Murat Özbostan sordu, Erman Toroğlu gündemi değerlendirdi
Arda Turan ile ilgili, "Doğru mu dedikodu mu? Eğer doğruysa Arda Turan, Türkiye'nin ümitlerinin başına geçecekmiş! Silahla hastane basan, A Milli Takım uçağında gazeteci döven adam, Türkiye'nin ümitlerine güzel yakışır! Hayırlı işler" diye bir tweet attınız. Bu paylaşım çok ses getirdi. Düşüncelerinizi biraz daha açar mısınız?
Arda Turan ile ilgili tweet attım.
Çünkü artık tweet atmaya başladım.
Baktım ki benim adımdan
mesajlar atılıyor, bu sefer kendi hesabımı
açtım.
Çünkü yalan-yanlış öyle şeyler yazdılar ki o zaman ben de araya girdim. Söylediğim şu;
Türkiye'de büyük takımlarda oynarsan,
futbolculuğun bitiyor, öyle muazzam
insanlar yetiştiriyor ki bu 4 büyük
takım, bir anda teknik direktör oluveriyorsun.
Kimileri araya birilerini sokuyor
büyük büyük, 400 metre yarışının
300 metresinden başlıyorlar. Uyanıklar
ya! Kimi de gidiyor ilk 100'den başlıyor.
Şimdi size bir misal vereyim, Volkan Demirel... Fenerbahçe'de
yıllarca kaleci olarak görev yaptı. Kimlerine
antipatik gelir, kimilerine göre
sempatik. Ama adam teknik direktörlüğe
başladı. x kulübe gitti, y kulübe
gitti, en son Hatayspor'a gitti.
Oradaki felaketi yaşadı. Yani taşın altına elini koydu. Araya abilerini
ve bazı büyüklerini sokmadı.
Soksa belki o da
Ümit Milli'den başlardı.
Hatta utanmasalar
neredeyse A Milli
Takım'a geçecekler.
Doğrudur, yanlıştır
onun sonucunu göreceğiz.
Ama şu var; oraya
gelecek kişilerin örnek
insan olmaları lazım önceden,
ahlak sınırında.
ADININ VERİLMESİ YETMEZ HEYKELİ DİKİLMELİ
Trabzonspor'u 3 büyüklere karşı 4. büyük yapan Ahmet Suat Özyazıcı vefat etti. Büyük ve önemli bir isimdi. Adının yaşaması için yönetim ne yapmalı? Genel görüş isminin stada verilmesi yönünde. Sizin düşünceniz nedir?
Ahmet Suat Özyazıcı abim öldü, Allah rahmet eylesin. Ahmet
Suat Özyazıcı ile Özkan Sümer, Trabzonspor için tarihlerdir. Bu
iki isim, Trabzon için çok şeydir. Size daha enteresan bir şeys öyleyeyim…
O zaman 17 yaşındayım, ikinci ligde Ankara Güneşspor'da
futbol oynuyorum santrfor olarak. Trabzonspor ile ligin
ikinci maçını oynuyoruz.
Karşımda iki isim var oynayan, biri Ahmet Suat, diğeri Özkan Sümer. 3-1 yendik. Biz genç
takımız, onlarda çok enteresan isimler var. Şevkiler, Necmiler,
Ataylar... Sayabildiğiniz kadar... Şimdi bakın nereye geleceğim,
Ahmet Suat ile Özkan Sümer, Trabzonspor için iki tarihtir.
İki simge, iki kilometre taşı… Stat yapılıyor, tavşan torbasından
Şenol Güneş çıkıyor. Şimdi dönelim geriye, Ahmet Suat, Trabzonspor
Teknik Direktörü. Bakın adam neler yapmış… 4 lig
şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası şampiyonluğu, 5 Cumhurbaşkanlığı
şampiyonluğu, 2 Başbakanlık Kupası şampiyonluğu. Peki
şimdi gelelim yakın tarihe... Trabzonspor en son 38 yıl önce
şampiyon olmuş. Neredeyse yarım asır.
Peki 38 yıl sonra şampiyon olan Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, çok maçına veya şampiyonluk maçına neyle çıkmış? Özyazıcı'nın kasketiyle. Yani şunu söylemiş, "Şapkamın
altındayım". Hayır öyle söylememiş, "Kasketimin altındayım"
demiş. O kasket kim? Efsane. Efsanenin ismi ne, Ahmet
Suat Özyazıcı. Bırakın o tesislere başka birisinin isminin verilmesini,
o stadın girişine Ahmet Suat Özyazıcı ile Özkan Sümer'in
heykelleri dikilmeli ve o stat öyle yaşamalı.
Ama maalesef bizde böyle… Gelsenkirchen diye bir şehir var Almanya'da,
biz onu Türkiye'de 'Yersenkirşen' yapıyoruz zaman zaman!
BİZDE UZUN VADE İŞ YAPAN OLMAZ!
Deprem nedeniyle çok dile getirilmedi ama bu ara transferde başta Galatasaray olmak üzere Fenerbahçe ve Beşiktaş, çok maliyetli transferler yaptı. İhtiyaçtan mı alıyorlar yoksa yatırım olsun diye mi?
Türkiye'de ihtilaller ve depremler olduğu zaman
enteresan işler olur. Bu bütün ülkelerde böyledir, kaçınılmazdır.
Çünkü o kadar büyük ve karmaşık olaylar var
ki kimse net olarak bir şey görmez. Herkes can derdindedir.
Bizim kulüplerimiz zaten kötü idare ediliyorlar. İyi idare
edilselerdi bu duruma düşmezler, bu kadar borçları olmazdı.
Kulüp idareleri iki yönlü olmalı;
1-Kısa vade, 2-Uzun vade. Ben Türkiye'de uzun vade düşünen
kulübün yüzde 5 civarında olduğunu zannediyorum. Hepsi kısa vade. Neden? Aynen 60 yıldır
gördüğüm Türkiye'deki belediyeler gibi. Altyapı yaparlarsa kimse
görmez.
O, uzun vadedir. Tekrar seçilmek için ne yapacaksınız? Kaldırımları değiştirip park ve bahçeleri yapacaksınız, yani görünen işler yapacaksınız. Ondan sonra sel gelecek veya deprem
olacak, sizin suratınıza yapıştıracak kafayı.
KEŞKE HEP ZOR GÜNLERDEKİ GİBİ BİRLİK OLABİLSEK
Türkiye zor günlerden geçiyor. Sürekli kavga eden büyük takımlarımız yardım için tek yürek olmayı başardılar. Bu birliktelik için yorumunuz nedir? Bundan sonrası için onlara vereceğiniz bir mesaj var mı?
Zor günlerde biz birbirimize çok yardım ediyoruz. Birbirimize omuz veriyoruz ama iyi günlerimizde çelme takıyoruz, faul yapıyoruz, penaltı yapıyoruz!
Aslında ikinciyi yapmasak da hep zormuş gibi birinciyi yapsak şu anda çok farklı yerlerde olurduk. Bunun o kadar çok misali var ki ilerleyen satırlarda onu da göreceğiz. Sorunun ne olacağını bilmediğim halde bu satırları yazıyorum.
HAYATA DÖNÜŞ HİÇ KOLAY DEĞİL AMA MECBURUZ
Futbolda ligler yakında başlayacak. Bu hafta sonu Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin erteleme karşılaşmaları oynanacak. Verilen bu uzun ara, takımlarda olumsuz bir durum oluşturur mu sizce?
Bakınız bu uzun bir ara değil.. Bu tip bir olaydan dolayı mecburi ara verildi. Dünya Kupası'ndan, Avrupa Kupası'ndan dolayı verilmedi ve bu ara bizi çok yaraladı.
Ne zaman normale döneriz bilmiyorum ama inşallah çabuk döneriz. Çünkü çok yaralar açtı, insanlarımız öldü, sporcularımız öldü, öldü de öldü... Haliyle biz bu ölümlerin üzerine spor yapacağız. Kolay değil ama mecburuz. Hayat devam ediyor.