GÜRCAN BİLGİÇ
G.Saray için Göztepe maçı Allah'ın bir lütfu gibi oldu. Bu galibiyetle stratejik olarak da kazandılar ama bu mücadele kaosu bitirmez, sadece nefes aldırır
LEVENT TÜZEMEN
Domenec Torrent, Galatasaray'ı büyük bir takım gibi oynatmıyor. Yönetimi uyarıyorum, onunla yola devam etmek takıma ihanet olur
BÜLENT TİMURLENK
Bu saatten sonra Gomis liderliği alır, saha içinde ve dışında golleriyle ve aklıyla takımını taşır. Sezon sonunu görse bile Torrent yeni sezonda olmaz
SORU: Galatasaray kazanırken öldü öldü dirildi adeta. Bu galibiyet sarı-kırmızılı takıma biraz huzur getirir mi? Yoksa kaos devam eder mi?
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray, Göztepe galibiyetiyle derin bir
nefes aldı. Resmen karantinadan çıktı. Bu galibiyet, zafer sarhoşluğuna
neden olmamalı.
Başkan Burak Elmas ve Işıtan Gün'ü uyarmıştım, G.Saray, Göztepe'yi Domenec'in oyun anlayışıyla değil VAR hakeminin doğrularıyla yendi. Domenec,
G.Saray'ı büyük bir takım gibi oynatmıyor, orta sıralarda oynayan
bir İspanyol takımı gibi yönetiyor. Domenec ile yola devam etmek,
G.Saray'a ihanet olur. Çünkü hocanın bilgisizliği, vizyonsuzluğu,
oyuncu seçimi ve oyuncu değişikliklerinin ne kadar yetersiz olduğunu
Göztepe maçında bir kez daha gördük. Üstelik G.Saraylı
oyuncuların Nelsson'un attığı golden sonra kulübeye
gitmemeleri, hocaya inanmadıklarının bir göstergesidir.
Çünkü Domenec, Kayseri maçında futbolcuları
küçülten bir ifade kullanmıştı.
Sırtını döndüğü Gomis, oyuna girdikten sonra liderliği ve hırsıyla arkadaşlarını ateşledi,
kritik iki penaltıyı soğukkanlı vuruşlarla gole çevirdi, başka bir oyuncu olsaydı o penaltıları atarken ayakları titrerdi.
GÜRCAN BİLGİÇ: Maçın gidişatına
baktığımızda Allah'ın bir lütfu
gibi oldu. "Her şey bitti" derken,
uzatmalarda iki penaltı geldi. Bu maç özelinde
detaylar değil, kazanmak önemliydi.
Zaten oyuncuların ruh hali de
ortadaydı. Puan sıralamasında
Göztepe'nin altına düşeceklerdi,
bu galibiyetle stratejik olarak
da kazandılar.
Oyun gücü olmadığı sürece kaos da bitmez. Sadece nefes aldılar.
FATİH DOĞAN: Galatasaray için bu galibiyet yoğun
bakımdaki hastaya serum takviyesi gibi. Adına ister moral
deyin, ister can suyu deyin ama alınan 3 puan şampiyonluğa
oynayan bir takımın aldığı 3 puandan çok daha kıymetli.
Ancak bunun huzur getirebilmesi için sürdürülebilir galibiyetlere ihtiyacı var. Maçın da sancılı, tartışmalı ve gelgitlerle dolu
bir karşılaşma olduğu düşünülürse G.Saray'a bakıp bu mücadele
üzerinden umut tacirliği yapmak polyannacılık olur. G.Saray, psikolojik
düşüşü durdurmuştur, o kadar! Şimdi yönünü yukarıya
çevirmek zorunda. Aksi takdirde tarihinde pek yaşamadığı
gerilimleri, kaygıları yaşayabilir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray açısından çok önemli
bir maçtı. Yine istenilen iyi bir futbol sergilenmedi. Teknik
direktör Torrent'in ilk 11'de büyük hatası vardı.
Ama son 5 dakikaya yenik durumda giren Galatasaray'ın 2 penaltıyla maçı galip bitirmesi ve çok önemli bir 3 puan alması korkulu rüyayı sona erdirdi. Galatasaray'ın en büyük eksikliklerinden bir tanesi
lider oyuncudur. Bu sorun da Gomis ile çözüldü.
SORU İŞARETİ GİTTİKÇE BÜYÜYOR
BÜLENT TİMURLENK: 2022'de galibiyeti olmayan Galatasaray'ın iyi futbolu sorgulamadan önce 3 puan alması gerekiyordu. Başka türlü de kafalarını kaldıramazlardı.
Bu yüzden İzmir'den 3 puanla dönmeleri Ç.Rizespor maçına direkt etki edecek. Ancak Torrent'in sahaya çıkardığı 11'in ne yerleşimi ne de 60 pas yaptığı ilk yarının ardından hiç değişiklik yapmaması, adının yanındaki soru işaretini büyütmeye devam ediyor. Bu saatten sonra Gomis liderliği alır, saha içinde ve dışında golleriyle ve aklıyla takımını taşır.
Sezon sonunu görse bile Torrent yeni sezonda olmaz.
VAR TÜRK HAKEMLERİNİ TEMBELLİĞE İTTİ
SORU: Göztepe-G.Saray maçına VAR damga vurdu. Futbolseverler "İyi ki VAR'dı" dediler. Siz nasıl yorumluyorsunuz konuyu?
LEVENT TÜZEMEN: VAR sistemi
Türkiye'deki hakemleri rehavete ve tembelliğe itti.
Sahadaki hakemler maçı nasıl daha iyi yönetirim,
pozisyonlara nasıl yakın olmalıyım gibi bir sorumluluk
içinde olmuyorlar.
Hata yaparsam VAR düzeltsin diyorlar. Göztepe-G.Saray maçını
Arda Kardeşler değil VAR'daki Mete
Kalkavan yönetti. MHK artık VAR'a çapsız
hakemleri değil Kalkavan gibi tecrübeli
ve sorumluluk alacak hakemleri
oturtmalı ve ücretini de maç yöneten
hakem gibi ödemeli.
GÜRCAN BİLGİÇ: Dört penaltının üçü VAR'dan geldi ve sonucu direkt etkiledi. Göztepeliler Arda Kardeşler'e kızıyor ama Mete Kalkavan ile birlikte müthiş iş çıkardılar. Kural varsa uygulayacaksınız.
Aynı dakikada iki penaltı verilmez diye bir şey yok. Hata yapan bedelini de ödeyecek. MHK, bu sistemi doğru kullanmayan üç-dört hakemi uzun süre kızağa çekmişti.
Şimdi daha cesur ve kararlı davranıyorlar.
BÜLENT TİMURLENK: Önceki gün VAR'ın doğru müdahalelerini izledik. Ancak VAR odasında inisiyatif almayan, sahadaki tecrübeli hakemi çağırmaktan korkan hakemler de var.
Elle oynama pozisyonlarında hakemin görüş açısı kadar bazen kolun çarptığı yerin santimlerle bile ölçüldüğü pozisyonlar var. Göztepe-Galatasaray maçında iki tarafın da VAR'dan şikâyetçi olacağını sanmıyorum. Ama bu Arda Kardeşler'in yetersiz bir hakem olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
FATİH DOĞAN: VAR sistemini baştan beri destekliyorum. Ancak suçu teknolojiye atıp VAR'ı kötülemek, onu kullanamayan kişilere odaklanmak konuyu menzilinden çıkarmak demektir. İnsan kalitesini, hakem becerilerini yükselttiğiniz zaman VAR'ın da nasıl bir adalet mekanizması olduğunu görerek VAR iyi ki Türkiye'ye gelmiş diyeceğiz.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Her zaman VAR'ın önemli olduğunu vurguluyorum. Ama bir de açıklık getiriyorum; doğru kullanmak şartıyla. Göztepe-Galatasaray maçındaki tüm VAR kararları doğru.
Tersten olaya bakalım. VAR olmasaydı hakem Arda Kardeşler 3 penaltıyı atlamış, bir tane de yanlış penaltı düdüğü çalmış olacaktı.
TRABZONSPOR'DA GEVŞEME OLMAZ
SORU: Trabzonspor şampiyonluğunu ne zaman ilan eder? Bu konuda bir öngörünüz var mı?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Ben bugünleri görüp ligin 16. haftasındaki
bir yazımda matematiksel hesapları bir kenara bırakıp
Trabzonspor'un şampiyon olacağını öngörmüştüm.
Trabzonspor en erken sürede şampiyonluğunu matematiksel
olarak ilan eder. Tabii ki bunun için 'Nasıl olsa bu iş bitti'd eyip
takımda genel bir gevşeme olmazsa. Olacağını da sanmıyorum.
BÜLENT TİMURLENK: Matematik bir gün
'Trabzonspor şampiyon' diyecek. Ben işin
güzel sanatları tarafındayım.
Uğurcan, Nwakaeme, Visca… Bu yıldızları sahnede izlemek gibisi yok. Herkes keyfini çıkarsın.
LEVENT TÜZEMEN: Mart
sonunda Trabzonspor şampiyonluğunu
ilan edip tarihe geçer.
FATİH DOĞAN: Trabzonspor psikolojik
olarak şampiyonluğunu ilan etti.
İlan maçı ise en yakın rakibi Konyaspor'u
2-1 mağlup ettiği karşılaşmaydı. Ayrıca
Trabzonspor, Visca gibi bir hücum gücünü,
Puchacz gibi soluna merhem olan bir oyuncuyu,
Kouassi gibi bir virtüözü ve 6 potansiyelli genç oyuncuyu kadrosuna
kattığı gün psikolojik üstünlüğünü ilan etmişti.
GÜRCAN BİLGİÇ: Kalitelerinin üstüne mücadeleyi ve
aklı da eklediler. Puan farkının rahatlığını hiçbir oyuncuda görmüyorsunuz.
Olası puan kayıplarını onaracak avantajları da var.
Benim gözüm ikincilik mücadelesinde. Konya, Adana Demirspor ve Başakşehir.. Esas rekabet orada.
KARANLIK SEZONUN IŞIĞI ARDA GÜLER!
SORU: Fenerbahçe bu hafta Arda Güler ve Çağtay Kurukalıp'ı konuştu. Takımın teknik analizi arka planda mı kaldı?Fenerbahçe iyi yolda mı yoksa her şey aynı mı?
GÜRCAN BİLGİÇ: Hatay karşılaşmasına
dokuz rotasyon ile çıktı
İsmail Kartal. Slavia mücadelesine sakladı
oyuncularını. Fenerbahçeliler
maçı sadece bu iki oyuncu için seyretti.
Karanlık sezonun ışıltısı Arda Güler oldu. Zamanlama olarak da
çok doğru bir maç seçilmişti. Slavia
Prag'ı elerlerse, tekrar taraftarlarına
bir hedef ve umut
vermiş olurlar.
Arda Güler'in performansı kalan maçlarda
Fenerbahçe taraftarını daha hoşgörülü
ve iyimser yapacaktır.
FATİH DOĞAN: Arda Güler,
F.Bahçe'nin yüksek dozajlı antibiyotiği
gibiydi. Kaybolan umutlar, kararan
şampiyonluk hayalleri, zevk vermeyen
oyun, boşalan tribünler
yani özetle, karanlık bir tünele girmiş
F.Bahçe'de Arda, tünelin ucundaki
ışık gibi bu karanlığı aydınlattı.
F.Bahçe teknik analizinin geride kalması
gayet normal.
Çünkü bazen bu tür kaotik durumlarda bir umuda, bir dala tutunursunuz. Arda ve Çağtay, F.Bahçe taraftarının
tutunduğu umut, yüzlerinde bıraktığı
gülümsemenin adıdır.
BÜLENT TİMURLENK: Hatay maçından akılda kalan elbette ki Arda ve Çağtay'ın ortaya koydukları performans. İsmail Kartal'ın 11 tercihlerine katılmıyorum.
Takıma bugüne kadar da bir çıta atlattığına inanmıyorum. Yetenek, akan su gibidir, önünde durulmaz. Arda sıra dışı bir yetenek. Top sürerken yere bakmayan, arkadaşına pas alternatifi yaratırken vücudunu iyi pozisyonlayan, yüksek öz güvene sahip, pırlanta gibi bir çocuk. Sezonun geri kalanında her maçın son düdüğünü görmese de her maça başlamalı. Fenerbahçe Ferdi'yi de Çağtay varken sol bek kullanmaktan vazgeçmeli ve ona sol açıkta forma vermeli.
FAZLA ÖVGÜ YORAR
LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe oyun olarak göz kamaştırmadı. Taraftar sahada iyi oynayan oyuncu göremeyince iki genç yıldız Çağtay ve Arda'nın ortaya koyduğu futbolla mutlu olmaya çalıştı. Bu iki genç yetenek F.Bahçe'nin geleceği olacaktır.
Ama Arda ve Çağtay'ı bir maç sonunda göklere çıkarmak çok yanlış. Çünkü genç oyuncular kendilerine sunulan övgüyü kaldıramayabilirler ve üzerlerinde oluşan baskının altında ezilebilirler. Arda ve Çağtay'ı alkışlayalım, iyi oynadıklarını söyleyelim ama maçın önüne koymayalım yoksa bu iki genci kazanmak yerine kaybedebiliriz.
ÖMER ÜRÜNDÜL: F.Bahçe'de genel oyun yapısında değişen bir şey yok. Başka oyunculardan ışık gelmeyince doğal olarak gözler genç oyuncular üzerine çevrildi. Ben, İsmail Kartal'ın ilk çıktığı maçtan sonraki köşe yazımın başlığında ''İsmail hoca gençleri oynat'' demiştim.