Son dakika haberi... SABAH Spor yazarları Gürcan Bilgiç, Ömer Üründül ve Ali Gültiken, Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi D Grubu'ndaki ikinci maçında sahasında Yunan ekibi Olympiakos'a 3-0 yenildiği maçı değerlendirdi. Usta isimlerden Gürcan Bilgiç, Fenerbahçe'nin hocası Vitor Pereira ile ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. İşte son dakika haberinin detayları...
ÖMER ÜRÜNDÜL - SAVUNMAMIZ ÇARESİZ KALDI
Fenerbahçe dün geceki kritik Avrupa Ligi maçında ne yazık ki ağır bir yenilgi aldı. Çok erken bir skor dezavantajına düşüldü. Bundan sonra kötü senaryo sahnelendi. Olympiakos takım halinde topun arkasına geçip iyi yerleşimli bir alan daraltan savunma kurgusu uyguluyordu.
F.Bahçe'nin kadro yapısı itibariyle en önemli rahatsızlığı bu tip savunmalara karşı set oyununda yetersiz kalması. Ligde Sivasspor ve Başakşehir maçları bu konudaki en canlı örnekler. İlk 45 dakika boyunca oyun karşı alana yıkıldı. Yüzde 65 topa sahip olma oranı iyi ama tempo düşük ve de rakip savunmayı arızaya uğratacak hiçbir olumlu girişim yok. Bu tabloda görünen ümit; duran toplardı ama az sayıdaki kornerler de kötü kullanıldı.
Tek pozisyon devre sonunda rakibin ayağına çarparak tesadüfen oluştu. Onu da Rossi dışarı attı. İkinci devreye F.Bahçe yine kadro yapısına ters düşen inanılmaz bir tempoyla başladı. Rakip savunma sallandı. İlk 10 dakika içinde 3 çok net pozisyon kaçtı. Ama tabi müthiş temponun geri dönüşü vardı. İlk ciddi mesajı kaleci Altay çok iyi çıkardı. Bu arada Pereira'nın mutlaka değişiklikler yapması gerekiyordu. O da yapmayınca arkadan ikinci gol geldi. Sonra da üçüncüsü.
Artık bundan sonraki maçlara bakılacak. F.Bahçe'nin en sağlam yeri üçlü defansı dün gece çaresiz kaldı. Çünkü futbolda önemli olan takım savunması. Bütün riskleri göze aldığınızda yüzleri dönük geniş alanlı kontrataklarda defans oyuncuları bir şey yapamaz. Dün gece üç gol yemesine rağmen övgüyle bahsedebileceğim tek futbolcu kaleci Altay. Olympiakos'un da futbol açısından hakkını verelim. Attıkları 3 gol de çok güzeldi.
GÜRCAN BİLGİÇ - İSTEMEK YETMİYOR
Olympiakos'un ilk atağının golle sonuçlanmasıyla birlikte maçın kaderi Fenerbahçe için yokuş yukarı hale geldi. Üstüne İspanyol hakem iki kritik hücum faul çaldı. Dokuz kişilik Yunan savunmasına, bu düdükler de eklendi. İkinci 45'te F.Bahçe baskısıyla bunaldı rakip. Pelkas'ın direkten şutunun hemen arkasından geldi ikinci gol. Birden bire takımın da umudu bitti, tribünlerin de. Kalan dakikalarda güçleri de yoktu sonucu değiştirmek için, hamle şansları da.
Olympiakos'un Portekizli hocası Pedro Martins'in, Vitor Pereira'yı kendi silahı ile vurduğunu da söyleyebiliriz. Merkezi kapat, rakibi uzun oynamaya zorla, baskıdan topu kaptığında hızlıca hücuma geç. Antwerp ile Atina'da oynadılar. 2-1 kazandıkları maçta, beş şutları var. Antwerp'in 16… 1-0'ı korudular uzun süre. Kadıköy'de de benzerini yaptılar. Pereira'nın da "kapanan rakip" planı olmadığını da gördük böylece.
Yoksa, Hatay'daki plan ve takımla sahaya çıkmazdı. Baskı yapacağı maçta Pelkas kararı doğru ama, uzun santrforunu (Berisha) kulübede tutması manasız. Mesut Özil'in rahatsızlığı, böyle set defans rakipler karşısında seçenek şansı da bırakmıyor. Evet; Fenerbahçe genç ve istekli bir takım ama direnci ancak kalite ile çözebilirler. Fırsatlar da yakaladılar, goller de kaçırdılar. Fakat rakip de kaçırdı.
Tribünler kaleci Altay ve stoper Kim için alkışlarını kullandı. Farkın açılmasını önlediler çünkü. Maçın en çok göze batan ikilisi Mert Hakan ile Ferdi oldu. Çok uğraştılar, sorumluluk aldılar ve hata da yaptılar. Valencia'yı da ekleyebiliriz bu üçlüye. Geridekilerin "saklanma" moduna geçtiklerini de söyleyebiliriz, yetersiz kaldıklarını da. Siz seçin...
Eintracht'ın da kazanmasıyla, grup liderliği zora girdi. Üçlü defansın, tek kişi ile kapatılmaya çalışan merkezin ve geriye koşma problemlerinin en net yaşandığı maçtı bu. Pereira'nın değişiklik kararları da Pazar gününe yönelikti. Gençleri sahaya atması, tribün tepkilerini dibe çekmek için.
ALİ GÜLTİKEN - DİSİPLİNSİZLİĞİN FATURASI
Avrupa kupalarında üst seviyelerde oynadığınız maçların birinci kuralı basit top kaybetmemektir. İkinci kuralı, atağa çıkarken top kaybetmemek diye yazılır. 3.'sü ve daha önemlisi de durum ve skor ne olursa olsun oyun disiplininden kopmamaktan geçer. Fenerbahçe, dün bu seviyenin yapılmaması gereken üç altın kuralının hepsini hata olarak yaptı.
İlk golde Szalai'nin takım orta alana çıkmışken inanılmaz hatası, hem maçın dengesini başka bir yere götürdü hem de Fenerbahçeli oyuncuların kafasını… Golden sonra ilk yarının sonuna kadar durumu düzeltme adına rakibini yarı alanında tutan, baskı yapan daha istekli bir oyun görebildik.
Özellikle Valencia'nın ve Ferdi'nin oyunu, Gustavo'nun da bu ikiliye katılımıyla ceza sahası içerisini zorladı ama yetmedi. Fenerbahçe'nin bu bölgedeki sıkıntısı hâlâ çok iyi bir son vuruş oyuncusunun olmaması. Sarı-lacivertlilerin topu oraya kadar getirmekte sıkıntısı yok ama gol için Valencia dışında etki yaratan oyuncu bulmakta zorlanıyorlar.
İkinci yarı başlangıçta yine aynı baskı iradesi varmış gibi görünse de dönen toplar daha büyük sorunlar yaratmaya başladı. Özellikle savunma bloğu ile orta alan arasındaki inanılmaz boşluklar Olympiakos'un işine yaradı ve bunu da affetmediler. İkinci goldeki forvet ve orta alan oyuncularının geri dönüş hızlarını mutlaka Pereira'nın birkaç kez izlemesi lazım.
Sonrası zaten oyun koptu. Aslında oyundan ziyade oyuncular koptu. Bu seviyelerde, bu tür disiplinsizlikler ağır faturalar çıkarıyor. Olympiakos da bu faturayı Fenerbahçe'nin önüne koydu.