UEFA Avrupa Ligi B Grubu'nda Fenerbahçe, Kadıköy'de Yunan ekibi AEK Larnaca'yı konuk etti. Baştan sona üstün bir oyun sergileyen sarı-lacivertliler, sahadan 2-0 galip ayrıldı ve grupta puanını 7'ye yükseltti.
SABAH Spor yazarları mücadeleyi değerlendirirken, çarpıcı noktalara değindiler.
Yapılan değerlendirmeler şöyle;
ÖMER ÜRÜNDÜL: CRESPO VE İSMAİL ÇOK İYİYDİ!
Fenerbahçe yüksek tempolu yoğun baskılı bir 45 dakika sergiledi. Takım presi yine üst düzeydeydi. Ama AEK Larnaca geride alan daraltan bir savunma kurgusu uyguluyor. Hücum prese takılmamak için de geride hiç pas yapmayıp ileriye doğru uzun top kullanıyorlardı. Bu yüzden Fenerbahçe sürekli yerleşmiş savunmaya karşı hücum etmek zorunda kalıyordu. 10 numara pozisyonundaki Lincoln'ün çok kenarlara hareketlenmesi Batshuayi'nin de sırtı dönük oynama özelliğinin yeterli olmayışı, yoğun baskıda pozisyon zenginliğini azaltıyordu.
Kalabalık içinde girilen bazı pozisyonlarda rakip kaleci 3 kurtarış yaptı. Gol de rakibin ileriye çıktığı bir anda defans bloklarının çizgi halinde önde yakalanmasıyla Batshuayi'den geldi. İkinci devrede Fenerbahçe yine ataktı ama ilk yarıdaki yüksek tempoda biraz düşüş başlamıştı. İki tane yüzde yüz gol kaçtı. Ama futbolda skoru garantiye almadığınız zaman üstün de oynasanız başınıza bir iş gelebiliyor.
Alioski'nin çok büyük bir hatası sonucu Larnaca, Faraj ile yüzde yüzlük bir pozisyonu kaçırdı. Takımda biraz düşüş olunca Jorge Jesus değişiklere gitti. Sonra rakibin kendi kalesine attığı golle Fenerbahçe işi bitirdi. Ben Jorge Jesus'un dün geceki takım tertibini doğru buldum. 4-2- 1-3 sistemi yapıya uygundu. Bilhassa Rossi ve Emre gibi iki kanat forveti vardı. Lincoln biraz yerini terketse de forvet arkası oynaması doğru tercihti. En iyi oyuncular kimdi diye düşünürsek, ben Crespo ve İsmail diyorum. İngiliz hakemde mükemmel bir yönetim gösterdi.
GÜRCAN BİLGİÇ: ÇEKİLİN YOLDAN
Tribünlerin sıcaklığı ile birlikte maçın havası da kendine geldi. Normalde "altı rotasyona rağmen" dememiz lazım ama "rotasyon" oyuncuları maçın kahramanı olarak alkışların efendisi oldular. İlk yarı bittiğinde kaçan pozisyonları veya Batshuayi'nin golünü yazmak var ama detayda 300'e yakın pas var.
Maçı sadece tek yönlü yapmadı İsmail Yüksek-Crespo orta sahası, Larnaca içinde çözümsüz hale getirdi. Topu geriye kapma süresinin 9 saniyelerin altına girdiği bir süreçti muhtemelen. Rakibi sürekli topun peşinde koşturdular. Direnci kırdıktan sonra da hatalar arasından üretmeye çalıştılar. Rossi'nin biraz dikkatli olması, tabelada bambaşka bir rakam yazdırırdı. Ama onun girdiği pozisyonlara da başkasının isim yazması zor. Bir başka dip not; Batshuayi-Valencia karşılaştırmasını ister-istemez yaptım. Orta saha çokça uzun top deniyor santrforlara. Valencia'nın dikkatinde top var. Defansı aşmayacaksa, topa gidiyor. Batshuayi ise bu mücadelede bekleme odasında.
Belçikalı golcü fizik olarak daha iyi görünmesine rağmen, bu rahatlık bölümünde kalırsa, Jesus'un ilk adamı olamaz. Analizciler de bunu kendisine hatırlatırlar.
Takımına inanan, teknik adamına güvenen taraftar coşkusu sahadaki her oyuncunun için ayrı bir motivasyon. Mücadeleyi görüyorlar, isteği fark ediyorlar, eskiden kaçan goller sonrasında ıslıklar gelirdi, şimdi kaçıranı alkışlıyorlar. Kalplerini görüyorlar sahada. Rennes'in son dakikalarda kazanmasıyla, biraz üzüldük ama Fenerbahçe averajının da adını koydu grup liderliğine. Hadi bakalım, çekilin yoldan…