Türkiye olarak 2000'li yıllardan sonra Portekiz futboluyla çok yakınlaştık. Pereira, Carvalhal gibi teknik adamlar; Quaresma, Nani, Pepe birçok yıldız isim ligimizde görev aldı. Yine Porto'dayız. Bu sefer Portekiz'e karşı Dünya Kupası play-off'unda Dragao Stadı'nda karşı karşıya geleceğiz.
Ülkeyi, özellikle Porto'yu bu maçın ateşi sarmış durumda. Gazetecisinden, taraftarında kadar herkes kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.
"Türkiye'yi geçeriz, bize İtalya'yı sorun" havasındalar. Ancak şunun altını çizelim ki İrlanda ile beraberliği, ardından liderliği kaybettikleri Sırbistan yenilgisini sorunca da içlerinde büyüttükleri Dünya Kupası'na gitme hayali sarsıntıya uğruyor. Futbol takımının da bu duyguyu yaşadığını düşünüyorum. Ülkenin en büyük ve en etkili gazetelerinden biri olan
A Bola, Türkiye'yi, Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı ile yaptığı röportajla anlamaya çalışırken analiz sayfalarında bolca kaybedilen Sırbistan maçına vurgu yapılarak
"5'li savunmaları aşma konusunda zorlanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
ERKEN ELENİŞİN GERİLİMİNİ YAŞIYORLAR
PORTEKIZ çok güçlü bir takım. Ronaldo, Bruno Fernandes, Moutinho, Bernardo Silva gibi Avrupa futboluna yön veren yıldızları ile ne kadar güçlü, ne kadar iddialı olsa da iç dünyalarında
son Dünya Kupası ve son Avrupa Şampiyonası'ndan erken elenmiş olmanın gerilimini de yaşıyorlar. 5. kez geldiğim Porto'da yine halkın arasındaydım. Vaktimin önemli bir bölümünü Dragao Stadı'nda geçirdim. Quaresma ile yurt dışına Figo'nun bir organizasyonuna gittiği için görüşemedim ama Porto'nun kaleci antrenörü eski Beşiktaşlı Runje ile görüşeceğiz. Bu maça Portekiz ve Türk medyasının yanı sıra Avrupa'dan da ilgi var. İtalyan gazeteciler de maçı takibe almışlar. Ve Portekiz'de sorulan soru şu; "
Acaba Ronaldo, Pepe gibi yıldızlar son kez Dünya Kupası'na gitme şansını elde edebilecekler mi?"
MİLLİLERDEN 5-4-1 DİZİLİŞİ BEKLİYORUM
50 bin kişilik bilet tükenmiş durumda. Bu maça gelirken iki konu öne çıkıyor.
1- İrlanda ve Sırbistan'ın üçlü görünümlü 5'li savunmayla Portekiz'i durdurduğu gerçeği bize nasıl bir dokunuş yaptıracak? Acaba Stefan Kuntz, 4'lü savunmadan 5'li savunmaya geçecek bir anlayış gerçekleştirecek mi? Kuntz, son yaptığımız röportajda
"Portekiz'e hazırız" demişti. Bu açıdan bakınca 5-4-1 gibi bir diziliş bekliyorum. Oyun içinde değişik taktikler uygulayacaktır. Dorukhan'ın Trabzon'daki sağ bek performansını da merak eden bir teknik adam acaba, Sırbistan taktiğini sahaya sürer mi, oyun içindeki gidişata göre de hamle yapar mı? Bunu hep birlikte göreceğiz.
Çünkü Sırbistan 5'li savunma ile başlayıp Portekiz'i durdurduktan sonra rakip defans üzerine yapılan prenslerle arkadan gelen oyunculara yol açan bir taktik izlemişti.
BURAK, CENGİZ VE KEREM'E YOL AÇACAK
2- Stefan Kuntz'un idmanlardaki en büyük uyarısı ikinci bölgede yere düşen her topun başında olmak. Özellikle Bernado Silva, Jota, Bruno Fernandes ve Guedes'in dönmelerine fırsat vermeden set oyunu oynamak.
Orta sahada oyunu kilitleyip Burak'tan ziyade Cengiz ve Kerem'i kaçırarak sonuç elde etmek. Burak'ı da o bölgede Fonte ve Danilo Pereira'nın arasında çapraz koşular yaparak ikilinin dengesini bozmak ve arkadan gelenlere alan açmak. Değerlendirmemi Kuntz'un sözleriyle tamamlayım;
"Her zaman favoriler kazanmaz. Futbolda mucizelere inanırım. Çok çalışarak ve savaşarak mucizeyi çağırabilirsiniz." Bahtın açık, şansın bol olsun Türkiyem…