İspanya'da Barcelona karşısında 0-0 beraberlikle ayrılan Galatasaray, kar yağışı sebebiyle İstanbul'a gelemedi, İzmir'e inmek zorunda kaldı. Pazartesi NEF Stadı'ndaki maçın ertelenmesini talep eden G.Saray'a Beşiktaş'tan "Biz ülkemizi temsil ederken çok sıkışık fikstürlerden çıktık" yanıtı geldi.
İspanya'da bir idman yapan ardından da zorunlu olarak İzmir'e hareket eden sarı-kırmızılılar, Beşiktaş maçının hazırlıklarına ise burada devam etme kararı aldı.
G.SARAY, BARCELONA MAÇINI GEREKÇE GÖSTERDİ
G.Saray yönetimi de yoğun yağış nedeniyle ertelenen diğer ligler gibi Süper Lig'in de bu hafta durmasını isterken, 14 Mart Pazartesi günü oynanacak olan Beşiktaş derbisinin 10 gün sonra oynanabileceği vurgulandı. Bu konuda TFF'nin kapısını çalan G.Saraylı idareciler, 17 Mart'ta İstanbul'da oynanacak Barcelona maçının öneminin de altını çizdi.
TFF: "BEŞİKTAŞ KABUL EDERSE ERTELERİZ"
TFF, "Beşiktaş'la konuşun. Onlar kabul ederse erteleriz" yanıtını verdi. G.Saray'ın bu isteğine karşılık Beşiktaş ise maçın oynanmasından yana tavır koydu.. Beşiktaş Asbaşkanı Emre Kocadağ, "Biz ülkemizi temsil ederken sıkışık fikstürlerden çıktık. Bize gelen resmi bir erteleme talebi olmadı. Hava şartları izin verirse pazartesi günü derbiyi oynayacağız. Bu konuda tavrımız net" sözleriyle ertelemeye karşı çıktı.
GALATASARAY SPOR KULÜBÜ BAŞKANI BURAK ELMAS'TAN BEŞİKTAŞ'A YANIT!
Biz kimseden 'torpil' istemiyoruz, oynanabilmesi halinde ezeli rakibimizi pazartesi günü Ali Sami Yen'de 'aslanlar' gibi bekliyoruz!
Burak Elmas: Başvurumuzun ardından bazı Beşiktaş yöneticilerinin ve taraftarlarının, konuyla ilgili olumsuz görüş bildirdiğini görüyorum, takip ediyorum.
Belki de kendilerine göre haklılar… Ama biz de haklıyız.
14 Mart 2022 Pazartesi günü oynanması planlanan Galatasaray-Beşiktaş maçının ileri bir tarihe ertelenmesiyle ilgili başvurumuzu, 11 Mart 2022 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu'na ilettik.
Başvurumuzun ardından bazı Beşiktaş yöneticilerinin ve taraftarlarının, konuyla ilgili olumsuz görüş bildirdiğini görüyorum, takip ediyorum.
Belki de kendilerine göre haklılar… Ama biz de haklıyız.
Haklılığımızın nedeni, sadece Galatasaray'ın bu süreçten zarar göreceğine inanmamız değil.
Çekinmemiz hiç değil… Bunu söylemeye bile gerek yok.
Haklılığımızın nedeni;
Bu süreçten en zararlı çıkacak tarafın Türk futbolu olacağından emin olmamız.
Çok kez söyledik...
Türk futbolunda bazı şeylerin değişmesi gerek.
Evet belki değişmemek en kolayı ama değişmemeyi tercih ettiğimizde, nelerle karşılaştığımızı son 20 yılda hep birlikte gördük.
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş fark etmez…
Son 20 yılda, Türk futbolu olarak sürdürülebilir bir başarımız var mı?
Sorumlusu kim?
Hata kimde?
Hata hepimizde…
Hata, bir başvurunun nedenlerini bile görmeye çalışmadan, intikam motivasyonuyla hareket etmekte…
Hata, bir takımımız Avrupa'dan elendiğinde, ona Türk futbolu için teşekkür etmektense, atışmayı tercih etmekte…
Bunu söylerken, çuvaldızı kendimize batırdığımızı da fark etmişsinizdir.
Yıllardır, 'ezeli rekabet' söylemine sığınıp birbirimizi ayağımızdan tutup aşağı çektik.
Ligimizin, futbolumuzun, kulüplerimizin geldiği yer ortada.
Bir de farklı bir yol deneyelim…
Evet, rekabet heyecan verir ama centilmenlik 'iyileştirir'. Ve aynı iyilik gibi, centilmenlik de bulaşıcıdır.
Sizlerin de bildiği gibi, Türkiye Futbol Federasyonu, ikinci ve üçüncü lig müsabakalarının tamamını erteledi. Yine aynı şekilde Türkiye Basketbol Federasyonu da basketbol karşılaşmalarında erteleme yoluna gitti. Kamu ve özel sektörde mesai kısıtlamalarına gidilirken, okullarda 'şimdilik' pazartesi gününe kadar eğitime ara verildi.
Bu noktada ertelemeyle ilgili başvurumuzda söz sahibi olan herkese şunu hatırlatma görevini kendimde hissediyorum.
Bundan 8 ay önce, Sayın Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı, değişmemesi gereken ve Finansal Eşit Rekabeti sağlamaya yönelik ana kuralı "Türkiye'yi Avrupa'da temsil ediyoruz. Biraz torpile ve kayrılmaya ihtiyacımız var, limitlerimizde hoşgörüye ihtiyaç var." sözleriyle talep etti ve ülke puanı hedefi ile bu kuralların bozulmasında hiçbir mahsur görmedi.
Kurallara uyma samimiyeti önemlidir.
Namağlup bir şekilde Avrupa'da mücadele etmeye devam eden Galatasaray'ın torpile de kayrılmaya da ihtiyacı yok!
Bu noktada bizi yanlış anlamışlar…
Bizim, ülke puanını yükselterek Türkiye'ye +1 kontenjan sağlama savaşımızı anlamamaları normal…
Çünkü kendileri, "Ülke puanı, ülke puanı" diye başladıkları sezonda, bırakın puan almayı, Avrupa'da gol bile atamadılar.
Avrupa'da kazanmayı unuttukları gibi Galatasaray'ı da tanımıyorlar.
Bu erteleme başvurusunun asıl sebebi;
- Çok sayıda lig müsabakasının ertelenmesine sebep olan, İstanbul'da hayatı durduran olağanüstü hava koşullarıdır.
- Yoğun kar yağışının getirdiği bu olağanüstü koşullarda, hiçbir zeminin 3 günde 2 maçı kaldıramayacağının gün gibi aşikar olmasıdır.
- Kaldı ki asıl sorun, takımımızın hala İstanbul'a ulaşamama sorunudur… Yani perşembe gecesi Camp Nou'da Barcelona'ya karşı akılcı ve belirleyici bir mücadele sergileyen takımımızın şu an itibarıyla hâlâ İstanbul'a dönememiş olması; gün içinde de dönüşünün mümkün gözükmemesidir. Mevcut koşullar içinde pazar günü evine; yani İstanbul'a dönüp dönemeyeceği de şu an için belli değildir.
- Adil rekabet ortamının, bizim dışımızdaki sebepler yüzünden ortadan kalkmasıdır.
- Türk futbolu için, Avrupa arenasında son yılların en önemli mücadelesi öncesi, takımımızın o maça yüzde 100 hazırlanabilme arzusudur.
Başvurumuzda da belirttiğimiz gibi;
Türk futbolu olarak içinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde, Avrupa Ligi'nde elde edeceğimiz her başarının, ülke puanımız için paha biçilemez bir değeri vardır.
Çeyrek final, hatta olası bir final yolculuğu tüm milletimize büyük umut, güven ve moral verecektir.
Ve tüm bunların ötesinde, bu başvurunun ilgili taraflarca kabul edilmesi, yıllardır özlemini çektiğimiz centilmenlik ve dayanışma iklimine tarifsiz bir katkı sunacaktır.
Türk futbolunda 'değişim', 'dönüşüm', 'temiz sayfa' sözlerinin en fazla kullanıldığı dönemdeyiz.
Ve şimdi bu sözlerin samimiyet testinden geçiyoruz.
Diğer yandan, başvurumuz kabul edilmezse de çıkar aslanlar gibi oynarız.
Hiç sorun değil.
Ve emin olun ki; kızmayız, kin gütmeyiz.
Yarın, benzer bir durum geliştiğinde, Türk futbolunun Galatasaray'ın iradesine ihtiyacı olduğunda, hiçbir şey olmamış gibi; ülkemizin, Türk sporunun, ebedi dostlarımızın yanında saf tutarız.
Rakiplerimiz Avrupa'da başarılar kazandığında, heyecanlarını, mutluluklarını paylaşırız. Ülkemize yaşattıklarıyla gurur duyarız.
Bu kurucularımızdan bize miras kalmış; bugüne kadar bu bayrağı gururla taşımış efsane başkanlarımızın bizlere öğrettiği Galatasaray değerlerinin bir gereğidir.
117 yıldır, Galatasaray'ı var eden de bu değerlerdir.
Altını tekrar çiziyorum:
Biz kimseden 'torpil' istemiyoruz… Bizi biraz kayırın da demiyoruz; gölge etmesinler yeter diyoruz!
Geldiğimiz noktada, oynanabilmesi halinde ezeli rakibimizi pazartesi günü saat 20.00'de Ali Sami Yen'de, Nef Stadyumu'nda 'aslanlar' gibi bekliyoruz!
Saygılarımla,
Burak Elmas
SABAH Spor'un usta yazarları Levent Tüzemen ve Ali Gültiken, Galatasaray'ın erteleme talebi hakkındaki görüşlerini dile getirerek çok çarpıcı ifadeler kaleme aldı.
LEVENT TÜZEMEN: EBEDİ DOSTLUĞA ZARAR!
Galatasaray, Beşiktaş karşılaşmasının ertelenmesini İstanbul'daki yoğun kar koşullarından dolayı istedi. Beşiktaş'ın bu konuda yardımcı olmaması bence çok şık durmuyor.
Geçmişte kendi erteleme taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle Beşiktaş da G.Saray'ın talebine karşı çıkıyor. Oysa Galatasaray talebini Beşiktaş'a yapmadı, Türkiye Futbol Federasyonu'na sundu. Kararı federasyon verecek. Ülke puanı önem taşıyorsa Galatasaray'ın talebine TFF'nin sıcak bakması mantıklı olur.
"BEŞİKTAŞ'IN KARŞI ÇIKMASI EBEDİ DOSTLUĞA ZARAR VERİR"
Beşiktaş'ın erteleme talebinde kar yoktu. Dostane bir yaklaşım iki kulüp arasındaki ilişkileri güçlendirir. Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın yorgunluğunu fırsat olarak kullanmaya çalışması, maçın tehirine karşı çıkması ebedi dostluğa zarar verir.
ALİ GÜLTİKEN: BU İSTEK MANTIĞA TERS!
Türkiye'de bu alışkanlıktan bir türlü vazgeçemiyoruz. Ne zaman Avrupa kupaları gündeme gelse arkasından hemen oynanacak maçın iptali gündeme geliyor. Maalesef bu alışkanlıklarımızı da hiç terk etmiyoruz. Aynı tekrarlar sürekli önümüze geliyor.
"YURT DIŞINDA OYNAYAN HER KULÜP, DÖNÜŞÜNDE BU TALEBİ ORTAYA KOYUYOR"
Oynanan maçtan sonra 4 günlük bir süre var ki bunun yeterli olduğunu futbolun içerisinde olan herkes bilir. Bu yorumu da Galatasaray'dan bağımsız yapıyorum. Türkiye'de takım fark etmiyor. Yurt dışında top oynayan her kulüp, dönüşünde mutlaka bu talebi ortaya koyuyor.
Bence futbolun mantığına da lig, Avrupa, Türkiye Kupası maçları takvimine de ters bir şey. Avrupa, Süper Lig ve Türkiye Kupası maçları fazla geliyorsa o zaman federasyon bundan sonra takımların yalnızca 7 günde bir maç oynayacağı bir tartışmayı da gündeme getirmesi gerekiyor.