Süper Lig'e verilen milli arada hazırlıklarını Antalya Belek'te sürdüren Gaziantep FK'da tecrübeli oyuncu Furkan Soyalp, İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açıklamalarda bulundu. Kampın verimli geçtiğini dile getirerek sözlerine başlayan Soyalp, "Antep'teki hava koşullarından dolayı çok verimli çalışamayacaktık. Hazırlık maçını da yaptık, takımda morallerde yerinde. Bu kamp ortamları futbolcuların birbiriyle kaynaşması için güzel ortamlar oluyor. Erol hocayla alakalı da sezon başından beri takım olarak biraz çok iyi başlamadık. Kendi açımdan da çok iyi başlamadım, ameliyat oldum. İvme kazandık. Bu ivmelenmede ben de başarıma başarı kattım, hoca da destek oldu. Takım da ben de iyi ivme yakaladım. Bunda hocanın payı büyük. Çok iyi bir ilişkimiz olduğunu, başarıya aç bir ekip olduğumuzu söyleyebilirim" dedi.
"GAZİANTEP EVİM GİBİ OLDU"
Gaziantep FK'ya transferi sürecine de değinen Furkan Soyalp, "İlk başta kiralık gelmiştim. Adil Konukoğlu onursal başkanımız baba gibi bizi destekler. Yakın zamanda desteklerini sunmuştu bize. Güzel bir sezon geçirmiştik. İyi bir aile ortamıyla arkadaşlıklar kuruldu. O zamandan beri kulübe bir şeyler katmak için çalışıyorum. Onlar benim ailem oldu. Evlendim, ailemi buraya getirdim. Bu şehir evim gibi oldu. Bonservisimi aldıkları için çalışmaya devam ediyorum" ifadelerini kullandı.
"KARIM HAFEZ'E KAR TOPU ATTIM, O DA BANA ATTI"
Yeni Malatyaspor ile oynanan müsabakada yaşanan penaltı pozisyonunda Hafez'in yerdeki karları temizlerken, kendisinin de kar attığı görüntülere açıklık getiren Furkan, "Hafez daha öncede oynadığım arkadaşım. Pozisyonda da çizgiler temizlenecekti. Baktım Karim de karı temizliyor. Ben de espri olsun diye, sürekli kar yağıyor zaten, kar topu attım. O da bana attı. Hakeme şikayet ettik birbirimizi. Sonra gülüştük. Kaderde varsa penaltının kaçacağı vardır. Aramızda bir espri. Futbol sadece bir hırs değil, oyun ve spor olduğunu hissedenlerdenim. Rakip takımla konuşurum, hakemle konuşurum. Zevk aldığım için bu sporu yapıyorum. Yenmek için her şeyi yaparım. Bu ufak şeylerle daha iyi niyetli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Art niyet yoktu. Bunun içinde pişman değilim, güzel bir anı oldu" şeklinde konuştu.
"YABANCI KURALINI DOĞRU BULMUYORUM"
Yeni sezonda gelecek olan yabancı kuralına değinen 26 yaşındaki futbolcu, "Bence bu orantının yurt dışına olan transferle orantısı yok. Yabancı kuralını doğru bulmuyorum. Yabancıların veya Türklerin oynama limiti olması mantıksız, sahada pasaport oynamıyor. Ama Türk ile yabancı oyuncu eşit şartlarda olsun, ikisi de aynı şekilde haklarını savunabilsin. FIFA ise FIFA. Saha yaptırımları konusunda ikisine de yapılan toleranslar eşit olsun. Sadece saha içi karşılaştırılsın. Biz biliyorsunuz ki para birimi olarak bile farklı kazanç sağlıyoruz. Onlar FIFA'ya giderken biz gidemiyoruz. Bunlar saha dışında olarak gözükse bile sosyokültürel ve psikolojik olarak etkiliyor. Yabancı oyuncu ile Türk oyuncu müsamahası eşit olmuyor. Adaletsiz olduğunu düşünüyorum, yabancı kuralına karşı değilim. Şartlar eşit olduğu zaman mücadeleye tamamen hazırız. Bu konu ne kadar konuşuldukça Türk yabancı ayrımı oluyor, buna da karşıyım. Umarım bu süreç sancısız şekilde geçer. Türk oyunculara daha fazla değer verilmeli. Yabancılarla kıyaslanmakta korkum yok" cümlelerine yer verdi.
"ÇOCUĞUM BABASINI TELEFON ZANNEDİYOR"
Bir buçuk ay önce çocuğu olan Furkan, babalık duygusunun ise farklı olduğunu vurgulayarak, "Kucağına alınca anlayacaksın dediler. 'Betimlenemeyecek bir his değildir' dedim ama öyleymiş. İnşallah isteyenlere Allah nasip eder. Eşime teşekkür ederim, uykusuz gecelerle o ilgileniyor ve ben kamptayım. Ama gerçekten şu an hayata başka bir pencereden bakıyorum, başka sorumluluklar var. Yani doğalı 1 ay oldu oğlum. Babasını telefon zannediyor, görüntülü konuştuğumuz için. Bend e çok özledim. Tempo yoğun olduğu için gidemiyorum" diye konuştu.
"BATALLA SAHA İÇİNDE CESUR OLMAM GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ"
Bursaspor döneminde Pablo Batalla'nın örnek aldığı bir futbolcu olduğunu açıklayan Furkan Soyalp, şöyle devam etti:
"Pablo'ya selam olsun. Del Valle ziyarete gelmişti, bugün konuştuk. Gollerimde bana hep mesaj atıyor. Çok şey öğrendim. O bana farklı pencereden bakmayı öğretti. Ceza sahasına geriden yapılan koşuların nasıl marke edilemediğini. Zamanlamanın ne kadar iyi olacağını öğretti. Pablo gerçekten örnek alınacak bir insandı, çok iyi izler bıraktı. Arka direğe, ceza sahası içine koşularda cesur olmam gerektiğini söylemişti. Başarımda kesinlikle katkısı var."
"BU GOLLER DEVAM EDECEK"
Kariyerinin en golcü sezonunu geçirdiğine dair yöneltilen bir soruyu Furkan, şu şekilde cevaplandırdı:
"Kendimi saha içinde daha rahat hissediyorum. Buna olgunluk mu tecrübemi deriz bilemiyorum ama daha sakinim, daha çok hissedebiliyorum. Artık belli bir yıl üzerinde Süper Lig'de olduğum için bu da bana ekstra rahatlık sağlıyor. Umarım bu goller devam edecek. Umarım kafa golleri devam eder ki daha böyle analiz yapılan, tehditvari pozisyon alırım."
"FENERBAHÇE MAÇI KIRILMA NOKTASIYDI"
Fenerbahçe karşılaşmasında galibiyeti getiren golde asist yapmasına da değinen Gaziantep FK'nın başarılı futbolcusu, "Herkes için çok hassas noktaydı. Sezona oynayarak başladım, sonra apandist ameliyatı oldum. Takıma adapte olmakta problem yaşadım. Fenerbahçe maçı uzun zaman sonra skora katkı yaptığım müsabakaydı. 2-2'ydi maç, ben oyuna girdiğimde. Muhammet Demir bana top attı, ben tek topla Joao'ya attım, golü attı. Pasımda hızlı düşünmüştüm. Kendimde, 'Evet, bunu yapabiliyorum' hissini öğrendim. Futbolcu performans gösteremediği zaman kendini sorgulamaya başlıyor. Bende yok mu yetenek, yetersiz miyim diye düşünüyor. Orada onu yaptığım için kırılma yaşadım ve özgüvenim geldi" diye konuştu.
"BU İSTATİSTİK VE PERFORMANSLA MİLLİ TAKIMDA OLMAK GERÇEKÇİ HEDEF DEĞİL"
A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz'un, yeni oyuncuları takıma davet edeceğinin hatırlatılması ve milli takım hedeflerinin sorulması üzerine Soyalp, "Gerçekçi olmak gerekirse istatistik ve fiziksel performansla henüz orada olmak gerçekçi hedef değil. Hak eden arkadaşlarımız var, genç arkadaşlarda. Umarım adalet terazisi içerisinde hak edenler orada bulunur. Benim de hedeflerimden birisi A Milli Takım'da forma giymek. Milliyetçi bir aileden gelen biri olarak bu ülkenin ay-yıldızlı bayrağının formasını giymeyi çok isterim. Benim için ömür boyunca unutulmayacak gurur olur. Daha çok üzerine koyup hak ederek orada olmak isterim. Yakın zamanda bir beklentim yok. Medyatik olur ya ben niye çağrılmadım diye, öyle bir şeyim yok. O konuda mütevazi olmak isterim" dedi.