SORU: Trabzonspor, Visca'yı transfer ederek rakiplerine büyük bir fark attı. Boşnak oyuncu golleriyle bordo-mavili takımı taşıyor. Artık her kesim Trabzonspor'un şampiyonluğa çok yakın olduğunu düşünüyor. Siz neler söylersiniz?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Visca
daha Trabzonspor'da oynamaya
başlamadan önce gazetemde
ufak bir köşe yazısı
yazdım: 'Visca hem
golcü hem
asistçi
hem
de defansif görevlerine itibar eder. Kendine iyi bakan, istikrarlı
grafik çizen bir profesyonel. Bu yüzden Trabzonspor önemli bir
transfere imza attı.'
Ben Trabzonspor'un şampiyonluğunu ligin 16. haftasında en erken kutlayan kişiyim. Tabii
ki matematiksel olarak çok erkendi ama bu görüşüm için iki
neden vardı. Birincisi; Trabzonspor'un iyi ve alternatifli kadroya
sahip olması, Abdullah Avcı'nın işini başarasıyla yapması. İkinci
neden de İstanbul'un üç büyüklerinin kötü durumuydu.
LEVENT TÜZEMEN: Sezon başından itibaren nokta
transferler yapan Avcı, şampiyonluk konusunda rakiplerine
en büyük darbeyi Visca'yı transfer ederek vurdu.
Yıllarca 3 büyük kulübün peşinden koştuğu Visca, son 3 maçta Trabzonspor'a 9 puan kazandırarak şampiyonluk kupasını tutmasını sağladı. Visca gibi büyük bir güç sadece
skora etki etmiyor, Nwakaeme, Bakasetas, Cornelius, Hamsik
gibi oyuncuların daha rahat ve etkili oynamalarını sağlıyor.
TRABZONSPOR BURADAN KAYBETMEZ
FATİH DOĞAN: Visca adeta şampiyonluğun anahtarıydı. Hem tecrübesi hem iş bitiriciliği hem kalitesi hem de şampiyonluk stresini kaldırabilme tecrübesi takıma yansıdı. Rakip Konyaspor karşısında attığı iki gol şampiyonluk yolundaki en büyük ve en kritik engeli kaldırdı.
Geçtiğimiz yıldan bu yana doğru transferler ve doğru hamlelerle şampiyonluğun şifresini kademeli olarak çözen Trabzonspor, Visca ile son şifreyi de çözdü. Trabzon'un bundan sonra şampiyonluğu kaybedeceğini düşünmüyorum.
GÜRCAN BİLGİÇ: Trabzonspor'un ilk 20 maçına damga vuran oyuncusu Uğurcan'dı. Şimdi ise Visca ile sorunlarını çözmeye başladı. Konya maçı tüm takım adına bir sanat eseriydi.
Defansifofansif, gireni-çıkanı elinden gelen her şeyi tam anlamıyla yapan bir takım vardı. Visca sadece puzzle'ın eksik parçasıydı sanki. Doludizgin şampiyonluğa koşuyorlar. Buna inanıyorlar ve şampiyon gibi de oynamaya başladılar.
BÜLENT TİMURLENK: Avcı, Başakşehir ile şampiyonluğu kaybettiği sezonun devre arasında stoperlerden Manuel da Costa satılmış, Epureanu da sakatlanmıştı. O günlerden çıkan tecrübe, kadro derinliği için transferde doğru adamı bulmaktı. Devre arası Visca transferinde en önemli etken bence Avcı'nın takımının kolay maç çözememesi üzerine oluşan fikriydi. İki gol ortalaması üzerine çıkmayan takım az gol yese de özellikle evinde gol gördüğü maçlarda kayıp yaşamıştı. Bu yönüyle Visca gibi atan ve attıran oyuncuyu almak doğru karardı.
G.SARAY'I TÜRBÜLANSA SOKTU!
SORU: G.Saray aldığı bir puana da sevinir hale geldi. Yönetim ile Torrent arasında bazı oyuncuları oynatmadığı için sıkıntı olduğu söyleniyor. Şu an G.Saray Başkanı olsanız neler yapardınız?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray Başkanı
olsaydım zaten Fatih Terim ile yolları ayırmazdım.
Torrent için işe başlamadan görüş bildirdim:
'İspanyol modelini G.Saray'a uygulatmak harakiri yapmaktır.' Bunun yanında garip değişikliler de
yapınca iş bu hale geldi. İki örnek vermek gerekirse; maçın oratsında
Aytaç ile birlikte 3'lü defansa geçmek ve Kasımpaşa maçındaV an
Aanholt ve Alpaslan'ı orta sahada görevlendirmek.
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray Başkanı olsaydım, 3 şeyi acilen
gündeme koyardım.
1-"Biz hocaların görevi, takımı ceza alanına
getirmektir. Gol atmak oyuncuların işidir" sözünü sarf eden Torent
ile anında yolları ayırırdım. Bir teknik adam oyuncusunu taraftarın
önüne atamaz. Torrent demek istiyor ki 'Oyuncularım yetenekli
değil.'
2-Sezon başından beri G.Saray'ın iyi bir 6 numaraya ihtiyacı
vardı. Devre arası Pulgar transfer edildi. O Pulgar Alanya'da maçtan
evvel
'Fizik olarak hazırım' dedi ama Torrent 11'de yer vermedi.
Taraftarın önünde de 11'e koymayıp yerli oyunculara takıldığın ısöyledi.
Yöneticiler şu yorumu yaptılar: 'Pulgar'ı oynatmak için Halil'i,
Ömer Bayram'ı, gerekirse Semih'i de kullanabilirdin'.
Bunu akıl edemeyen hocayla devam etmezdim. 3-81'de Pulgar'ı oyuna
alan, savunmaya kapanan Kayseri'ye karşı Mohamed-Gomis ile birilkte
oynamayı akıl edemeyen hocayla hemen yolları ayırırdım.
GÜRCAN BİLGİÇ: Önce Terim ile neden yolları ayırdığımı, Torrent ile de neden anlaştığımı açıklardım.
Bilinmezlik sürdüğü sürece, eleştiriler ve öfke de artacaktır. Gomis transferinde herkes çok umutlandı. En büyük hata da bu zaten, oyuncu üstünden sorunların çözüleceğine inanmak. Halbuki önce bir oyununuzun olması lazım. Şu bir gerçek; Torrent bu takımı önümüzdeki yıl da şampiyonluğa oynatamaz. Gelme nedeni gençleri yetiştirmek ise farklı değerlendiririz. Kulüpte iç muhalefetin sesi yükseliyor. Ben Galatasaray Başkanı olsaydım, kongre kararı alır, herkesi rahatlatırdım.
FATİH DOĞAN: Elmas, Terim'i göndererek iki büyük risk aldı. Birinci risk; eleştiriler için paratoner olacak Terim'i göndererek okların kendi üzerine çevrilmesine neden oldu. İkinci ve en büyük hatası; zaten kırılgan ve kalite sorunu yaşayan takımı, ülke futboulnu bilmeyen ve zamana ihtiyacı olan bir isme teslim ederek takımın türbülansa girmesine neden oldu. Artık iki yol var. Ya Torrent'le devam edip saha sonuçlarının lehine dönmesini ummak ya da
O kan Buruk gibi Türk futbolunu bilen bir ismi getirip psikolojik bir şok efektiyle takımın kendine gelmesini sağlamak.
BÜLENT TİMURLENK: 3 yıllık proje altında takımı geliştirmek için yola çıkıp altı ay sonra takımı Torrent'e teslim etmenin tek bir açıklaması var; ya futbol aklınız yoktur ya da futbol aklınızın kafası başka türlü çalışıyordur.
Sıkıntısı orta saha olan bir takımın Pulgar'ı alıp son iki maçın son çeyreklerinde oynatmanın, 8+3 uğruna Cicaldau'yu kulübeye çekip Babel'den sağ açık yaratmanın bu oyunda bir karşılığı yok.
HAKEMLERIN KONUŞMALARI DEŞİFRE EDİLMELİ
SORU: Hakem hataları yine çok konuşuluyor. Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak çok ağır ifadeler kullandı. Ne dersiniz?
LEVENT TÜZEMEN: Adana Demirspor Başkanı
az bile konuştu.
Sezon başından beri hakemler ve VAR'da görev yapanlar ligi resmen dizayn ediyorlar. Ben kulüplerin yerinde olsam Türkiye'deki hakemleri
FIFA ve UEFA'ya şikâyet ederim. 6222 sayılı yasa devreye
girmeli, hakemlerin maçlarda yaptığı konuşmalar deşifre
edilmeli hatta özel telefon görüşmeleri de didiklenmeli.
En önemlisi hakemlerin patates hattı kullanıp kullanmadığı araştırılmalı. Çünkü Türkiye'yi sokağa dökmeye
çalışan zihniyet acaba bu oyunu futbolun üzerinden
tekrar denemeye mi çalışıyor?
Hakemler resmen taraftarların sinir uçlarına dokunuyor.
BÜLENT TİMURLENK: Adana Demirspor
Başkanı'nın iddialarını TFF değerlendirir. Gerekiyorsa bir
soruşturma açar.
Bu ligde teknolojinin üst üste getirdiği kolaylığa rağmen hakemlerin hâlâ bir adım öteye gidememesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi de kulüplerden gördükleri baskılardır. Bu
konuda bir şeylerin değişeceğine dair umudum yok. Bu
yüzden benim futbol gözlüğümde ''Haftanın hakemi'' de
yok.
Çünkü başarılı bulduğunuz hakem bir sonraki maçta akılalmaz düdükler çalabiliyor.
FATİH DOĞAN: Hakemle ilgili genel sıkıntıların
farkındayım. Bu konuda zaman zaman eleştirilerde
bulunuyorum.
Eğer bir teknik adam adaletli yönetim istiyorsa onu her zaman anlayışla karşılarım. Gündem değiştirmek istiyorsa da
bu çıkışların kendi takımının aleyhine olduğunu
hatırlatırım. Konu, 'VAR'a gitsin, öyle karar versin'
konusuysa kabul ederim, saygı duyarım
ama ofsayt ve faul gerekçesiyle iptal edilen
goller gayet nizami ve kitabına uygun kararlar.
Eğer Adana Demirspor Başkanı'nın böyle bir maçta sesi bu kadar çok çıkıyorsa, yani kıstas buysa, bu sezon 3 büyük kulüp başkanlarının herhalde ortalığı yangın yerine çevirmesi gerekirdi.
GÜRCAN BİLGİÇ: İptal olan
iki gol var. İkisi de doğru karar.
Başkan Sancak, "Neden VAR'a
gitmedi" diyor. Karara VAR da
katıldıysa; hakemi çağırmaz ki.
Adana Demirspor'un çok güçlü bir oyunu oldu. Takım Montella'nın isteklerine karşılık veriyor. İş sahada
seyirciyle de bütünleşiyorlar.
Beşiktaş maçını
da amatör ruhla
oynadılar. Çok
kazanmak istiyorlardı,
ama olmadı.
Bunlara isyan etmek yerine, kendileri ile gurur duymalılar.