Trabzonspor, UEFA Avrupa Ligi H Grubu'ndaki 5. maçında deplasmanda Kızılyıldız ile karşı karşıya geldi. Sahadan 2-1 mağlup ayrılan bordo-mavililer, üst tura çıkma şansını son maça bıraktı.
SABAH Spor'un usta yazarları karşılaşmanın ardından çarpıcı yorumlar yaparken, dikkat çeken noktalara değindiler.
İşte yapılan yorumlar;
İSKENDER GÜNEN: SAVUNMA HATALARI SONUCU BELİRLEDİ
Sezon başından beri Trabzonspor'un en önemli sorunu savunmadan çıkarken kaptırılan toplar. Gruptan çıkma adına büyük önem taşıyan bir maç mutlaka puan alınması gerekliydi. Abdullah Avcı'nın sahaya çıkardığı 11 ve stratejisi doğru. Takım savunmasını öne çıkartan bir yapı, kontrollü bir oyun, topa rakipten daha fazla sahip olma anlayışı ve çabuk atak girişimlerinde bulunma.
Böyle bir oyun formatında rakip sahaya gittiklerinde direkten dönen top ve final pası yetersizliğinden pozisyonların gerçekleşmediği anlar yaşandı. Rakibin sizin ceza sahanızda pozisyon üretmediğinde savunmanızdan çıkarken Umut Bozok'un yanlış pas tercihinden gelen bir gol oldu. Sezon başından beri Trabzonspor'un en önemli sorunlarından birisi bu ama kadronuzda sonucu değiştirebilecek yetenekli oyuncularınız varsa sorunu çözme şansınız da vardır. Bu maçta da yenilen golden sonra duran toptan her zaman olduğu gibi Bakasetas ile gelen gol.
Şu gerçeği kabul etmek lazım her iki takımın kadrosunu düşündüğümüzde iki takım arasında büyük farklar var. Fakat farkı yaratmak için önde top 3. bölgeye geldiği zaman rakipten daha organize daha yaratıcı olma zorunluluğunuzda vardır. Yenilen ikinci golde ise savunmanın yerleşme hatası yanlışlığından gerçekleşti. 2-1 den sonra ise yapılan oyuncu değişiklikleri gol pozisyonu üretmek için gerekli yeterliliği sağlayamadı. Sonuç büyük bir hayal kırıklığı ve gruptan yukarıya çıkmak artık sizin elinizde değil. Ferencvaros maçında alacağınız 3 puan gruptan çıkmak için yeterli olmayabilir.
BÜLENT TİMURLENK: HAYAT VARSA UMUT DA VARDIR
Futbol ya da basketbolda Belgrad, bir deplasmandan ötesidir. Kızılyıldız'ın 60 yıllık ömrünü aslında çoktan tamamlamış efsane yıldızı Rajko Mitic'in adını taşıyan stadyum, tribünlerin sahaya uzaklığına rağmen Avrupa'nın tribün kültüründe ayrı bir yere sahiptir. Belgrad'da Kızılyıldız ve Partizan'ın kadroları ne kadar zayıf olsa da şehrin spor kültürü ve ateşli taraftar önünde oynamak zordur. Bu yüzden bu deplasmandan çıkanlara büyük saygı duyarım. Trabzon dün bunu başarabilecek kadar motive, oyuncu kalitesine sahip ve sahaya dağılımı doğru bir takımdı ama başaramadılar.
İlk sebep, set oyununda öne geçemeyen takımın kalesinde golü görmesi ve geçiş oyununda geçen sezondan beri defansa dönüşlerin hızlı olmaması. Hamsik ve Bakasetas'ın aklına eşlik edecek kanat oyuncuları sezon başında beri karın ağrısı. Bu sorun Visca dönene kadar çözülmeyecek. Gomez, Monaco maçında gördüğü kırmızıyla o gün sadece 3 puanı değil yokluğuyla da Avcı'nın elini zorlaştırdı. İlk yarıda Bardhi'nin, ikinci devrede Hamsik'in direkten dönen topları elbette futbol şansı ama Kızılyıldız'ın da teknik adam değişimi sonrasında oyununu geliştirdiğini ve liginde 15 maçta 13 galibiyet 2 beraberlikle Partizan'a 7 puan fark attığının altını çizelim…
Stankovic'ten takımı teslim alan Milos Milosevic'in kontra arayışına Gbamin ve Bartra da yardımcı oldu. Üçüncü bölgede topu kolay kaybeden Gbamin, Bukari'nin kanattaki ortasında yetersiz kalan Eren ve Pesic'in son vuruş koşusunda gerisindeki rakibi kaçıran Bartra… Deplasmanda 3 maç kaybedince son hafta ipleri elinde tutamıyorsunuz. Hayat varsa umut vardır…