Son dakika haberi... 2022 Dünya Kupası Elemeleri G Grubu 6. maçında milli takım, deplasmanda Hollanda'ya 6-1'lik ağır bir mağlubiyet aldı ve grupta 3.'lüğe geriledi. SABAH yazarları Ömer Üründül, Bülent Timurlenk, Gürcan Bilgiç ve Ahmet Çakar, Hollanda karşısında ağır bir yenilgi alan milli takımı ve Şenol Güneş'i değerlendirdi.
AHMET ÇAKAR: TEK SUÇLU ŞENOL GÜNEŞ Mİ!
Tek suçlu Şenol Güneş mi! Futbolda lale devri, laleler ülkesi Hollanda'da sona erdi. Eğer göğsümüzdeki Ay-Yıldız'ı görmesek Hollanda'nın Cebelitarık ile maç yaptığını düşüneceğiz. Bütün suçu Şenol Güneş'e atanlara seslenmek istiyorum, sadece o mu suçlu?
Güzel jenerasyon dedik, gruplara iki çok önemli galibiyetle başladık, ama maalesef lastiğimiz patladı. Oyuncular sözüm ona Avrupa'nın çok iyi takımlarında oynuyorlar. Peki yediğimiz ilk gole bakın, Hollanda daha ilk dakikada halı sahada hepimizin yaptığı gibi, ceza alanında 3 pas, ikiye bir yapıp golü buldu.
"ORKUN NİYE OYNAR HİÇ ANLAMADIM"
Hamle zamanlarımız yanlış, Orkun niye oynar hiç anlamadım. Çağlar atıldıktan sonra o da atılabilirdi. Burak yalnız, zaten Hollanda baskıyla iyi başladı, topu göremedik. İki top yapamadık, ayağımızda top tutamadık, pozisyon üretemedik. Bir de Çağlar atıldı, zaten orada her şey bitti.
Peki şimdi ne olacak? İlk iki karşılaşmadan sonra grubun en avantajlı takımı bizdik. 'Bu iş bitti, Dünya Kupası'na gidiyoruz herhalde' dedik ama görünen o ki gidemeyeceğiz ya da işte Norveç'i geçersek play-off oynayacağız. Futbolcularımıza baktığımızda sanki artık Türk Milli Takımı'nda oynamak zül geliyor. Örneğin; Merih Demiral önceden topu ısırırdı. Skordan çok oynanan, daha da doğrusu oynanmayan futboldan rahatsızım.
Hollanda bu sonuçtan sonra artık grup birincisi olur. Bizim ne olacağımızı Allah bilir ama futbolcuların bu performansı, bu sorumsuzlukla, bu isteksizlikle oynadıklarında bizim çok daha fazla acı çekeceğimiz izlenimini veriyor.
BÜLENT TİMURLENK: ROMA'DA KALANLAR...
"Gerçek ve düzeyli eleştirilere kulaklarınızı kapatırsanız, başkalarının galibiyet şarkılarını dinlersiniz." 21 Haziran'da İsviçre mağlubiyetinin ardından EURO 2020'ye veda ederken bu köşedeki son satırdı. Hiçbir şey değişmedi. Konfor alanınızdan çıkmadınız, milli takım kadrosunda rezerve koltukların sahiplerini değiştirmediniz, rakip analiz yine yoktu.
"TAYLAN, OZAN, SALİH YEDEK KULÜBESİNDE!"
Milli Takım'ın bir kulüp takımından farkı olmalı, öyle değil mi? Sağ bekimiz sağ bek, sol bekimiz sol bek değil, orta alanda 20 yaşında bir gurbetçi genç Orkun ile başlıyoruz oyuna. 4-2-3-1 sanki tescilli ve değişmez dizilişimiz. Geçen sezon bu ligde takımlarının orta sahalarını domine eden Taylan, Ozan, Salih yedek kulübesinde.
Orkun'un hatası, dakika dolmadan yenen gol, genç oyuncu etkileniyor, oyundan düşüyor, üstüne bir de sarı kart görüyor. Dakika 25. Kenarda Şenol Güneş ve Bayram Bektaş bakıyorlar sahaya, görmüyorlar, 4 dakika sonra orta saha göbeğinin diğeri adamı Okay görüyor sarı kartı... Maç 2-0 olmuş, değiştirmek lazım orta sahayı... Yine bakıyorlar sahaya... 3 oluyor ve ardından Çağlar atılıyor. 10 kişi kalacağımız belli, kimin atılacağı belli olmayan bir ilk yarı sonu...
Dört gol yediği Milli Takımımızdan elbette rövanşı almak isteyecekti Hollanda. Bu göreve 3. kez gelen Louis van Gaal için de hedef maçıydı. Onun futbol aklı, orta göbeği zayıf Türkiye'yi çözmeye fazla gelirdi, geldi de... Depay'ın neler yapabileceğini biliyorduk, yaptı. Klaassen'in nerelere koşu atacağını, Wijnaldum'un nerede baskı yapacağını biliyorduk... Hepsi bizi yanıltmadı... İtalya'nın yanıltmadığı gibi...
Biz hâlâ teknik kadromuzun maç öncesi "Böyle ısınma görmedik" dedikleri İtalya maçında, Roma Olimpiyat Stadı'ndayız. Şenol Güneş dün Roma'da değil, Amsterdam'da kaybettiğinin farkında mı?
GÜRCAN BİLGİÇ: TAZELENMEK ZORUNDAYIZ
Avrupa Şampiyonası'na giderken, bize en gurur verenler, "Türk Duvarı"nı yapanlardı. Çağlar ve Merih üstünden konuşsak da Kaan Ayhan, Zeki ve Mert Günok göğüs cebimizdeki isimlerdi. Hollanda maçında duvar 55. saniyede çöktü. Sonrasında tek taraflı bir maç başladı. Portakallar'ın verdiği kararı itirazsız kabul eden bir takım olduk. "Bizim Çocuklar", dakikalar ilerledikçe "Bizim seyirciler" kısmındaki yerlerini aldılar.
Bu bir finaldi. Letonya ve Karadağ maçlarının kayıp puanları sinyaldi aslında. O dört puan cepte olsa, belki daha güvenli ve risk alan bir takım olabilirdik. Onlar kaybetti puanları ve dün neden olduğunu da anladık. Şut çekilirken arkasını dönen, baskı altındaki arkadaşı yardım ararken yerinde duran oyuncularımız vardı. Goller üst üste gelirken, "fatura bana çıkmasın" kaçışı başladı Milliler'de. Hatalar yapıldı elbette. Merih-Çağlar ikilisi başrol oyuncuları oldular. Karadağ maçında ilk golde pay sahibiydi Merih, dün ilk ikide. İkisinde de adamı (Memphis) gollerin eser sahibi oldu.
Okay'ın hemen hiç yardımını veya doğru pozisyon alışını görmedik. İlk goldeki hazırlık pası da kendisine ait. Orkun iyi analiz edilmemiş. Cebelitarık maçında müthiş yönetti takımı. Demek ki, top sendeyken iyi oyuncu. Eeee; ne yapacağız şimdi, kalan maçları oynamadan veda mı edeceğiz? Önce Avrupa Şampiyonası ile birlikte başlayan bu çöküşün nedenini bulacağız. Bu nedeni-nedenleri "ortadan" kaldıracağız.
Şenol Güneş, oyuncu seçimleri ile tartışıldı. Lejyonerler tamam ama ne oynamışlar, ne kadar formdalar, güvenilirler. Son altı maçın bize gösterdiği, artık çözüm bulma konusunda yetersiz kalıyor. Yaşadığımız bu felaket bizi yaralayacak. Hâlâ şansımız varken; "Yeniden" demeliyiz ama "tazelenmek" zorundayız. Anladınız siz onu...
ÖMER ÜRÜNDÜL: ŞENOL GÜNEŞ İLE DE YOLLARIN AYRILMASI ŞART OLDU!
Günümüz futbolunun istediği çok önemli ilkeler vardır: oturmuş bir sistem, birbirlerinin özelliklerini iyi tanıyan oyuncular, yüksek tempo, fizik, güç ve de iyi bir taktik strateji. Dün gece Hollanda bu ilkelerin hepsinde bize göre çok üstün olunca hezimet de kaçınılmazdı. Hele dördüncü golden sonra biz 10 kişiyken oyunu biraz rölantiye almasalardı futbol tarihimize kara bir leke olarak geçecek inanılması güç bir skor ortaya çıkardı.
3-3'lük Letonya maçıyla başlayan, EURO 2020'de devam eden, en son Karadağ maçında şekillenen kırılganlığımız daha birinci dakikada yediğimiz golle dün geceki ağır bilançonun başlangıç noktası oldu.
Şöyle bir kadro değerlendirmesi yapalım... Kaan oynamıyor güçsüz, Çağlar tam hazır değil, Mert Müldür sol bekte ters ayaklı, orta sahada Orkun arkadaşlarını tanımıyor, Okay kadro dışı ve Almanya'dan döndükten sonra iyice fizikten düşen çok formsuz bir Kenan Karaman. Böyle bir oyuncu grubuyla güçlü bir ekol karşısında ortaya bir şeyler koymak beklenmedik bir durumdu.
Artık dünkü maçtan sonra Şenol Güneş ile de yolların ayrılması şart oldu. Şimdi bundan sonra artık kendimizi Norveç maçına hazırlayıp hem son maçlardaki kötü izlenimi silmek hem de gruptaki iddiamızı devam ettirmek için çok iyi hazırlanmalıyız. Çağlar ve Ozan Kabak'ın cezalı duruma düşmeleri de ayrıca bir handikap. Dün gece attığı ilk golün hem de hazırlayıcısı olan, sonra da ikinci ve üçüncü gollerin bir numaralı hazırlayıcısı Klaassen dün gecenin yıldızıydı. Adeta modern 10 numaranın üstün futbol zekası ve tekniğiyle hakkını tam anlamıyla veren isimdi.