Türkiye'nin spora ve sporcuya verdiği desteklerin en büyük yansıması Ayşe Begüm Onbaşı... Bugün 20 yaşında olan genç sporcu, 3 yaşında başladığı spor hayatına yüzün üstünde madalya sığdırdı. Haziran ayında Portekiz'in Guimaraes kentindeki Aerobik Cimnastik Dünya Şampiyonası tek kadınlarda gümüş madalyanın sahibi olan Ayşe Begüm, büyükler kategorisinde üst üste iki kez madalya alan ilk sporcumuz olarak tarihe geçti. Başarılı cimnastikçi, antrenörü Mehmet Ali Ekin ile birlikte SABAH SPOR'UN konuğu olurken şunları söyledi:
KOLEKSİYON TAMAMLANDI
"Dünya ikincisi oldum ama kendi içimdeki gücü bildiğim için birinci olamamak üzdü. Çünkü daha önce yapmıştım. İkinci olmama; 'Koleksiyonumda gümüş madalya eksiği vardı, onu tamamladık bundan sonra altına devam edebilirim.' şeklinde bakıyorum. Başarının formülü çok çalışmak, yetenek ve sevgi. Pes etmediğiniz sürece sonunda başarıya ulaşıyoruz. Yolun sonu güzel oluyor. Geçtiğimiz yılki Dünya Şampiyonası'nda 12-14 yaş aralığında Selim-Sahra-Yudum triosu bronz madalya kazanmıştı. Arın ve Eylül çifti şampiyon oldu. Federasyonumuzun ve spor bakanlığımızın verdiği destekler yadsınamaz.
ELİM ALÇILIYKEN İDMAN YAPTIM
Yarışma dönemlerinde zorluklara karşı her gün kendimi motive ediyorum. Çok fazla antrenman yapmak, ailemizden-arkadaşlarımızdan uzak kalmak, yemek yiyememek üst üste gelince tahammül sınırlarımız kalmıyor. Bunu yaşamamak için mental ve zihni canlandırma çalışmaları yapıyoruz. Elimde alçı varken idman yapmaya devam ettim. Alçı olması ya da sakatlığımın varlığı idman yapmama engel değil."
NE KADAR HAFİF O KADAR RAHAT
Yaş kategorileri değiştikçe zorluk katsayısının arttığını belirten Red Bull sporcusu, "Geçen yıl 15 kilo verdiğim dönemde en büyük destekçim antrenörümdü. Benimle birlikte kendisi de kilo veriyordu. Hiç besin almadan idman yapmak gibi bir şey aslında... Yarışmalarda ne kadar hafif olursak o kadar avantajlı oluyoruz... Kış dönemlerinde antrenmanlar azaldığı için dengeler değişebiliyor. Kadın sporcu olarak bunu yönetebilmek daha da zor" şeklinde konuştu.
'BİR EFSANE DAHA GELİYOR'
Ayşe Begüm'ün "Çalışma sebebim" dediği antrenörü Mehmet Ali Ekin de sporcusundan övgüyle bahsetti: "Ayşe, Türk kadınının çok güzel bir örneği. Hem sportif hem ailevi hem de gelecek açısından... Her podyuma çıktığımızda salon 'Ayşe Begüm Onbaşı' sesiyle inliyor. Türkçe ismini bütün tribüne söyletebilen nadir bir sporcu. Her şey bittiğinde Ayşe Begüm Onbaşı filmiyle, bu örnek karakterin birçok insana ışık olmasını istiyorum. Naim Süleymanoğlu gibi bir efsane daha geliyor. Bugün Taha Akgül ve Hamza Yerlikaya nasılsa Ayşe'nin de efsane olacağına inanıyorum ve görüyorum.
OKUL 1 ADIM ÖNDE OLMALI
20 yaşındaki Ayşe Begüm halen Gelişim Üniversitesi'nde Beden Eğitimi üzerine öğrenim hayatına devam ediyor. Eğitimle sporu bir arada yürütmenin nasıl olduğunu soruyoruz, şu cevabı alıyoruz: "En büyük destekçim ailem. Orta okulda spor-eğitim dengesini bir anda kaçırmıştım. Cimnastiğe daha çok ağırlık verdim. Burada velilerin tutumu önemli. Okul her zaman bir adım önde olmalı. O dönemlerde dersi derste dinledim. Eksiklerimi sonrasında tamamladım. İdman için Akhisar'dan Manisa'ya 50 kilometre gidiyordum. Antrenman çok vakit aldığı için yoldayken bile ders çalışıyordum. Başarının bir sorumluluk olarak değil de güzel bir hissiyat olarak yarışmada yansıması için çalışıyorum. Verdiğim emeklerin karşılığını almak paha biçilemez."
AYŞE'NİN UĞURLARI
Genç sporcuya 'Uğurun var mı?" diye soruyoruz, başlıyor saymaya; "Topuzumu sola doğru döndürüp sağa doğru dolarım. Podyuma sağ ayakla çıkarım. İdmana giderken önce çoraplarımı giyer, sonra çıkarırım. Çorapları bir kez daha giydikten sonra ayakkabılarımı giyerim. Nazar boncuğum var bir de…"