Ekim ayında gezegenlerin yaşadığı hareketlilik burçların günlük hayatını doğrudan etkilerken, astroloji meraklıları bu hareketlilikten burçların nasıl etkilendiğini merak ediyor. Bugün burcum ne diyor sorusuyla incelenen bu durum, Uzman Astrolog Zeynep Turan yorumuyla yanıt buluyor. Bugün burcunuzu neler bekliyor? İşte 18 Ekim 2021 günlük burç yorumları ile Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık burçlarını bugün bekleyen olaylar.
GÜNLÜK BURÇ YORUMLARI – 18 EKİM 2021 PAZARTESİ
Koç: Uzun zamandır görüşmediğin bazı insanlar ile telefon görüşmesi yapabilirsin. Evdeki elektronik eşyaların sürekli bozulması canını sıkabilir.
Boğa: İşteki değişiklikler çalışma performansını etkileyebilir. Maddi anlamda düze çıkman, seni gereksiz harcamalara yönlendirebilir.
İkizler: Değişkenliğini gizlemek için evinde kalmak isteyebilirsin. Gündelik hayatındaki değişiklikler kaygılarını körükleyebilir.
Yengeç: Bir süredir vakit ayırmak istediğin aktivitelere yoğunlaşıyorsun. Kendin ile baş başa kalmanın en iyisi olduğunu düşünebilirsin.
Aslan: Bugün bazı detayların gözden kaçmasına yol açabilir. Yanlış kararlar almamak adına aceleci olmak istemeyeceksin.
Başak: Bugün kontrolün dışında gelişen olaylar canını sıkabilir. Hayatına müdahale ettiğini düşündüğün kişilere karşı sınırlarını çizeceksin.
Terazi: Üzerindeki sorumluklar kendini unutmana neden oluyor. Kendine vakit ayırmak için programını düzenleyeceksin.
Akrep: Özgün kimliğin ile öne çıkıyorsun. İletişim araçlarından uzaklaşmak istesen de işteki yoğunluk buna müsaade etmeyebilir.
Yay: Bir süredir başlamak istediğin spora başlayacaksın. Haftanın ilk gününden ipleri sağlama almak isteyeceksin.
Oğlak: Detaylara vakit harcıyorsun. Merkür retrosu hava burcunda yavaşlıyor. Kariyerindeki olumsuzluklar rafa kalkacak.
Kova: İşlerinle ilgili karar verirken kendinden emin hareket etmek isteyeceksin. Görüşemediğin arkadaşlarınla bir araya gelebilirsin.
Balık: Ayakları yere basarak hareket etmen, kendine duyduğun güvenin artmasını sağlıyor. Ekibinin çalışma azmi seni gururlandıracak.
ÇOCUKLARIMIZ VE HAYALLERİ
Evlatlarımız, gelecekleri, hayalleri ve hayallerimiz… Hayatın aile çizgisindeki serüveni bu kavramlar arasında gidip geliyor. Kimse ben asla çocuğumun hayallerine karışmıyorum, geleceğine tamamen kendisi karar verir, demesin. Hepimiz bir noktada onların hayallerini eleştirir, gelecekleri için kaygı duyarız. Peki hiç düşündük mü? Acaba tamamen kendi hayallerini mi yaşıyorlar?
Çocuk Bizim, Hayalleri Değil
Evladımız doğduğu ilk günden itibaren onun için en iyisini, en güzelini isteriz. Yavaş yavaş büyüme sürecine girdiğinde onun da dünyaya bakışını öğreniriz. Sorduğu çok bilmiş sorularıyla hayal gücüne misafirlik eder, cevaplarımızı onun anlayacağı şekilde veririz. Kurduğu hayallere, çizdiği resimlere, söylemeye çalıştığı şarkılara dahil oluruz. Yaş almaya devam ettikçe bazı hayallerinin ya da planlarının bizim aklımızda kurduklarımız ile paralel olmadığını fark ederiz. Bu hissedildiği anda amansız bir kaygı oluşur. Neden böyle düşünüyor? Niçin bunları söylüyor diye aklımızdan geçirmeden edemeyiz. Ama unuttuğumuz bir yer gerçek var ki çocuk ne kadar bizim çocuğumuz olsa da düşünceleri bambaşka olabilir. Bundan doğal ne var?
Yeteneklerine Eğilmek Gerekiyor
Her çocuğun kendine göre eğilimli, yetenekli olduğu alanlar vardır. Bizlerin buradaki görevi onların bu yeteneklerini en doğru biçimde keşfetmek ve onları doğru yönlendirmek. Buna basit bir örnek vermek gerekirse, müzik kulağı olan bir çocuğa zorla coğrafya öğretemeyiz. Ya da basketbolda yetenekli bir çocuk aynı yeteneği yüzme alanında da gösteremeyebilir. İşte bunların hepsi çocuklarımızın hayatını nasıl çizeceğine kalmış. Buradaki karar merci ise biz değil, onlar. Onlara yapacağımız en güzel yardım, birer ebeveyn olmaktan çok yönlendirici bir arkadaş olmak.
Çocuklarımız Değerli Bir Maden
Dünyada çocuk gelişimi ile ilgili kabul görmüş birçok özel durum var. Bunlardan belli başlı olanları da disleksi ve otizm. Bu iki durumda çocuklara yapılan klişe söylemlerden ve dışlamalardan acilen uzaklaşmalıyız. Çocuklarımıza da bu özel çocuklarla normal ilişkiler kurabileceğini öğretmeliyiz. Bu özel durumu yaşayan çocukların da zihinsel anlamda inanılmaz yetenekli olduğu, dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir. Görsel zekâları normal insanlara göre daha yüksek, anlama becerileri çok farklıdır. Her çocuğa en özel noktadan yaklaşmak çok önemli bir gerçektir. Unutmayın, onlar geleceğin Einstein'ları, Picasso'ları, Mozart'ları…