Trabzonspor'a nice şampiyonluklar kazandıran ve Türk futbolunda Anadolu ihtilali yapan ilk teknik direktör olan Ahmet Suat Özyazıcı, geçtiğimiz cumartesi akşamı evinde vefat etti. Trabzon'da düzenlenen törenin ardından toprağa verilen 87 yaşındaki efsaneyi, Trabzonspor'un bir başka efsanesi olan İskender Günen'den bize anlatmasını istedik. Günen, henüz 21 yaşındayken tanıştığı hocası için şunları söyledi:
Ahmet Suat Özyazıcı ile tanışmanız ne zaman oldu? İlk tanıştığınızda nasıl bir konuşma geçti aranızda? Kaç yıl çalıştınız kendisiyle? Üzerinizdeki payı ne kadar?
Yıl 1979… Şekerspor'dan Trabzonspor'a transfer olduğum zaman içimde çok farklı duygular vardı. Çünkü 2. Lig'den şampiyon olan bir takıma gelmek benim gibi genç bir oyuncu için hiç de kolay değildi. Bu da korkuları ve heyecanı beraberinde getirmekteydi. Uludağ'daki Trabzonspor'un sezon başı kampına geldiğimde Ahmet Suat Özyazıcı ile karşı karşıya geldim. Bana bir baba şefkatiyle yaklaştı. "Aramıza hoş geldin" dedi, sonra da "Yorgunsundur, git masajını ol ve ardından yardımcı hocamız Cemalettin Akçay ile antrenman yap" talimatı verdi. Aradan geçen günlerden sonra tavırları, bakışları ve de nüktedan haliyle aramızda bir güven duygusu oluştu. O sezon inişlerim olduğu zamanlar da vardı. Fakat her dönem bana olan güveni ve her zaman kendisini yanında hissettiğim anlar için saygım ve minnet duygularım çok fazlaydı. Genç bir oyuncunun uyum dönemindeki hatalarını görme ve onu kazanma yoluna gitmesi beni bugünlere getiren en büyük faktördür. Beraber geçirdiğimiz 4 yılda bir baba-oğul yaklaşımı içinde olduğumuzu düşünüyorum.
HİÇBİR ENGEL TANIMADI
Nasıl bir teknik adamdı Özyazıcı?
Çok zeki bir insandı. Beraber olduğumuz 4 yılda oyuncu seçimi, son derece ileri algısı ve iletişim konusunda da uzman bir kişiliği vardı. Her zaman gözlemleyen ve oyuncusunu serbest bırakan pratik bir teknik adamdı. Kişiyi bulunduğu koşullarda değerlendirmek çok gerçekçi bir yaklaşımdır. Ahmet Suat Özyazıcı'nın bulunduğu koşullar da bilginin kıt olduğu zamanlar. Örneğin maç aralarında su içmenin yasak olduğu dönemler. Bana göre az bilgiden çok bilgiyi üreten, kendine ait sistemi olan bir teknik adam. Kendisi hakkındaki 'Yeniliklere açık değil' yorumlarına asla katılmam. Takımın antrenman yapacak sahasının bulunmadığı ve 7-8 futbol topunun olduğu zamanları düşündüğümüzde Özyazıcı'nın bu olumsuzlukları aşarak takımı şampiyonluklara taşıması her türlü takdire değer
Günen, Özyazıcı ile ilgili anılarını Murat Özbostan'a anlattı.
G.SARAY'A ATTIĞIM GOLLERDEN SONRA BANA TEŞEKKÜR ETTİ
Unutamadığınız anlar, anılar elbette vardır. Bizimle paylaşır mısınız?
Trabzonspor'da yaşadığım üç şampiyonluğun ikisinde Ahmet Suat hoca var. Bana 'İsko' diye seslenirdi. Size şöyle bir anımı anlatayım… 1982-83 rahmetli Özkan Sümer, Galatasaray Teknik Direktörü… İstanbul'da kupa maçı birinci ayağı, ardından Trabzon'da ikinci ayağı, sonrasında ise Galatasaray ile aynı hafta Trabzon'da lig maçı… Trabzon'un yetiştirdiği iki büyük teknik adam, aralarında rekabet var. İstanbul'daki maçtan önce rahmetli Özyazıcı ile konuşmamızda bu 3 maçın kendisi için büyük bir önem taşıdığını ve bana büyük iş düştüğünü belirtti. Benim için büyük bir sorumluluktu. İlk geldiğim sene bana olan güvenini düşündüğümde gerçekten üstümde büyük bir baskı oluştu. 3 maçta da rakibe gol attım ve kupada eleyip, ligde de galibiyet aldık. 2-0'lık lig maçından sonra odasına çağırttı, özel olarak teşekkür etti.
İMKÂNSIZI BAŞARIP DEVRİM YAPTI
Gerçekten de "3 büyük yok, 4 büyük var" dedirten kasketli bir devrimci mi Ahmet Suat Özyazıcı?
Çocukluğumuzdan beri İstanbul'un 3 büyükleriyle büyüdük ve takım olarak bu 3 büyüklerden birini tercih ettik. Çünkü başka bir takım yoktu. Böyle bir zamanda Eskişehirspor gibi Anadolu takımı şampiyonluğa yaklaştı ama başaramadı. Yıllar sonra öyle bir takım ortaya çıktı ki önce devrimi yaptı, İstanbul saltanatına son verdi ve kırılması güç 10 yılda 6 şampiyonluğa imza attı. Gerçekten bu, o günkü koşullarda imkânsız görünen bir başarıydı. Trabzonspor devriminin ilk yılında takımın başında Ahmet Suat Özyazıcı vardı. Hem ilk şampiyonluğu, sonrasında ise 4 kez bunu tekrarlayan ilk Türk teknik adamı oldu. 4 şampiyonluk, sayısız kupalar ve devrimi gerçekleştiren Trabzonspor'un devrimci teknik adamı. Gelen başarılar ve şampiyonluklar, daha önce 3 büyükleri takım olarak seçen çocuklar için Anadolu kentlerinin idolü oldu. Yıllar geçtikten sonra bu gerçeği bütün çıplaklığıyla gözlemleyebiliyoruz. Trabzon kentinden başka diğer Anadolu kentlerin de Trabzonspor taraftarı sayısı gerçekten çok fazla.
ADI MUTLAKA YAŞATILMALI HER TRABZONLU BUNU İSTER
Özyazıcı'nın adı nasıl yaşatılır?
Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer ve Şenol Güneş… Trabzonspor, Trabzon kentinin yetiştirdiği 3 büyük hoca… Özyazıcı ve Sümer, şu an aramızda yok. Güneş ise yaşayan son efsane. Gerek Özyazıcı, gerekse Sümer'e yaşarken camianın hak ettikleri değeri verdiklerini düşünmüyorum. Önemli olan yaşarken bu saygı ve sevgiyi hissettirmektir. Bu gerçeği kimse göz ardı etmesin. Özyazıcı ve Sümer'e tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun ve Güneş'e uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum. Şunu da belirteyim; Ahmet Suat hocanın adı mutlaka yaşatılmalıdır. Bunu her Trabzonlu ve Trabzonsporlu ister.
ŞAMPİYON OLMAK O ZAMAN ZORDU
Son sorum, Trabzonspor tarihine damga vuran bir başka isim bir daha gelir mi?
O zaman mevcut şartlarda bu başarılara ulaşmak gerçekten çok zordu. Bu isimler de işte bu yüzden efsane. Şimdi geldiğimiz noktada profesyonel, bilimin işin içine girmesi ve koşulların herkes için aynı olmasıyla birlikte artık şampiyonluklara ulaşmak o kadar zor değil.