaya çok yakın. Beşiktaş için
lig finali gibi.
Kaybederse, Hatay ve Gaziantep'e kaybettiği puanları geri almak için çaba göstermesine de gerek kalmaz.
BÜLENT TİMURLENK: Jorge Jesus'un derbilerde
beklentilerin uzağında kalan performansı,
Fenerbahçe için soru işareti. Ağır sakatlık sonrası
Valencia'nın durumu, ev sahibi ekibin tabelasına
direkt etki edecek. Şenol Güneş'in 11'i belli,
Jesus ise üçlü savunma tercih ederse orta
saha ve forvet hattında rakibe kim oynar sorusunu
sorduracak bir belirsizlik içinde.
Bir büyük gerçek var ki, Galatasaray-Adana Demirspor maçının skoru, bu derbinin sabahında iki ezeli rakibin de ruh haline direkt etki edecek. Fenerbahçe'nin önde yoğun
presle Beşiktaş'ın oyun kurarken hatasını
kollayacağı ve Ferdi'nin Onur üzerinde
üstünlüğüyle galibiyet arayacağı, Beşiktaş'ın
ise top yapan orta sahası ve
Aboubakar'ın son vuruş kalitesiyle tabelayı bozması muhtemel bir derbi.
HERKES KENDİ MENFAATİNİ DÜŞÜNÜYOR
SORU: Kulüpler Birliği, Hatayspor ve Gaziantep FK'nın oynadığı maçlarla ilgili toplantı yaptı. 7 kulüp, "Hiçbiri sayılmasın", 4 kulüp de "TFF'nin kararı devam etsin" dedi. Sizce ne olmalı?
BÜLENT TIMURLENK: Maçlar oynanmış, sahada
ter dökülmüş, goller atılmış, toplar direkten
dönmüş… Kazanan sevinmiş, kaybeden üzülmüş.
Sanki bütün bunların hepsi kurşun kalemle yazılmış da elinize bir silgi alıp hepsini sileceksiniz. Ülke büyük acılar yaşadı.
İki kulüp, bu acılarla devam edemeyeceği
için 'Bizden bu kadar' dediklerinde
geride kalan haftalarda bu takımların
aldığı sonuçları yok
saymanın bu oyunda bir karşılığı
yok. O zaman silin bütün
istatistikleri…
O maçlarda gol atanlar, gol krallığında yarışanlar… Kulüpler
Birliği'nde G.Antep ile Hatay
maçlarında puan kaybı
yaşayanların böyle bir talebi
olması normal. Ama futbolun
gerçeğinde bunu talep
etmenin hiç iyi bir fikir olduğunu
düşünmüyorum.
GÜRCAN BILGIÇ: Federasyon,
Kulüpler Birliği'nden
oy birliği ile gelen önerileri
genellikle değerlendiriyor.
Ama
oy çokluğu olduğu zaman kendi kararını uyguluyor. O yüzden durumun değişeceğini zannetmiyorum.
Zira daha önce yaşanan aynı olaylarda, çekilen
kulüplerin kalan maçları hükmen olarak değerlendirilip
oynananlar sayılmış. Çebi,
"UEFA kuralları" diyor
ama aynı uygulamada, çekilen kulüplerin
mali kazançlarının geri alınması da
var. Yarısı UEFA, yarısı Türk usulü
olan bir bakış açısı mı olacak?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Kulüpler,
kendilerine avantaj sağlayan karara
göre görüş bildiriyor. İlk
yarının sayılması bazı takımlara
avantaj getiriyor olabilir. O
yüzden takımların bu yönde istekleri
olmuş olabilir. Bu da çok
normal.
Benim fikrim; bu olayın baştan sayılmaması. Herkes kendi
menfaatini düşünerek hareket ediyor.
İSKENDER GÜNEN: Bu takımlarla oynanan
maçlarda puan ya da puanlar alan kulüplerin durumu
ne olacak... Bu hem şampiyonluk yarışında hem
de küme düşme hattında yer alan takımları ilgilendirecek.
Sezon başından beri, her kulüp başkanı tarafından
yapılan açıklamalar gerçeklikten uzak, tamamen
menfaat odaklı.
Bunun sonucunda bugün gelinen noktayı herkes iyi düşünmeli. Çünkü her geçen
gün ligimizde seviye daha da düşüyor. Eğer bu kaotik
ortamdan bir an önce çıkılmazsa, daha doğrusu akılcı
ve sağduyulu görüşmeler olmazsa bundan en büyük
zararı Türk futbolu görecektir.