30 yıllık spor gazeteciliği hayatımda Premier Lig'in şampiyonluk maçını da çıplak gözle izlemek nasip oldu. Gururumuz İlkay Gündoğan'ın iki golle başrolünü oynadığı maçta son 15 dakikada Gerrard'ın Aston Villa'sı karşısında
muhteşem bir dönüşle skoru 2-0'dan 3-2'ye getirmek bu şampiyonluğu efsaneler arasına yazdırdı. İlkay'ı Guardiola omuzuna alıp stat çevresinde 2 tur atsa yeridir...
Ancak City'liler Etihad'ın çevresindeki efsanelerin heykellerinin yanına İlkay ve De Bruyne'yi de yakında koyarlar. Guardiola'ın takımı ilk 70 dakika iyi savunan Aston Villa'yı aşamadı. Sağ kanadı çökmüş, Cancelo yokları oynarken 70'te ikinci golü yiyen City moralmen bitmiş üzereyken sahneye Bernardo Silva'nın yerine İlkay çıktı.
Taktisel değişiklik bu hamleyle geldi. İlkay kendi mevkisine, orta üçlünün soluna girerken De Bruyne merkeze kaydı.
İlkay da 30 dakikada muhteşem oyun ve iki golle hem stadı hem İngiltere'yi salladı. Yerinde duramayan Pep ile birlikte tribünler sahaya doluştu. Zaman o an dondu.
Bu gözler kırılan direkleri, kesilen fileleri ve çılgınca sevinen City'lileri gördü. FA Cup ve Şampiyonlar Ligi'nden sonra bu maçta da veda olsaydı taraftarın halini ve Pep'in durumunu tahmin etmek zor... Bir futbolsever olarak maçtan keyif aldım, İlkay'la da gurur duydum.