Öğretmen, spor eğitimcisi, sosyolog ve eski futbolcu olan 4 kadının ortak özelliği göğüslerine taktıkları FIFA kokartı… Erkek egemen hakemlik mesleğinde 'Biz de varız' diyorlar. Hakem hatalarının had safhaya çıktığı, 'Maçları yabancı hakemler yönetsin' tartışmalarının bitmediği son günlerde iddialarını ortaya koyuyorlar: "Hakem aramanıza gerek yok, biz buradayız."
İşte Türkiye'nin FIFA kokartlı 4 kadın hakemin SABAH Spor aracılığıyla verdikleri mesajlar...
- 7. haftada Süper Lig'de 4. hakem olarak görevlendirildiniz. Neler yaşadınız. Orta hakem olarak da görür müyüz?
NESLİHAN MURATDAĞI: Galatasaray-Konyaspor müsabakasında dördüncü hakemdim. Karşılaşma sonrası birçok kadından duygu dolu mesajlar aldım. 'Sizi izlerken çok duygulandım. Gözyaşlarımı tutamadım.' şeklinde. Dünya Kupası'nda kadın hakemin görev alması da bizler için artıydı. Günü geldiğinde Süper Lig'de görev yapacağıma inanıyorum.
GAMZE DURMUŞ PAKKAN: İlk çıktığım Süper Lig maçında daha heyecanlıydım. Bu ilk değildi bizim için ama tabii ki büyük takımların maçına çıktığımız zaman heyecan vardı. Maçın öyküsüne bağlı kulübeler daha hareketli oluyor. İtalya Serie A'da, Fransa'da oldu. Türkiye'de neden olmasın? Önemli olan oraya hazır çıkmak. Tecrübe kazanarak bir gün oraları görebileceğimize inanıyorum.
CANSU TİRYAKİ: Fenerbahçe-Alanya maçında görev almıştım. Hüseyin Göçek ile birlikte saha kontrolü yapmaya girmiştik. Her tribüne yaklaştığımızda büyük bir alkış kopuyordu, taraftarlar alkışlıyordu. Hüseyin hoca bana 'bak bu alkışlar senin için' dedi. 'Neden' diye sorduğumda 'artık kadın hakem görmek istiyorlar' dedi. Ve ben o an şunu düşündüm; kamuoyu artık kadınlara önem veriyor, onları sahada görmek istiyor. Bizler de kendimizi buna hazırlıyoruz. En yakın hedefimiz oralarda maç yönetmek. İnşallah bu hayalimizi gerçekleştiririz.
MELİS ÖZÇİĞDEM: Bir hakem sahada olmak ister. Sadece 4. hakemlik bizi mutlu etmiyor. Süper Lig'de 4. hakem olarak çıktığımız maçta çok güzel tepkiler aldık. Yönetim inanılmaz mutluydu, çime bastığımız anda da yöneticiler, hocalar, futbolcular daha ölçülü ve kelimelerini seçerek kullandılar. Bu, Süper Lig'deki kenar yönetimleri de olumlu yönde etkiledi diye düşünüyorum. Zaten amaç da oydu.
"FENERBAHÇE-GALATASARAY DERBİSİ YÖNETMEYİ İSTİYORUM"
- En çok hangi maçı ya da hangi futbolcuların maçını yönetmek istersiniz?
ÖZÇİĞDEM: Belli bir takım ve oyuncu kriterim yok. İmkân olsa El Clasico olabilir. Hakem olarak olmasa da VAR hakemi olarak bir olimpiyatta yer almak, büyük turnuvada bulunmak hedefim. Fenerbahçe- Galatasaray derbisi de çok büyük, onu da yönetmek isterdim.
PAKKAN: Şampiyonlar Ligi ya da Dünya Kupası organizasyonu isterdim. İngiltere Ligi'nde de futbol ortamı harika.
MURATDAĞI: Hayallerim hep sınırsız… Türkiye'de derbi, uluslararası alanda da Dünya Kupası maçı.
TİRYAKİ: Dünya Kupası finalinde düdük çalma hayalim var.
"KADINLARIN HATA ŞANSI YOK"
- Türkiye'de 'kadın hakem olmak' nasıl bir şey? Zorlukları ya da avantajları neler?
ÖZÇİĞDEM: Maçlarına daha önce kadın hakem çıkmamış takımlar ve yöneticilerin güvensizlik suratlarından belli oluyor. Ama maç başlayınca ilk 10 dakikada verdiğimiz kararların tutarlılıklarını gördükten sonra fikirleri değişiyor. İlk dakikalarda bizi denemeler de oluyor. Yanıltmaya yönelik kendini yere atma, kadın olduğumuz için baskılamaya çalışmalar. Erkek egemenliği olan bir sporda biz burada dimdik durarak görev alıyoruz.
PAKKAN: Hata yapma şansımız yok, hep iyi maç yönetmek zorundayız. Erkek hakem hata yaptığında tolere ediliyor ya da gelişim göstermesi bekleniyor. Ama kadın hakemde öyle olmuyor. Saha içinde de hep dezavantajlı başlıyoruz çünkü kadın hakem iyi olduğunu kanıtlamak zorunda. İyi maç yönettiğinizde tanınırlık erkeklere göre daha kolay oluyor.
MURATDAĞI: Günümüzde kadın hakemler sahalarda kabul görüyor. Bizlere karşı anlayışlılar. Türkiye'de ve dünyada saygıyla karşılanıyoruz. Verilen destekler ve sahadaki başarılı performans ile birlikte bizler de Süper Lig'de düdük çalmak için çok çalışıyoruz.
TİRYAKİ: Şu anda UEFA ve FIFA kadın hakemleri, kadın futbolunu inanılmaz derecede destekliyor. Örnek olarak Dünya Kupası'nda 6 kadın hakem görev aldı. Kadınların futbola renk kattığını, saygıyı artırdığını düşünüyorum.
"EN KORUNMASIZ TARAF BİZİZ!"
- Neden hep hakemler tartışılıyor?
PAKKAN: Türkiye'de hakem çok önemli. Belki biraz daha futbolu taktik anlamda geliştirebilirsek hakem değil futbolu ve futbolcuyu konuşuruz. Hakem konuşulmasa bence çok daha keyifli olacak.
ÖZÇİĞDEM: En korunmasız taraf biziz. Bizim de arkamızda TFF var tabi. Hakemler aleyhine gelişigüzel konuşulduğunda, maçlardan sonra hakemin üzerine suç atıldığında, en ince detayına kadar kamuoyuna yanlış bir biçimde yönlendirildiğinde karşılığında diğer ülkelerde olduğu gibi bir yaptırım olmalı. Futbolcu da kalenin dibinden gol kaçırıyor, hatalar olur, olacaktır da, taktik hatası yapan hocalar da oluyor. Futbol hatalar oyunu. Sadece biraz daha hoşgörü rica ediyoruz ve yasaların, yaptırımların daha caydırıcı olmasını rica ediyoruz. O zaman hakemlere bu kadar yüklenilmeyecektir.
"EN ÇİRKİN GÖRÜNTÜ ÜSTÜMÜZE HÜCUM"
- Futbolcuların maçta kadın egemenliğini kabul etmeyip, üzerinize oynadıkları oluyor mu?
MELİS ÖZÇİĞDEM: Türkiye'de hakem karar verdiğinde üstüne gelip, hücum etme olayı var. En kötü ve çirkin görüntü bu bence.
CANSU TİRYAKİ: Maçın kontrolü çok önemli. Baskılardan etkilenir, korkarak çıkarsanız maçın kontrolünü kaçırırsınız. Yanlış karar çorap söküğü gibi. Bir şeye takılırsan ikinci hatayı yaparsın,
GAMZE DURMUŞ PAKKAN: Şehir dışı amatör maçlarda stadyum çok küçük ve soyunma odaları dip dibe olduğu için şöyle bir şey hatırlıyorum. Takım konuşmasında şöyle demişlerdi, "Hadi başlıyoruz hakeme baskı, takıma baskı hadi beyler..." Bir takımın maça çıkarken motivasyonu bu olmamalı.
"DAHA ÇOK SAYGI GÖSTERİYORLAR"
- Erkek egemen bir dünyada sizin sahadaki varlığınız, futbolcuları ve seyircileri nasıl etkiliyor? Kompliman oluyor mu?
MURATDAĞI: Sahada kadın ya da erkek hakem diye bakmıyorlar. Başarılı ya da başarısız diye bakıyorlar. Erkek hakeme nasıl tepki veriliyorsa bize de aynı tepkiler veriliyor. Eğer iyiysek tribün arkamızda.
PAKKAN: Küçük illere gittiğimizde kadın hakem gördüklerinde çok güzel bir atmosfer oluyor. Başarılı bir yönetim sergilediğimizde erkek hakemlere olduğu gibi bize de saygı duyuyorlar. Maç sırasında küfür ettiği için kırmızı karttan attığımız da oluyor, ben şahsen attım.
ÖZÇİĞDEM: Bizim toplumumuzda da kadının bulunduğu ortamda küfürle ilgili birbirini dürtüp oto kontrol sağlamaya çalışılır. Bu bazen sahada da denk geliyor. Aleyhine karar verildiği zaman agresif davranışlar sergileyen oyuncular oluyor. Ama etrafındaki futbolcular onun kontrolünü sağlıyor.
TİRYAKİ: Sahaya ilk çıktığımızda 'Aaa kadın hakem yönetecekmiş maçı' diyorlar. İlk 5 dakikadan sonra siz de doğru karar verdiğiniz sürece sizi desteklerler ama yanlış bir karar verdiğinizde sizin kadın olduğunuzu unuturlar. Benim tecrübelerimle sabittir. Genel olarak oyuncular kadın olduğumuz için bizlere daha çok saygı gösterebiliyor.
"BULAŞIK, ÇAMAŞIR, EV TEMİZLİĞİ DE DEVAM!"
- Hakemlik dışında boş zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
TİRYAKİ: Antrenmanlarımız çok büyük vaktimizi alıyor. Maçlardan, seyahatten çok fazla vakit kalmıyor başka işler yapmaya. Aynı zamanda spor eğitmenliği yapıyorum. Edirne'de yaşıyorum. Evliyim. Eşim çok yardımcı oluyor, bulaşık, çamaşır, ev temizliği vs.
MURATDAĞI: İstanbul'da ortaokulda beden eğitimi öğretmeniyim. Hakemlik büyük zamanımızı alıyor. Haftanın 4-5 günü antrenman yapıyoruz. Bir sürü ligi takip ediyoruz, maç analizi yapıyoruz. Müsabaka izliyoruz. Boş kalan zamanlarımızda da ben özellikle yalnız zaman geçirmeyi seviyorum. Ekstra olarak tiyatro izlemeye gidiyorum.
PAKKAN: Boş zamanlarımızda zaten önceliğim ailem. Eşim Burak Pakkan da 1. Lig'de A klasman hakemi. Her maçın analizini yapıyoruz. Onun hakem olması da benim için avantaj. Eşimle birlikte çıktığım 2021'deki Gençlerbirliği-Ankaragücü maçı hayatımın en özel ve güzel anılarımdan birisiydi. Eşim orta hakemdi, ben 4. hakemdim.
ÖZÇİĞDEM: Hakemlik çok kolay bir iş değil. Tiyatro tutkunuyum. Ama görevlendirme nedeniyle kaçan kaçana. Mesela Kürk Mantolu Madonna oyunu var. İzmir'e kaçıncı gelişi ve benim kaçıncı kaçırışım bilmiyorum.
"KALABALIK BİR ÜLKEYİZ POTANSİYEL GÖRÜLMELİ"
- Türkiye'deki kadın futbolu için ne dersiniz?
ÖZÇİĞDEM: Benim oynadığım dönemle bu döneme bakacak olursak kadın futbolu gerçekten gelişiyor. Türkiye'de kadın futboluyla, kadın hakemliği paralel gidiyor.
PAKKAN: Kadın futbol liglerinde takım sayısı ve kalitesi arttı. Puan durumları birbirine daha yakın. Eskisi gibi 15-20 puan farklar olmuyor. Kadın futbolunda tempo yavaş olduğu için duraklamalar çok. Konuşmalar ve itirazlar oluyor. Argodan çok itiraz daha fazla.
MURATDAĞI: Kadın futbolundaki başarı bizleri gururlandırıyor. Benim yönettiğim müsabakalarda gayet saygılılar. Abla da diyorlar hocam da diyorlar. Duygularına göre hitap ediyorlar. Maçlarını kadın hakem yönetince daha rahatlar.
TİRYAKİ: UEFA ve FIFA, kadın hakemliğini çok fazla destekliyor. Biz kalabalık bir ülkeyiz. Farkındalık yaratılırsa ve destek verirlerse ilerleyen süreçte çok farklı yerlere geleceğimize inanıyorum. Bunun için eğitim şart.
"TARAFSIZLIK İLMEK İLMEK İŞLENİYOR"
- Kamuoyunda hep bir önyargı var. "Şu hakem, bu takımlı" diye. Siz ne düşünüyorsunuz?
MURATDAĞI: Hakemliğe başladığımızdan beri aynı ideallerle müsabakaları yönetiyoruz. Her zaman sahada iki renk vardır, ona göre karar veririz. Asla sevgi, sempatiyi hiçbir hakemin bir takıma duyacağına inanmıyorum. Ve çoğunu da tanıyoruz zaten. Ne böyle bir sohbete tanık olduk ne de duyduk.
PAKKAN: Hakemliğe başladıktan sonra bir futbolcu kadar, belki de daha çok emek veriyorsunuz. Sahanın içerisinde bu emeği heba edecek, boşa çıkartacak düşüncelere hiçbir hakem girmez.
ÖZÇİĞDEM: Benim de tabi ki küçükken desteklediğim, sempati duyduğum bir takım vardı. Hakemliğe başladıktan sonra hakem tarafsızdır, şöyledir, böyledir ilmek ilmek işlendi içimize. Soyutladık. Çocukluğumda sempati duyduğum takımın maçlarına defalarca çıktım ve hiçbir şey hissetmediğimi fark ettim.
"AĞABEY BANA ACİL KIYAFET LAZIM!"
- İlk maç heyecanınızı anlatır mısınız?
ÖZÇİĞDEM: Balçova'da toprak sahaydı, elimiz ayağımız birbirine dolaşıyordu. 'Kokartı taktık mı, saati aldık mı?' diye. O sırada kokart ı almamışım. Sahaya çıkmadan fark ettim tabi.
PAKKAN: U-13 maçıydı. Bildiğiniz kuralları sahada uygulamak biraz farklı oluyor. Çünkü bir karar vereceksiniz ama beden dilinizi nasıl kullanacaksınız bunları bilmiyorsunuz. O konuda zorluk çektim. Aklıma geldikçe gülerim hâlâ. Bazen taç atışını işaret ederken eliniz yanlış yeri gösteriyor.
TİRYAKİ: U-11 maçıydı. Hakem kıyafeti lazım. Ben de Özgür Yankaya'yı aradım. Ağabey bana kıyafetlerini verir misin dedim, o da tamam kardeşim ne demek tabii ki dedi. Özgür abi tabi 1.95 boyunda, yapılı. Ondan kıyafetleri aldım ama krampon da gerekiyor. Bir arkadaşımdan da krampon uydurduk, aldık. O heyecanla gittim maça çıktım.
MURATDAĞI: İlk maçıma gençler liginde yardımcı hakem olarak çıkmıştım. Çok heyecanlı ve çok mutluydum.